İslam Peygamberi Hazreti Muhammed'i, Mekke'den Medine'ye hicreti sonrasında evinde 7 ay misafir olarak ağırlayan ve medfun bulunduğu ilçeye ismini veren 'İstanbul'un manevi mimarı' Hazreti Halid Ebu Eyyüb El-Ensari'nin türbesinde restorasyon iki yıldır devam ediyor.
Her bir noktası nakış işlercesine özenle elden geçirilen türbe, tarihinin en kapsamlı restorasyonunu geçiriyor. Duvarlarından tavanına, çinilerinden zeminine kadar her bir ayrıntının dikkatle üzerinde durulduğu türbe, aslına uygun restore edilerek depreme karşı da dayanıklı hale getiriliyor.
İstanbul'da yıl boyunca ziyaretçinin eksik olmadığı türbede restorasyonun 6 ay sürmesi planlanıyordu. Ancak hesapta olmayan ve restorasyon sırasında ortaya çıkan bazı detaylar restorasyonun uzamasına yol açtı. Kapsamlı onarım gerektiren türbe için, İstanbul 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na kapsamlı müdahale ve restorasyon için başvuruldu. 7 ay kadar önce çıkan karar doğrultusunda türbedeki restorasyonun çerçevesi genişletildi.
Tarihi nitelikteki bütün kutsal emanetler, Türbeler ve Müzeler Müdürlüğü'nün koruması altında bulunan bir depo taşındı.
Restorasyonun şekli değişti
Türbenin restorasyon çalışmalarını yürüten yüksek mimar ve restoratör Hilmi Şenalp yaptığı açıklamada, Eyüp Sultan Türbesi'nin Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edildiğini, 18 yüzyılda ise etrafının bahçe duvarı örüldüğünü anlattı. Şenalp, yine aynı dönemde, türbeyi çevreleyen duvarın ahşapla yükseltilerek üzerinin çatısıyla kapatıldığını söyledi.
Restorasyona, hiçbir çini sökülmemek şartıyla 6 ay sürecek yüzeysel bir derleme, toparlama için başladıklarını belirten Şenalp, 'Ancak restorasyon bir süreçtir. Müdahalede ölçek derinliği noktasında ne yapılacağı ancak restorasyona başlandıktan sonra olur. Duvarların perişan halini ve çinilerin duvardan ayrıldığını gördükten sonra restorasyonun şekli değişti, Türk-İslam sanatının en nadide örneklerinden olan 7 bin 678 parça çiniyi sökmek, bağdadi duvarları yeniden inşa etmek icap etti' diye konuştu.
Türbenin çatısını askıya alarak çalışmalara başladıklarını aktaran Şenalp, bağdadiye duvarların yeniden inşası tamamlandıktan sonra üzerlerine çinilerin yerleştirileceğini belirtti.
Ramazanda kısmen açılacak
Restorasyon çalışmaların hassasiyetle yürütülmesi gerektiğini anlatan Şenalp, Eyüp Sultan Türbesi'ni ramazan ayına kadar kısmi olarak, yıl sonu itibarıyla tamamen açmayı hedeflediklerini söyledi.
500 yıldır ziyarete açık olan türbenin Cumhuriyet sonrasında, 1950'ye kadar kapatıldığını hatırlatan Şenalp, türbenin yıllarca ihmal edildiğini ve daha önceden yapılan restorasyonların özentisiz olduğunu ifade etti.
Özentisiz ancak iyi niyetli bu çalışmalarda, çinilerin gelişi güzel yerleştirildiğini, panoların bütünlüğünün gözetilmediğini belirten Şenalp, yaptıkları restorasyon kapsamında büyük bir hassasiyetle, tek tek çinilerin altındaki çimento harcının, bisturiyle temizlendiğini söyledi.
Altından geçen fay hattı nedeniyle türbenin 1999 depreminde büyük hasar gördüğünü açıklayan Şenalp, 'Türbede çok kapsamlı bir müdahale yapıyoruz, 300 senenin en iyi tahminle 100 senenin büyük ihmalini telafi etmeye çalışıyoruz' dedi.
İtikaf odası bulundu
Eyüp Sultan'ın kabrinin bulunduğu zeminin üzerinin de betonla kaplanmış olduğunu, zemini kaldırdıklarında Fatih dönemine ait orijinal altıgen karoları gördüklerini belirten Şenalp, 'Bu karoları da açığa çıkardık. Türbede bir itikaf odası bulundu. Ramazan ayının son 10 gününde padişahların burayı bir veya üç gün ziyaret ettikleri rivayet ediliyor' dedi.
