Türkiye'nin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile güçlü bir ekonomiye ve finansal mimariye kavuştuğunu, yeni bir süreci başlattıklarını ifade eden Albayrak, Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamında alınan önlemlerin altını çizdi. Albayrak, öncelikle yıl sonu hedeflerinin yakalanmasını hedeflediklerini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Belirlenen hedefler, bunu uygulamak için güçlü bir para politikası, bunun yönetilmesi için reel ekonomiyle toplumsal ihtiyaçların da göz önünde bulundurularak dengelenme sürecinin ortaya konulması ve ondan sonra 3 yıllık yeni ekonomi programı dediğimiz, 2019, 2020 ve 2021. Bu dönemin sonunda da tek haneli enflasyon rakamlarını hedeflediğimiz bir program açıkladık. Yıl sonu itibarıyla hedeflerimizin tamamını tutturduk ve daha iyi bir performans ortaya koyduk."
Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı'nın da katkısıyla kurlarda, maliyetlerde, piyasalardaki dengelenme sürecine bağlı olarak görülen etkinin kasım sonrasında aralık ayında da devam ettiğine dikkati çeken Albayrak, "Tüketici fiyatlarında -0,4, üretici fiyatlarında -2,22 olarak gerçekleşen enflasyon rakamlarıyla yüzde 20,80 olarak koyduğumuz enflasyon hedefi altında 20,30 gibi bir rakam yakaladık. Bu çok pozitif bir süreç." değerlendirmesinde bulundu.
Albayrak, şöyle devam etti:
"YEP çerçevesinde güçlü hedeflere sağlam bir şekilde kavuşarak kapadığımız bir 2018 yılı ile karşı karşıya kaldık. 2019'da da aynı istikamette güçlü şekilde 2020 ve 2021'e temel oluşturacak nitelikte aynı ciddi duruş ve kararlılıkla devam edilecek. Enflasyon konusu çok hassas, güçlü takip ettiğimiz bir alan. Şakası yok. Para politikası, mali disiplin, bütçe disiplininden şaşmadan ciddi şekilde takip ettiğimiz bir alan olarak devam edecek."
Albayrak, toplumsal seferberlik olarak başlattıkları Enflasyonla Topyekün Mücadele Programı'nın devam ettirilmesi yönünde paydaşlardan çok yoğun talep geldiğini söyledi.
Reel sektör için yeni paket yolda
Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak, 2019'un reel sektör açısından likiditenin rahat olacağı bir dönem olacağına işaret ederek, "Bankacılık sektörümüzle kredi kanalları noktasında yakın bir çalışma içindeyiz. Önümüzdeki günlerde özellikle esnafımız, imalat sanayisinde küçük orta ölçekteki işletmelere özel, vadesiyle ve maliyetiyle çok daha rekabetçi olan bir paket açıklayacağız." dedi.
Finansmana ve likiditeye ulaşmada maliyetlerin düşmesinin sektör için öncelikli ihtiyaçlar açısından önemini vurgulayan Albayrak, muhtemelen gelecek hafta bu paketin lansmanını gerçekleştireceklerini kaydetti.
'2019 bütçesinde çok daha güçlü bir performans sergileyeceğiz'
Ekim 2018'de açıklanan bazı sektörlerdeki indirimleri 3 ay daha uzattıklarını hatırlatan Albayrak, "Bunu çok yansıtan, az yansıtan, 'mış' gibi yapanlar var. Olumlu tepkiler aldığımız gibi, 'mış' gibi yapanlarla ilgili toplumdan tepkiler geliyor. Tabelayı asıyor ama kasada bakıyorsunuzki yapmacık... Mesela market zincirlerinde kısa bir dönem yaptılar ama gıdaya çok ciddi yansıdığını söyleyemeyiz. Bunu şikayetlerden görüyoruz. Bunları gözden geçireceğiz. Devlet olarak verdiğimiz vergi, maliyet, enerji desteklerine devam edeceğiz ama 'mış' gibi yapanları biraz daha değerlendireceğiz. Halkımızın da etkisiyle sürece ciddi anlamda katkı yapanlarla yolumuza devam edip, biraz daha seçici bir şekilde 3 ay daha devam edeceğiz. 'Mış' gibi yapanlara yaptırım söz konusu değil, programa almayacağız, takiplerini yapacağız. Uygulama, destek ve teşvik verdiğimiz, indirimleri yansıtan sektörlerin ciro ve satışlarına son 2-2,5 ayda pozitif yansıdı." diye konuştu.
