Gazetelerin Ankara temsilcileri ile bir araya gelen Bakan Albayrak, Türkiye’nin gelişmesine, doğalgaz tüketiminin yaygınlaşmasına, sanayi üretiminin artmasına bağlı olarak, doğalgaz tüketiminin de arttığını dile getirerek, “Ayrıca mevsimsellik de tüketimi etkiliyor. Bu yıl yılbaşından sonraki ilk pazartesi günü 232 milyon metreküp ile rekor kırıldı. Sorunsuz bir şekilde yönettik. Kış aylarında hep belli sıkıntıları yaşıyorduk. Belli günlerde tüketim artışı yaşanıyor, aynı dönemde sistemdeki basıncın kaynak ülkelerde yaşanan teknik sıkıntılardan dolayı azalması da eklenince sistemde sıkıntılar oluşuyordu. Bu sıkıntılardan dolayı, konutlarda kesinti yaşanmaması için doğalgaz çevrim santrallerine kısıyorduk. O günler artık geride kalıyor” dedi.
DÜNYADA REKOR OLACAK
Hızlı bir şekilde kapasite artışı için atılacak adımların belirlendiğini söyleyen Albayrak, tüm depolarda ve LNG terminallerinde kapasite artışını hedeflediklerini vurguladı.
Albayrak, şöyle konuştu:
“Bunun yanında 6 ay gibi rekor bir sürede, ilk yüzer LNG terminalini hizmete aldık. 2015’te LNG’den sisteme sağlanan günlük 34 milyon metreküp olan günlük sisteme basma kapasitemizi 64 milyon metreküpe çıkardık. Bu kapasite artışı, çok sert kış mevsimi yaşadığımız bu yıl bizim rekor tüketim taleplerini karşılamada elimizi güçlendirdi. Yetinmiyoruz. Seneye kış ayına kadar kapasitemizi; inşallah iki tane LNG terminalinde kapasite genişletilmesi ve ikinci FSRU’nun da devreye girmesiyle 107 milyona çıkarıyoruz. Biz kış aylarında günlük 200-250 milyon metreküp tüketim gerçekleştiren bir ülke olarak, sisteme günlük en az 300 milyon metreküp gaz sağlama kapasitesine erişmeyi hedefliyoruz. LNG ve FSRU’nun yanında depolama alanında kapasite artışı için adımlarımızı belirledik. Tuz Gölü’nün açılışını gerçekleştirdik. Cumhurbaşkanımız açıkladı. Şimdi bunu daha ileri taşıyoruz. Toplamda 5.4 milyar metreküpe çıkaracağız. Bu, alanında dünyada bir rekor düzey olacak. Türkiye’nin kışın günlük tükettiği gazın üçte biri kadar gazı sisteme verebilecek.”
HER SENARYOYA HAZIRLIK
Silivri’deki 2.3 milyar metreküp depolama kapasitesini de 5 milyar metreküpe taşıyarak, Türkiye’de düne kadar yüzde 4, yüzde 5 olan depolama oranını yüzde 20 düzeyine çıkartacaklarını kaydeden Albayrak, “Bu, şu demek; yıllık 50 milyar metreküp gaz tüketen, özellikle kış aylarında çok yoğun tüketen bir ülke olarak sadece depolama noktasında asgari yeterliliği sağlamayacağız, günlük sisteme basma kapasitesini de bu manada da 300 milyonlara, 400 milyonlara çıkaracak bir kapasiteye ulaşacağız. Bizim her senaryoya hazır olmamız lazım” dedi. Albayrak, Türkiye’nin enerji politikaları için bir temel kitap hazırladıklarını kaydederek, “Bakanlar değişir, görevdekiler değişir ama Türkiye’nin enerji politikalarında temel stratejileri değişmemeli” diye konuştu.
YERLİ KAYNAK ORANINDA REKOR
BAKAN Albayrak, “2016’da elektrik üretiminde yerli kaynakların oranını yüzde 49.3’e çıkararak yerli kaynaklar ve yerli rezervler noktasında çok önemli bir başarıya imza attık. 2020’lerde, enerjimizin üçte ikisini yerli kaynaklarımızdan sağlamayı hedefliyoruz. 2017’de ise elektrik üretimimizde yerli kaynaklarımızın payı, yüzde 50’yi geçecek inşallah. Yerli kömür, güneş ve rüzgarda da en az 5’er bin megavat civarı bir yatırımla biz 2023’e kadar 15 bin megavat sisteme yerli kaynaklara dayalı santrali devreye alacağız” dedi.
