Çipras, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 7-8 Aralık'ta düzenleyeceği Yunanistan ziyareti öncesinde AA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Türkiye ve Yunanistan'da meydana gelen depremlerin ardından 2000'li yılların başında iki ülke arasındaki ilişkilerin, Avrupa Birliği’ne (AB) katılım müzakereleri ve ekonomik işbirliği çerçevesinde inşa edildiğini anımsatan Çipras, "Bugün bölgemizde ve de Avrupa'da, bölgenin istikrarına, güvenliğine, göç ve ekonomiye ilişkin önemli zorluklarla karşılaştığımız bir dönemden geçiyoruz. Üç kıtanın kavşak noktasında bulunan Türkiye ve Yunanistan, bu zorlukları hem göğüsleyebilmeli hem de bölgenin sunduğu fırsatları yakalayabilmeli. Bu kapsamda, diyalog ve ilişkilerimizin ikili boyutunu geliştirmemiz her zamankinden daha önemli." ifadelerini kullandı.
Çipras, bunu iki koldan gerçekleştirmek istediklerini belirterek, şöyle devam etti:
"Öncelikle, göçe ilişkin işbirliğimize, ekonomiye ve halklar arasındaki irtibata ilişkin pozitif gündemimizi ilerletmeliyiz. AB-Türkiye göç mutabakatının yanı sıra ikili geri kabul anlaşması mümkün olduğunca etkili bir şekilde uygulanmaya devam etmeli. Aynı zamanda ulaşım ağları, enerji, ticaret, kültür ve turizm alanlarında önümüzde önemli projeler var. TAP-TANAP boru hattı hızlı şekilde ilerliyor ve farklı doğalgaz projelerine ilişkin görüşmeler var. Yakın zamanda, Selanik-İzmir arasındaki gemi seferlerini başlatabileceğiz. Selanik-İstanbul arasındaki tren bağlantısını yeniden açabilecek ve gelecekteki ulaşım projeleri üzerinde çalışabileceğiz."
- "Erdoğan'ın ziyareti cesur adımlar atmamız için fırsat"
Ege ve Akdeniz'in gerginlik ve çatışma değil barış ve diyalog denizleri olması gerektiğini ve ilişkilerin uluslararası hukuk, Lozan Anlaşması ve karşılıklı saygı temelinde geliştirilmesi gerektiğini anlatan Çipras, hava sahası ihlalleri ve it dalaşlarında yaşanan artışın kaza riskini arttırdığını savunarak, "Güven Arttırıcı Önlemler ve İstikşafi Görüşmeler üzerine görüşmelerimizi yeniden canlandırmanın tam zamanı." dedi.
Çipras, Kıbrıs sorununa ilişkin ise, "Kıbrıs'ta Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına dayalı adil ve kalıcı bir çözüm için müzakerelerin yeniden başlamasına yönelik bir destek mesajı göndermemiz önemli. Bu müzakereler iki topluluk hazır olduğunda yeniden başlamalı ve başarıyı garanti edecek şekilde hazırlanmalı." değerlendirmesinde bulundu.
Göçmen krizinin gerek ikili, gerekse de AB-Türkiye arasındaki işbirliğinin ne kadar önemli olduğunun kanıtı olduğuna dikkati çeken Çipras, Suriye'de barışı getirmeye yönelik Türkiye'nin aktif olarak dahil olduğu Astana sürecini de büyük bir ilgiyle takip ettiklerini ifade etti.
Son zamanlarda iki ülke arasındaki ilişkilerde bazı sorunların ve zor anların yaşandığını kaydeden Çipras, "Halklarımızın doğal afetler, Yunanistan'daki ekonomik kriz, terör saldırıları ve Türkiye'deki hain darbe girişimi gibi zamanlarda gösterdikleri karşılıklı desteğin rehberliğinde hareket etmeliyiz. On yıllar sonra bir ilk olan Türkiye Cumhurbaşkanı tarafından gerçekleştirilecek ziyaretin ileriye dönük cesur adımlar atmamız için önemli bir fırsat olduğuna inanıyorum." diye konuştu.
- "Yunanistan'da darbeciler hoş karşılanmaz"
Çipras, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Yunanistan'a kaçan darbecilerin iadesine ilişkin, yargı kararlarına saygı duyulacağını belirterek, "Bu noktanın ötesinde, benim duruşum her zaman net olmuştur: Yunanistan'da darbeciler hoş karşılanmaz. Bu kapsamda, (Türkiye ile) güvenlik ve yargı alanlarındaki işbirliğimize devam ediyoruz." dedi.
Türk ve Yunan halklarının sığınmacı krizinde dayanışma örneği gösterdiğine işaret eden Çipras, "Avrupa'da aşırı-sağ odakların yükselmesi çok rahatsız edici. Irkçılık ve İslamofobiyi kullanan bu odaklara en iyi cevap sığınmacı krizinde Yunan halkı tarafından verildi. Türk halkı gibi Yunan halkı da günlük hayatlarında karşılaştıkları zorluklara rağmen gösterdikleri dayanışma ve misafirperverliklerini ortaya koydu." ifadelerini kullandı.
- "Türkiye'nin AB'ye katılım süreci her zamankinden önemli"
Çipras, göç ve güvenlik sorunlarının, AB-Türkiye ilişkilerinin karşılıklı çıkar sağlayacak şekilde korunmasını daha da önemli hale getirdiğini vurgulayarak, "Bu bağlamda, Türkiye'nin katılım süreci ve AB-Türkiye diyaloğu bugün her zamankinden daha önemli. Biz yan yana yaşıyoruz. Yunanlar olarak, Türkiye'de demokrasiyi ve Avrupa'ya dönük bir Türkiye'yi destekliyoruz. AB'nin duruşu ve taahhütlerinde net olması ve Türkiye'nin de zorlu bir dönemin ardından yönünü çizmesi gerektiğine inanıyorum." şeklinde konuştu.
AB-Türkiye mutabakatının, Balkan sığınmacı geçişlerine tek taraflı kapatılmasının ardından zorunlu bir girişim olduğunu kaydeden Çipras, "Türkiye, taahhütlerini yerine getirerek ve Ege'de göç akışını azaltarak mutabakata bağlılığını gösterdi. Ancak, Doğu Ege adalarında durum halen zor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra AB liderleriye mutabakatın uygulanma şeklini görüşeceğim." ifadelerini kullandı.
Çipras, bazı AB ülkelerinin göç meselesini "Akdeniz" sorunu olarak gördüğü eleştirisinde bulunarak, "Bu, sadece aşırı sağın güçlenmesine hizmet eder. Yunanistan ve 3 milyon Suriyeli'ye ev sahipliği yapan Türkiye gibi ülkelerin uzaklaştırılmasına hizmet eder." değerlendirmesinde bulundu.
Yunanistan'ın ekonomik krizi geride bırakarak yeni bir kalkınma dönemine girmeye hazırlandığını ifade eden Çipras, "Şimdiden, birçok Türk yatırımcı emlak, gemicilik, turizm, altyapı ve enerji alanlarında açılan büyük imkanları yakından takip ediyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la birlikte ikili ekonomik işbirliğimizi, özellikle şubat ayında Selanik'te düzenlenecek Yüksek Düzeyli İşbirliği Konseyi ve muhtemel iş forumu çerçevesinde görüşeceğim." diye konuştu.
KAYNAKAA