"Seçim ekonomisi uygulandığı" iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirten Albayrak, seçim ekonomisi uygulansaydı, 2018 yıl sonu itibarıyla bütçe dengesinde konulan hedeflerin tutturulamayacağını söyledi.
Albayrak, gelir, harcama ve tasarruf alanlarında ciddi duruşun 2018 sonuna kadar devam ettiğini vurgulayarak, "2019 bütçesinde gelir, gider ve harcama tarafında çok daha güçlü bir performans sergileyeceğiz. Önümüzdeki aylarda bunu göreceğiz. Bu yıl içinde bütçeye koyduğumuz tedbirli alanların birçoğunda, çok daha iyi performans göstereceğiz. Çok daha güçlü mali ve bütçe disiplini ortaya koyacağımızı herkes görecek." ifadesini kullandı.
"Kurdaki dalgalanma kısa sürede dengelendi"
Geçen yıl sonuna kadar, özellikle son 4 ayı çok güçlü ve başarılı şekilde yönettiklerini dile getiren Albayrak, "2019 yılında özellikle bütçe dengesi ve iktisadi faaliyet içinde bu iklimin devam edeceği ve devam ederken piyasadaki belirsizliklerin ve öngörülemez kaygıların ortadan kalktığı, iktisadi faaliyetin turizmden ihracata birçok alanda çok daha hızlı ve güçlü şekilde yoluna girdiği bir döneme şahitlik edeceğiz." dedi.
Albayrak, "Enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından faizlerde değişiklik olabilir mi?" sorusuna, "Benim ağzımdan bu konuyla ilgili en ufak bir şey duyamayacaksınız. Çünkü biz bu sürecin tarafı değiliz. Merkez Bankası yapılması gerekenlerle ilgili adımlarını piyasayı gözlemleyerek atıyor, atacaktır. Bize düşen, özellikle mali politikalar, yasal süreçlerle alakalı Türkiye'de enflasyon ve faizlerin düşmesi, maliyet avantajının ortaya çıkmasıyla ekonomik ve reel sektör faaliyetinin eskisinden daha güçlü bir noktaya gelmesi için adımlar atmaktır." diye konuştu.
Kurda gece yarısı meydana gelen dalgalanmayı da değerlendiren Albayrak, şunları kaydetti:
"Asya piyasalarında özellikle Çin, üretim ve imalat ekseninde yaşanan olumsuz seyir, bunun yanında Apple ile ilgili açıklamalara piyasaların olumsuz tepki vermesiyle birlikte, Japon yeni başta olmak üzere Asya'da açık olan piyasalara dayalı bir dalgalanma oldu. Onunla birlikte açık ve gelişmekte olan piyasalara yönelik bir dalgalanma gerçekleşti ama kısa sürede dengelendi. Türkiye, yaşadıklarıyla bu ve benzeri bütün süreçleri çok daha etkin ve dikkatli bir şekilde yönetmeye devam edecek. Türkiye'nin dostu olan ülke, kurum ve şahıslar olduğu gibi karşısında olan ülke, kurum ve şahıslar var. Biz bu çerçevede tüm bunlardan ayrı güçlü, güvenli ve öngörülebilir şekilde yolumuza bakacağız. Türkiye 2019'a da güçlü adımlarla girecek."
Altına dayalı tahvil ihracı konusunda Bakan Albayrak, geçen yıl 6,5 tona yakın altını ekonomiye kazandırdıklarını söyledi.