HEDEF 1 MİLYON METRELİK SONDAJ
ARAMACILIK faaliyetlerine MTA ve MİGEM ile hız verdiklerini vurgulayan Albayrak, şöyle konuştu: “MTA 2002’de yılda 30 bin küsur metre sondaj yapan bir kurumdu. Biz geçen sene devreye geldikten sonra artık bu yıl 300 binler de yetmez, 1 milyon metre hedefi koyduk, ihaleleri yapıldı. Önümüzdeki yılları takiben, artık bunu kamu özel toplam 5-6 milyon metrelere çıkaracağız.”
SİBER SALDIRILARA KARŞI ÖNLEM
TARİHTE ilk defa 2016’nın son günlerinde Sakarya üzerinden gelip, İstanbul ve Trakya’yı besleyen 7 hatta kopma yaşadıklarını hatırlatan Albayrak, kesintilerin Kocaeli, İstanbul ve Tekirdağ’ı etkilediğini söyledi. Albayrak, yaşananların tüm boyutları ile incelendiğini dile getirerek, şöyle konuştu: “Eğer geçen sene devreye aldığımız Çanakkale alt geçişi olmasaydı, çok büyük boyutta kesintiler yaşanabilirdi. Şimdi Çanakkale boğaz geçişinde mart-nisan gibi devreye alacağımız ikinci hatla birlikte kapasiteyi ikiye çıkaracak, güçlendirme sağlayacağız. Ancak normal olmayan olaylara da hazırlıklı olmalıyız. 31 Aralık günü sadece İstanbul’da Ortaköy, Davutpaşa, Aksaray’da üç tane yeraltı elektrik kablosu kesildi. Tıpkı siber saldırılar gibi. 5 Ocak’ta, TEİAŞ’a 19:32-19:37 arası bir atak oldu. Bu düzenli yapılan atakların üzerinde oldu. İlginç olan ne biliyor musunuz? Son bir aydır sadece Enerji Bakanlığı özelinde değil, Telekom sektörü, bankacılık sektörü, e-devlet sistemleri olmak üzere çok ciddi ataklar var. Tüm bunlara da hazırlıklı olmak lazım.”
MARMARA’DA ÜRETİM ARTMALI
MARMARA Bölgesi’nin Türkiye elektriğinin neredeyse üçte birini tükettiğine dikkat çeken Albayrak, Türkiye’nin bir ucundan Marmara’ya elektrik taşıdıklarını söyledi. Albayrak, “Çok yüksek yatırım gerektirdiği gibi, hava şartlarından, bu kadar büyük alanda meydana gelebilecek risklerden de etkileniyor. O zaman biz Marmara ve Trakya Bölgesinde üretimi arttırmamız lazım. Peki, hangi üretimi önceliklendireceğiz? Eğer benim doğal yerli kaynağım varsa onu önceliklendireceğiz” diye konuştu.
İSRAİL İLE KAZAN KAZAN PROJESİ
GEÇEN hafta bir heyetlerinin İsrail’de olduğunu belirten Albayrak, “Her iki taraf için kazan-kazan bir proje olacaksa, bölgesel arz güvenliğine faydası varsa ve bölgesel ve küresel barış ve istikrara katkı sağlıyorsa parçası oluruz. Bu kriterler çerçevesinde olumlu bakıyoruz. Çünkü ilk defa İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz geldiğinde Gazze ve Cenin’in insani ihtiyaçları, elektrik altyapısının iyileştirilmesi konularını ortak mutabakat metnine koyduk. Bölgenin huzuruna da, istikrarına da katkı yapacak bir iklim üzerine görüşmeleri yürütelim dedik. İki koldan görüşmeler devam ediyor. Süreç iki açıdan önemli. Doğu Akdeniz gazının Türkiye’ye veya Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşınması bölgesel arz güvenliğine katkı sağlayacak. Doğalgaz arz güvenliğinde önemli bir alternatif ortaya koyacak. İkincisi ise özellikle Gazze’de insani şartların iyileştirilmesi için, Gazze’yle alakalı somut ve kalıcı projelerin gerçekleşmesine imkan sağlayacak” dedi.
KAYNAKHÜRRİYET