İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Sinan Seven ile tarafların avukatları katıldı.
Cumhuriyet savcısı Yavuz Pehlivan'ın duruşmada açıkladığı esas hakkındaki mütalaada, taksi şoförlüğü yapan sanık Sinan Seven'in sürekli işinin olmaması nedeniyle, taraflar arasında zaman zaman tartışmalar yaşandığı belirtildi. Mütalaada, maktul Gülşah Sarcan'ın babasının sigortasının olduğu ve Sinan Seven'in bundan faydalanmak istemesi nedeniyle aralarında anlaşmazlık yaşandığı ve bunun sonucunda boşandıkları ifade edildi.
Mütalaada, olay günü Gülşah Sarcan'ın, sanık Sinan Seven'i arayarak yeğeni ile yılbaşını kutlayacaklarını söylediği, bunun üzerine sanığın, çocuklarını eski eşinin babasının evine götürdüğü, ancak çocuğun hastalanması üzerine, çiftin birlikte hastaneye gittiği, tahlil sonuçlarını beklerken yemek yedikleri esnada, sanık Sinan Seven'in eski eşi Gülşah Sarcan'ı eve dönmesi için ikna etmeye çalıştığı, ancak olumsuz cevap aldığı kaydedildi.
Daha sonra E-5 Karayolu üzerinde çiftin arabayla dolaşırken tartışmaya başladığı, bu esnada sanığın kızgınlıkla kendisini kaybederek yanındaki bıçağı birkaç kez sapladığı Gülşah Sarcan'ı bir süre araçta gezdirdikten sonra da otoyolun kenarında durarak, yola attığı belirtildi.
"O anki sinirle öldürdü"
Gülşah Sarcan'ın vücudunda 17 bıçak darbesinin tespit edildiği kaydedilen mütalaada, sanık hakkında iddianamede canavarca bir his saikiyle öldürme suçundan dava açılmış ise de sanığın o anki sinirle kendisini kaybederek yaptığı bir eylem olarak değerlendirildiği ifade edildi.
Mütalaada, eylemin kasten adam öldürme suçu olarak kabul edilmesi gerektiğini, bu nedenle sanık Sinan Seven'in "kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep etti.
Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme heyeti, taraflara esas hakkındaki son savunmalarını yapmak üzere süre vererek duruşmayı erteledi.
Duruşma öncesinde adliye önünde toplanan "Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu" üyesi bir grup, eylem yaptı. Grup adına yapılan açıklamada, Gülşah Sarcan'ın 2 Ocak tarihinde eski eşi tarafından öldürüldüğü anımsatılarak, "Kadın cinayetlerini görmezden gelen, şiddeti ve tecavüzü suç kapsamında bile saymayan, üniversitede okuyan gençleri evliliğe teşvik etmek için banka kredileri ile kampanyalar düzenleyen hükümet, kadınların gerçek sorunlarını görmezden geliyor" ifadesi kullanıldı.
Açıklamada, kadın cinayetleri davalarında iyi hal ve haksız tahrik indiriminin katillere daha rahat hareket etme imkanı sağladığı savunularak, cezaların yetersiz olduğu, bu nedenle de cinayetlerin arttığı ifade edildi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, sanık Sinan Seven'in "kasten adam öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması isteniyor. İddianamede, sanık Seven'in, eski eşini 8 kez bıçakladıktan sonra ölmesi için aracında gezdirdiği ve bir müddet sonra TEM Otoyolunun kenarına bıraktığı öne sürülüyor.
Gülşah Sarcan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için hazırladığı "o ben olabilirdim" adlı kamu spotunda yer almıştı.
Kaynak: AA