'6,5 tona yakın altını ekonomiye kazandırdık'
Altın ve dövizle başlattıkları tahvil ihracına değinen Albayrak, "Amaç sermayenin reel ekonomiye kazandırılmasını teşvik edecek tatlandırıcı ürünler, farklı enstrümanların geliştirilmesi çünkü Türkiye'deki ekonomi piyasalarını büyütmemiz lazım. Ne kadar kaynak, vade, maliyet çeşitlenirse o kadar iyi olur. Sadece geçtiğimiz yıl altın tahvili ihraçlarından 6,5 tona yakın altını ekonomiye kazandırdık, çok güzel bir rakam. Yastıkaltında duracağına ekonominin içinde olsun. Hem katılan kişiler için güvenli, en güvenli liman devlet, istenilen zamanda yatırımlar altın olarak alınabilir. Vatandaşlarımızın uzun yıllardır süregelen geleneksel bakış açısının kırılması, devletle güven ilişkisi kurması açısından önemli olduğuna inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
Albayrak, bireysel yatırımcılara yönelik başlattıkları döviz cinsinden tahvil ihracıyla ilgili süreçte de bir hafta gibi bir sürede yaklaşık 1,1 milyar lira gibi bir hacim oluştuğunu söyledi.
İhracatta rekor beklentisi
İhracatta yıl sonu hedefi olan 170 milyar doların aşılıp aşılmayacağının sorulması üzerine Albayrak, "Kabaca yıl sonu rakamı olarak bakıldığında bir rekoru yakalayacağız. Bu 170'in altı, üstü, onu bilemiyorum ama rekor bir yıl olarak kapayacağımızı tahmin ediyorum. Rakamlar olarak baktığımızda, 4. çeyrekteki ihracat rakamlarının büyümeye katkısının 3. çeyrekteki ihracatın büyümeye katkısından daha fazla olduğu bir yıl olacak. Ticaret Bakanımız Ruhsar Pekcan, çok yoğun bir mesaide. Hanım bakanlarımızın performansları çok güçlü. Ruhsar Hanım, Zehra Hanım gibi çok yoğun bir şekilde koşturuyor. Çok kısa sürede sektöre, ekonomiye, küresel rekabete adapte olarak çok daha başarılı bir döneme imza atacağımız, onun liderliğinde ticaret ve ihracatta çok daha güzel adımlar atacağımız bir yıl olacak 2019." değerlendirmesinde bulundu.
Albayrak, turizmde 2018'in çok başarılı bir yıl olarak geçtiğine işaret ederek, 2019, 2020 ve 2021'de Türkiye'nin turizmde çok daha güçlü bir performansı olacağını kaydetti. Bakan Albayrak, "Köpük ithalatın artık yavaş yavaş silinmeye başladığı, rekabetçi bir üretim, üretilen zenginlikle birlikte tekrar yatırıma, katma değere, istihdama döndüğü bir dönüşümü ortaya koyan bir Türkiye ekonomisine doğru hızla ilerliyoruz." diye konuştu.
Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı ekonomik saldırılara çok hızlı ve güçlü reflekslerle yaklaşık 2-3 aylık bir süreçte müdahale edildiğine vurgu yapan Albayrak, bu durumun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin en büyük avantajlarından birisi olduğunu ifade etti.
Albayrak, Türkiye'nin üç ay içinde bir seçimle karşı karşıya olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"Bu seçim bittikten sonra Türkiye, yaklaşık 4-4,5 yıl seçimin olmadığı, güçlü, güvenilir bir dönüşümün, yasal düzenlemelerin, adımların atıldığı iyi bir döneme giriyor. Gerek yabancı dış yatırım gerek finans piyasalarımız likidite anlamında, gerek farklı farklı sermaye piyasaları olmak üzere son 3 aydaki performansı daha da güçlü bir şekilde miktarsal olarak artan bir şekilde gözlemleyeceğimiz bir sürece giriyoruz. Türkiye'deki varlıkların değerlemesi çok ama çok cazip bir noktada."