Ravza-i Mutahhara'da da bulunan kubbedeki delikler
Eyüp Sultan'ın kabrinin tam üst kısmında, tavandaki kurşunları kaldırdıklarında biri büyük biri küçük olmak üzere iki delik fark ettiklerini anlatan Şenalp, bu deliklerin neden açıldığını araştırdıklarında Ravza-i Mutahhara'nın kubbesinde de bu deliklerin benzerinin bulunduğu öğrendiklerini belirtti.
Bu deliklerin odanın ışık alması ve Hazreti Halid Ebu Eyyüb El-Ensari'nin türbesinde bu ananeyi yaşatmak amacıyla yapıldığını anlatan Şenalp, 'Delikler konik şeklinde açılmış. Kabr-i şerifin üzerine yukarıdan gelen ışık düşsün diye yapılmış bir anane. Bu anane unutulmuş bir şey. Bunun ilk defa ortaya çıkması hoş bir hadise' diye konuştu.
7 bin 678 çini tek tek incelendi
Şantiye şefi ve restoratör Özcan Gürsel de çinilerle ilgili ilk defa bu kadar kapsamlı bir çalışma yapıldığını belirtti. Bir buçuk ay boyunca bütün çiniler üzerinde fotogrametrik çalışmalar yapıldığını ifade eden Gürsel, 2 ay boyunca da hangisinin üzerinde çatlak var, hangisini altı boş olduğunu tespit etmek için 7 bin 678 çiniyi tek tek incelediklerini anlattı.
Restoratör olarak çiniyi nötr bırakmaktansa, yerine yeni bir çini koymayı uygun bulduklarını dile getiren Gürsel, 'Böyle bir mekanda eksik çinileri boş bırakmak çok doğru olmuyor. İşin ambiyansı bozuluyor' dedi.
Türbede 24 ayrı duvar bulunduğunu ve iki ayda 6 duvardaki çini çalışmasını bitirebildiklerini anlatan Gürsel, 6 duvarda ise 10-12 çininin eksik olduğunu tespit ettiklerini belirtti.
Tamamlanan çalışmalar
-Türbe geçişinde bulunan koridorun ahşap tavanın boya raspası tamamlandı. Koridorun döşemesi kırılarak orijinal döşeme kotuna getirildi.
-Kubbedeki kurşun sökülerek altında bulunan çimento harç temizlendi, kurşunlar yenilendi.
-Sakif saçaklarında ve tavanında boya raspaları tamamlandı. Çürüyen ahşaplar değiştirildi.
-Türbenin cephe temizlikleri ve taş çürütmeleri tamamlandı.
-Türbenin sanduka kısmındaki niteliksiz, sonradan ilave edilen ahşap döşeme ve şap kaldırıldı, zeminde Fatih dönemine ait orijinal altıgen tuğla döşeme bulundu.
-Türbe ziyaretçi kısmındaki halı ve yükseltilmiş ahşap döşeme kaldırıldı, zemin orijinal döşeme kotuna getirildi.
-Türbe çevresinde drenaj için kazı yapıldı.
-Beşirağa Haziresi'ne bakan cephelerde lokma parmaklıkların boya raspaları yapıldı. Çürüyen ahşaplar değiştirildi.
-Türbe cephesinde yıpranan taşlar değiştirildi.
-Türbe içinde ve dışında yer alan çini uygulamalarına resmi hasar tespit raporu, Koruma Uygulama ve Denetim Müdürlüğü tarafından hazırlandı. Acil müdahale gerektiren ve durumu son derece kötü olan duvardaki çinilerin sökümüne başlandı.
Yapılacak çalışmalar
-İstanbul 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun 12 Haziran 2012 tarihli kararıyla çinilerin dönem, motif ve desen içeren envanteri yapılacak, müdahale paftaları peyderpey hazırlanıp kurula iletilecek.
-Yüzde 70'lik kısmı tamamlanan çinilerin sökümüne devam edilecek.
-Cüzhan binası, Beşirağa Türbesi, sebil ve hazire restorasyon kapsamına alındı. İlk restorasyon çerçevesinde bulunmayan türbe ve türbeye bitişik mekanların çürüyen ve yer yer çöken ortak çatısı yenilendi. Bu kısımlar kurşunla kaplanacak. AA