Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker, okullarda süt dağıtımı kampanyasıyla ana sınıfıyla ilköğretimin ilk 5 sınıfındaki çocuklara süt dağıtılacağını, ancak dağıtımın her gün değil, arzın yüksek olduğu dönemlerde yapılacağını açıkladı.
Eker, Turgut Özal Üniversitesi'nde düzenlenen '' Türkiye 'nin Tarım Politikası'' konulu konferansa gelişinde, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Eker, bir gazetecinin, bozuk gıda satanların internet sitesinden teşhir edileceğine ilişkin açıklamalarının anımsatılması üzerine, mevzuatın daha önce sağlıksız gıda üreten ve satanlarla ilgili sınırlı tedbirler almaya imkan verdiğini söyledi. Yeni düzenlemeyle bunları artık teşhir de edebildiklerine dikkati çeken Eker,''Balla ilgili, özellikle televizyonlarda reklamları da var, çalışma var. Çok kısa süre içerisinde artık hem piyasadan toplatma, para cezasının yanında bir de bunları markası, ismi, firmasıyla birlikte kamuoyuna da açıklayacağız'' dedi.
Eker, bir başka gazetecinin çıkan sonuçların kötü olup olmadığını sorması üzerine, bazılarının içinde glikoz şurubu gibi maddelerin bulunduğunu, bunların tespit edildiğini, bazılarının firmalara tebligatının yapıldığını bildirdi. Eker, bazı ürünlerle ilgili olarak da sürecin birkaç gün içinde tamamlanacağını belirtti.
Eker, bu balların reklamlarının yasaklanıp yasaklanmayacağının sorulması üzerine, reklamlarla ilgili olarak, RTÜK'e başvurduklarını ifade etti.
Mehdi Eker, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı süt kampanyasıyla ilgili çalışmaları olup olmadığı sorusu üzerine de, ''Var. Kararname imzalandı, yayınlanacak. Yayınlanır yayınlanmaz illerdeki okullarda öğrencilere dağıtılacak'' diye konuştu.
Dağıtımın süreli olup olmayacağına ilişkin soruyu yanıtlarken Eker, ''Ana sınıfıyla ilköğretimin ilk 5 sınıfındaki çocuklara dağıtılacak ama tabii bu bütün yıl boyu her gün değil, süt arzının özellikle yüksek olduğu dönemlerde... '' dedi.
Amaçlarının hem çocuklara sağlıklı bir içecek sunmak hem de süt içme alışkanlığını kazandırmak ve süt tüketimini artırmak olduğunu belirten Eker, aynı zamanda hayvancılığa da destek sağlamayı hedeflediklerini söyledi.
Eker, başka bir soru üzerine bozuk bal üreten ve satan şirket sayısını daha sonra açıklayacaklarını ifade etti. Bu konudaki denetimlerin değişik şekillerde yapıldığını anlatan Eker, şunları söyledi:
''Balla ilgili şöyle bir şey var; bir gidiyorsunuz marketten, raftan alıyorsunuz, bir de özellikle vatandaşlarımızın bunu bilmesinde fayda var, mesela raftan alınan ürün, aynı markanın aynı ürünü sağlam çıkıyor. İnternet üzerinden veya kargoyla gönderilenler bozuk çıkıyor. Çünkü rafta denetim yapılıyor veya imalathanenin bir yerinden alıyorsunuz sonuç iyi çıkıyor. Bazen ekranlarda görüyorsunuz, vatandaşa ikram ediyorlar, kameralar önünde, onlarda da bir sorun olmuyor. Sonra siz ayrıca kargo yoluyla alıyorsunuz, oradan gönderilen ürünlerde sorun çıkıyor. Biz de tabii her türlü tedbiri alıp biz de kargoyla ürün alıyoruz, inceliyoruz. Sonuçta ona göre hareket ediyoruz.''
Eker, ''Daha ziyade kargoyla olanlarda mı problem çıkıyor'' sorusuna, ''Orada ihtimal daha yüksek'' yanıtını verdi.
-Türkiye'nin tarım politikası-
Eker, konferansta öğrencilere hitap ederken de Turgut Özal üniversitesinde bu konferansı vermenin kendisi için anlamlı olduğunu, Özal'ın Türk siyasetinde çığır açan bir lider olduğunu söyledi.
Türkiye'nin tarım politikasıyla ilgili bilgi veren Eker, tarım sektörüne çeşitli sebeplerle bir dönem gereken önemin verilmediğini ifade etti. Eker, ''Halbuki bizim yaşadığımız coğrafya, buğdayın, bakliyatın ve pek çok ürünün anavatanıdır'' dedi.
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı olarak önemli alan araştırmaları yaptırdıklarını, 14 temel tarım kanunu çıkardıklarını aktaran Eker, verdikleri bütün destekleri de üretimde verimlilik ve kaliteyle ilişkilendirdiklerini belirtti. Türkiye'nin tarım gelirini 2010 yılı itibarıyla 62 milyar dolara çıkardıklarını dile getiren Eker, Türkiye'nin daha önce dünya ülkeleri arasında 11. sıradayken, 7. sıraya yükseldiğini kaydetti.
Çiftçinin kullandığı mazot, gübre, sertifikalı tohum yanında hayvancılık, hububat, bakliyat ve yağlı tohum desteği de verdiklerini anlatan Eker, tarım sigortasına büyük önem atfettiklerini vurguladı.
Eker, tarımın insanların hayatında büyük önem taşıdığını belirterek, ''Necip Fazıl bir dizesinde diyor ya, 'Yokluğunda buldum seni' diye, tarım da yokluğunda anlaşılan bir şeydir'' diye konuştu.
Türkiye'nin su açısından fakir bir ülke olduğuna dikkati çeken Eker, en büyük sorunun su, ikinci sorunun Medeni Kanun'dan kaynaklanan miras yoluyla tarım arazilerinin bölünmesi olduğunu söyledi. Osmanlı döneminde tarım arazilerinin bölünmediğini, İsviçre'den alınan Medeni Kanun'da da aynı biçimde bir yasa maddesinin olmadığını anlatan Eker, dünyanın hiçbir gelişmiş ülkesinde buna rastlanmadığını belirtti.
İsrail'in Osmanlı sistemini örnek alarak, tarım arazilerinin bölünmesine engel olduğunu dile getiren Eker, hazırlanan yasal mevzuatla bunun önüne geçileceğini kaydetti.
Daha sonra öğrencilerin sorularını da yanıtlayan Eker, bir öğrencinin, Suriye'ye tarımsal yaptırım uygulanıp uygulanmayacağını sorması üzerine, Suriye'de devletin vatandaşa zulmetmesinin önüne geçilmesini arzuladıklarını ifade etti. Eker, ticari müeyyidelerin uygulandığını, uygulanmaya devam edileceğini söyledi.
Eker, bir başka öğrencinin, gıda mühendisliği bölümünü bırakıp hukuku seçtiğini söylemesi üzerine, gıda mühendisliğinin iyi bir alan olduğunu ifade etti. Eker, ''Ama hukuk da güzel. Benim oğlum da, kızım da hukukçu'' dedi.
AA
//www.haber7.com/haber/20120323/Bakan-Eker-sut-dagitimina-aciklik-getirdi.php