Ak parti İstanbul il başkanlığı aday tanıtım toplantısını yaptı ve Bölgemizden seçilecek adaylarımızı tanımış oldum. Bir arkadaşımla listeler üzerine değerlendirmeler yaparken acımasız ve korkunç gerçeği birden keşfettim. Bu analizimi sizinle de paylaşmak istiyorum müsaadenizle. Önce verilerimizi sunalım.
İstanbul 1. Bölge Adalar, Ataşehir, Beykoz, Çekmeköy, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Pendik, Sancaktepe, Sultanbeyli, Şile, Tuzla, Ümraniye, Üsküdar
İstanbul 2. Bölge Bayrampaşa, Beşiktaş, Beyoğlu, Esenler, Eyüp, Fatih, Gaziosmanpaşa, Kâğıthane, Sarıyer, Sultangazi, Şişli, Zeytinburnu
İstanbul 3. Bölge Arnavutköy, Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Başakşehir, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Çatalca, Esenyurt, Güngören, Küçükçekmece, Silivri
Yukarıdaki bilgilerden anlaşılacağı üzere
1.bölgede 5 CHP belediyesi, 9 AK parti belediyesi,
2.Bölge 3 CHP belediyesi 9 Ak parti belediyesi,
3.bölge 8 Ak parti belediyesi 5 CHP belediyesi bulunmaktadır. Birinci bölgede Recep Tayyip Erdoğan listenin başında olduğundan bu bölgeyi değerlendirme dışı bırakıyorum. Asıl analizleri 2.ve 3.bölgeyi karşılaştırarak yapacağım.
Dikkatinizi çekmiştir Ak partinin İstanbul’da en kuvvetli olduğu bölge, 12 ilçeden 9 tanesini kazandığı 2.bölgedir. Belediyelerin yerel siyaset üzerindeki etkisi yadsınamaz bir gerçektir. Belediyesi olan bir ilçede siyaset yapmak ile belediyesi olmayan bir ilçede siyaset yapmak arasındaki farkı bilen bir kardeşiniz olarak söylüyorum ki, Eğer ilçe belediyesi ile aynı partide siyaset yapıyorsanız, Rüzgârı arkanıza alarak siyaset yapma şartlarını ve imkânlarınızı bir hayli fazla arttırıyorsunuz. Bu fark doğan görünümlü bir şahin’i sürmek ile BMW sürmek arasındaki fark kadar belirgindir.(Doğan görünümü ise adayların yapacaklarını söyledikleri ancak yapmadıkları yardımlardır.)
İkinci bölgede Belediyelerin tam desteğini alan ilçe teşkilat yapısı son derece güçlü olduğundan “Dışarıdan adayların” en fazla tolere edileceği bölge burası olacaktır. İlk öndört kişinin tam yedi tanesi bu kapsamda değerlendirilse seçilebilecek yerdeki “vitrin adaylarının” oranı ikinci bölgede 7/ 14 yani % 50 olmaktadır. Sahada popülerlik eksikliği, güçlü teşkilat yapısıyla dengelenecektir.
3.Bölgede ise tam tersi bir yapılanma uygulanmış ve Seçilebilecek yerden sadece 2 isim teşkilat dışından listeye girebilmiştir. Hakan şükür ve Anayasa hukukçusu Doç. Mustafa Şen top harici tüm isimler teşkilat’tan gelmişlerdir. Bu bölgede seçilebilecek yerde ( benim öngörüm 15 civarı) “vitrin isimlerin” oranı 2/15 yani % 13 olmuştur. Başbakan seçimde daha yüksek oy olmak için teşkilat başkanlarını ( Nurettin nebati, Bülent Turan ) ve ilçe başkanlarını listelere yazmış ve nispeten az olan belediyelere teşkilat takviyesi yaparak sahadaki güçlü görünümünü muhafaza etmeye çalışmıştır.
Milletvekili adaylarının saha çalışmalarında örneğin Volkan Bozkır, bağlar başında dolaşsa kaçımız tanırız. Peki ya Dr. Erhan Erol ve İsmail Ergüneş ile birlikte meclis üyeleri, ilçe yönetim kurulu üyeleri ve mahalle başkanlarıyla birlikte bağlar başında dolaşsa. Görün siz cümbüşü değil mi?
Tersini düşünelim, Bakırköy cumhuriyet meydanında Mustafa Şen top dolaşsa kaç kişinin dikkatini çeker. Peki ya Bülent Turan, tüm gençlikteki arkadaşlarını alarak yüz kişilik bir grupla vatandaş ziyareti yapsa kaç kişinin dikkatini çeker?
Listelere bir de bu açıdan bakınca her şey daha mantıklı geliyor insana değil mi?