Dirin, AA muhabirine yaptığı açıklamada, motokros parkurları hazırlayıp yarışlara katıldığını ve bu alanda gençleri yetiştirmeye çalıştığını söyledi.
Motokrosa 1977 yılında başladığını belirten Dirin, şöyle devam etti :
"İstanbul'da yaşıyorum. Asıl mesleğim oto boyacılık. Bu mesleği 20 yıl yaptım. Oto boyasından zehirlendim ve mesleğimi bırakmak zorunda kaldım. Oto kuaförü açtım. 11 yıl da bu işi yaptıktan sonra Bağ-Kur'dan emekliye ayrıldım. Motokrosa başlamadan önce bir motosikletim vardı. Bununla rampalardan atlıyordum. 1977'de Merter'de biri yanıma geldi ve 'Şu arka arsada birileri motorlarla atlayıp sıçrıyor' dedi. Hemen motosikletime atlayıp yanlarına gittim. Bu sporun adının 'motokros' olduğunu orada öğrendim. Ondan sonra motosikletimi modifiye ederek motokrosa uygun hale dönüştürdüm. Bu motosikletimle 10 yıl Türkiye şampiyonu oldum. 1990'da, 1965 model arabamı satıp borçlanarak daha iyi bir motosiklet satın aldım. Bir firmanın sponsorluğunda 3 sene üst üste şampiyon oldum. Daha sonra başka bir firmaya transfer olup 1994, 1995, 1997, 1998'de şampiyon oldum. 17 Türkiye şampiyonluğum var. 1990'lı yıllarda Balkanlarda katıldığım yarışlarda da birincilik, ikincilik, üçüncülük derecelerim var ."
Hırslı bir yapıya sahip olduğunu vurgulayan Dirin, yaşı 70'e gelse bile bu sporu bırakmak istemediğini anlattı.
Türkiye'de motokrosçuların en büyük sorununun, sponsor bulamamak olduğuna işaret eden Dirin, "Elimden geldiğince çocukları ve gençleri yetiştirmeye çalışıyorum. Bu gençlere el uzatmak lazım. Onların yetişmesi ve bu sporu daha da ileri götürmesi bakımından sponsor çok önemli" ifadesini kullandı.
Dirin, Balıkesir'in Gönen, Tekirdağ'ın Hayrabolu, Muğla'nın Fethiye ilçeleri ile Ankara'da motokros parkurları bulunduğu bilgisini verdi.
Bu parkurları kendisinin oluşturduğunu kaydeden Dirin, "İstanbul'da, 15 milyonluk bir şehirde maalesef motosiklete binip antrenman yapacağımız bir parkur, uluslararası yarış yapabileceğimiz bir yerimiz yok. Motokros, teknik, beceri, cesaret ve denge sporudur. Bundan dolayı yetkililerden, İstanbul'da bir yer göstermelerini istiyorum. Bilhassa Gaziosmanpaşa ve Sultangazi belediyelerinden bu konuda yardım bekliyorum" diye konuştu.
"Yarışta birinci olamazsam ağlıyorum"
Ümit Dirin'in öğrencilerinden Efnan Valimaki (13) de motosiklet tutkusunun, babası sayesinde başladığını dile getirdi.
Babasının, kendisini motokros yarışçısı Şakir Şenkalaycı ile tanıştırmasının ardından bu spora ilgi duyduğunu bildiren Valimaki, şunları kaydetti :
"Ortaokul 8'inci sınıf öğrencisiyim. Şakir ağabeyle tanıştığımızda, onun motor sporlarıyla ilgilendiğini öğrendim. Babamla bana eğitim verdi. Sonra bizi takımına aldı. Biz de yarışmaya başladık. Bu sporu 3 yıldır yapıyorum. Yarışırken korkmuyorum ama tekniğim biraz eksik. Motokros sporunda kondisyonumu artırabilmek için haftanın 6 günü okuldan sonra yüzmeye gidiyorum. Hafta sonları da yarışlara katılıyorum. İstanbul'da çalışacak bir parkur olmadığından çoğu zaman antrenman yapmak için Gönen'e gidiyoruz ."
Dirin'in öğrencileri olan kardeşi Furkan Valimaki (11) ve arkadaşı Emircan Şenkalaycı'nın (13) da kendisi gibi hem öğrenimlerine devam ettiğini hem de motokros yarışlarına katıldığını ifade eden Valimaki, 18 yaşına geldiğinde ABD'de yapılan Dünya Kadınlar Motokros Şampiyonası'na katılıp şampiyon olmayı hedeflediğini sözlerine ekledi.
Furkan Valimaki ise motokros sporuna 7 yaşında başladığını anlattı. Yarışırken çok eğlendiğini belirten Valimaki, yarışlarda birinci olamadığında çok üzüldüğünü hatta ağladığını söyledi.
Motokros yarışlarına 4 yaşından bu yana katılan Emircan Şenkalaycı, kendisini bu sporda geliştirerek Avrupa ve dünya şampiyonalarında Türkiye'yi en iyi şekilde temsil etmek istediğini bildirdi. AA