"13 YILDAN BU YANA NEFRETLERİ VE KİNLERİ GÖZLERİNİ KÖR ETMİŞ OLANLAR KAYBETTİLER"
Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Ünal, şu açıklamaları yaptı: “13 yıldan bu yana AK Parti'yle savaşan ve AK Parti'yi meşru siyasi parti olarak görmeyen bir kesim var. Bu kesim bizimle savaşırken, biz milletin bize sandıkta emanet ettiği iradeyi tabi ki savunacağız. Bunların bu saldırılarına karşı tabi ki biz de sessiz kalacak değiliz. Öncelikle ilk önce AK Parti'yle savaşmaktan vazgeçsinler. AK Parti'yi siyasi meşru bir parti olarak kabul etsinler. Ancak o zaman bir kucaklaşmaktan bahsedebiliriz. Açık bir şekilde milleti öyle korkuttular ki AK Parti tek başına iktidara gelirse iç savaş çıkar. Dergi kapağında ‘2 Kasım 2015 sonrası Türkiye'de iç savaş başladı' diye kapak yapacak kadar bunlar fütursuzlaştılar.
Şimdi gerçekten AK Parti'nin siyasi görüşüne sahip olmayan ama son derece rasyonel davranan ve rasyonel davranarak da AK Parti'nin kazandığı bu başarıyı kutlayan, tebrik eden, saygı duyanlara karşı da saldırmaya başladılar. Muhalefetin içerisinden bir kesim 1 Kasım seçimlerinin sonucunu gördükten sonra daha agresifleşti, bir kesim de kendi öz eleştirimizi yapmamız gerek dedi. Şimdi o öz eleştiri yapmamamız gerek diyenlere o agresifleşen ve irrasyonelleşenler saldırmaya başladılar. Biz kiminle kucaklaşabiliriz, makul, rasyonel yerli ve milli bu ülke için kaygılanan ve bu ülkenin daha güzel bir ülke olması için mücadele eden herkesle kucaklaşabiliriz. Çünkü biz ayrı siyasi görüşte olsak da aynı değerlere sahibiz.
Londra, Brüksel'de dünyanın değişik yerlerinde Türkiye'nin içinde ki bu kişilerle temasta olup Türkiye'yi kişiler üzerinden okuyan birçok insanda yanıldığını fark etti. Bunlar üzerinden Türkiye'yi okumanın yanlış olduğunu fark etti. Bunlar kaybettiler, nefret dilini kullanan, ne pahasına olursa olsun AK Parti'den kurtulmalıyız diyen, 13 yıldan bu yana AK Parti meşru siyasi aktör olarak görmeyen, nefretleri ve kinleri gözlerini kör etmiş olanlar kaybettiler."
DOĞAN GRUBUNUN TAVRI
Hürriyet Gazetesi'ndeki mektubu değerlendiren Ünal, “Doğan medya bunu birçok kez yaptı. Her seçim sonunda AK Parti'nin her yüzde 50 oy aldıktan sonra Doğan medya bunu yaptı. Ama bir süre sonra başka bir davranış içerisine tekrardan girdi. Aydın Doğan'ın medya üzerinden siyasetle kurduğu geçmiş Türkiye'nin alışkanlıklarının gerektirdiği davranışları vardı. Eski Türkiye'de ne vardı; eğer iş adamıysanız, güçlü bir medyanız olması gerekir ve güçlü medya üzerinden siyaseti bir şekilde köşeye sıkıştırırsınız ve işlerinizi yürütürsünüz. Aydın Doğan, AK Parti iktidarından sonra eski Türkiye'nin bu alışkanlığını devam ettirmek istedi. Ama 13 yıldan beri AK Parti bu Türkiye'de bunun işlemeyeceğini, herkesin kendi sınırları içerisinde olması gerektiğini söyledi. Kimse siyasetin üzerinde bir güç olarak kendisini görmeyecek” diye konuştu.