Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da Birlik Vakfı'nın iftar programında konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yaptığı açıklamada, "Bizim kültürümüzde zengin, altınları, arabaları, maddi imkanları çok olandan ziyade gönlü geniş olandır. Değerli kardeşlerim, gönül zenginliğinin ne kadar önemli olduğunu son 6 yıldır Suriye ve Irak'taki çatışmalardan kaçan mülteciler konusunda sergilenen tavırda bir kez daha gördük, yaşadık. 'Bize bir yerlerden yardımlar gelecek de ondan sonra yapacağız' diye düşünmedik tam aksine 'bizde ne var biz verelim' dedik. Biz devletin bütçesinden 10 milyar doları aşkın verdik ama sağ olsun sivil toplum örgütlerimiz, belediyelerimiz de en az bir o kadar da onlar verdiler. Niye? Çünkü bu milletin mayasında İslam var."
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugüne kadar hiçbir Avrupa ülkesi bizim 10 farklı ilimizde kurduğumuz 26 barınma merkezinin bir benzerini tesis etmedi, edemedi. Peki burada sorun maddi imkan eksikliği miydi? Para, kaynak bulunamadığı için mi bütün bunlar yapılmadı? Tabii ki hayır. Buradaki sıkıntı vicdan terazisinin bozulmasıydı, merhamet eksikliği, şefkat eksikliğiydi. Bize verilen cevaplar var, diyorlar ki 'PYD, YPG bunlar DAEŞ'e karşı savaştıkları için biz onlara destek veriyoruz' diyorlar bazı dost ülkeler. Peki, bunu böyle söylüyorsunuz El Nusra'yı terör örgütü olarak kabul ediyorsun. El Nusra da DAEŞ'e karşı savaşıyor, onu niye dost olarak kabul etmiyorsun? Bize göre iyi terörist, kötü terörist olmaz, teröristlerin hepsi kötüdür. "Eylem yaptıkları mahallelerde, vatandaşlarımızın ev ve iş yerleriyle birlikte camileri, kiliseleri, ibadethaneleri, Kuran-ı Kerim'leri hedef alan terör örgütü bu topraklara ait değildir. Tıpkı Suriye'de ve Irak'ta, İslam'ın bin 400 yıllık kültürel mirasını yerle bir eden DAEŞ denilen terör örgütünün İslam'la bir ilgisinin olmadığı gibi. Şu anda güneyimizde, Suriye'nin kuzeyinde çok ciddi bir proje, çok ciddi bir plan uygulanmaktadır ve bu projede, bu plan üzerinde de ne yazık ki dost görünenlerin de sinsilikleri yatmaktadır. Bunu da çok açık, net ifade etmek durumundayım. Bunu da kendileriyle ayrıca paylaşıyoruz, onu da söyleyeyim. Burada söylenenler şu anda onlar tarafından da takip ediliyor zaten."