Adalet ve Sağlık bakanlıkları 'hasta mahkumlar' için harekete geçti.- Dört şehirde mahkumlar için özel hastaneler kurulacak.- Adli Tıp 'Köşk affı'nda standart belirlenmesi için çalışma yürütüyor.- Durumu kritik mahkumların direkt af kapsamına alınması istenecek.
Adalet ve Sağlık bakanlıklarından 'hasta mahkum' çalışması... Cezaevlerinde yaşanan ölüm olaylarını masaya yatıran bakanlıklar 'Yüksek Güvenlikli Hastaneler' projesini devreye soktu. Kronik rahatsızlığı olan tutuklu ve hükümlüler burada kalabilecek. Adli Tıp Kurumu ise 3'üncü İhtisas Kurulu'nun karara bağladığı 'infaz tehiri' ve 'Cumhurbaşkanlığı affı' gerektiren hastalıklarla ilgili düzenleme yapıyor. Hangi durumların bu kapsama girdiğine ilişkin standartlar belirlenecek. Kurum hazırlayacağı dosyayı Adalet Bakanlığı'na sunacak. Hem 3'üncü İhtisas'ın yükü hafiflemiş olacak hem de gereksiz durumlarda hastaların İstanbul'a gelmesine ihtiyaç kalmayacak.
HERKES GELMESİN
Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce, 'infaz tehirleri' ve 'Cumhurbaşkanlığı affı'nı kapsayacak hastalıklara standart getirilmesi çalışmasını AKŞAM'a açıkladı. Geçen hafta Ankara'da yapılan toplantıda konunun gündeme geldiğini söyleyen Doç. İnce, '3'üncü İhtisas Kurulu'ndaki dosya birikmesine çare ararken aklımıza geldi. Orada birtakım sıkıntılar yaşıyoruz. Geçtiğimiz günlerde de bu kurulun başkanı değişti. Gerekli gereksiz hastalar muayeneye çağrılıyordu. Burada çok ciddi bir çalışma yapıyorsunuz, infaz tehirleri ile Cumhurbaşkanlığı affı için dosya sunuyorsunuz. Parmağı kopmuş bir insanı buraya getirmenin anlamı yok. Parmağı kopan kişinin infaz tehirini gerektirecek durum yok' diye konuştu.
NELER AF KAPSAMINDA?
İnce, bakanlığına sunacakları taslakta direkt 'infaz tehiri' ve 'Cumhurbaşkanlığı affı' kapsamına alınması gereken hastalıkları şöyle sıraladı: Hem bazı hastalıklarla ilgili 3'üncü İhtisas Kurulu'nda hem de Genel Kurul'da görüşler verilirken tartışmalar yaşanıyor. En büyük sıkıntı körlük. Körlük 'infaz tehiri' ve 'Cumhurbaşkanlığı affı'nı gerektiriyor. Bir başka hastalık şekli de tutuklunun boyundan aşağısının tutmaması. Kas gücünü 5 üzerinden değerlendiriyoruz. Sıralamasını yapacağız. Felçlilik de bu kapsama girecek. Kanser hastalıkları da bu kategoriye giriyor. Bir kanserli tutuklu müracaat etmişse tüm raporlarını isteyeceğiz. Kanser hastalıklarında evre standartları belirlenecek. Evre bir-ikiyse cezaevi şartlarında yaşamını sürdürebilir, 3-4 ise hastane şartlarında hükümlülüğünü sürdürebilir, 'terminal' dediğimiz dönemdeyse 'Cumhurbaşkanlığı affı' için Sayın Cumhurbaşkanı'na sunarız.
YÜZ YATAKLI 'YÜKSEK GÜVENLİKLİ'
Ergenekon tutuklusu Kuddusi Okkır ile Oda TV sanıklarından Kaşif Kozinoğlu'nun cezaevinde hayatlarını kaybetmesi birçok tartışmayı da beraberinde getirmişti. Adalet Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı yeni ölümlerin yaşanmaması için harekete geçti. Sağlık Bakanlığı'nın belirlediği dört ilde tutuklular için 'Yüksek Güvenlikli Hastaneler'in inşaatına başlandı. Bu hastaneler ilk etapta İstanbul, Ankara, Bursa ve Gaziantep'te yapılacak. İstanbul'da yapılması planlanan hastanenin yüz yataklı olacağı öğrenildi. Artık tutuklu ve hükümlülerin bütün tedavileri bu hastanelerde gerçekleşecek. Şizofren hastaları da bu hastanelerde kontrol altında tutulacak.
KÖŞK BİR YILDA 30 KİŞİYİ AFFETTİ
Adli Tıp Kurumu 3'üncü İhtisas Kurulu'nda 2011 yılı içerisindeki bin 163 tutuklunun dosyasına bakılmış. Bunlar arasında 663 tutuklunun dosyası halen inceleniyor. 30 mahkum Cumhurbaşkanlığı affından, 14 kişi ise 'infaz tehirinden' yararlanmış. Cumhurbaşkanlığı affından faydalanmak isteyen 323 mahkum ile İnfaz tehirinden yararlanmak isteyen 133 kişinin talepleri reddedilmiş. Bu yasalardan faydalanmak isteyen tutukluların çoğu kanser hastası.
Kaynak: ERcan ÖZTÜRK/AKŞAM