Fatih Altaylı da bugün o anlardan birini yazdı. .
Fatih Altaylı'nın köşesinde yer alan o kısımlar şu şekilde;
"YİĞİT BEY DE NAMAZ KILMAYI BİLMİYOR AMA GELİYOR"Namazla ilgili bir anımı yazacağım unutturmayın demiştim.
Sağolun unutturmadınız.
Anlatayım da rahatlayın.
Efendim yaklaşık 6 yıl kadar önce 2013 sonbaharında o sırada Başbakan olan Erdoğan’ın peşinde St. Petersburg’a gitmiştik.
Erdoğan’ın heyeti ve bir grup gazeteci.
Şimdiyi bilmiyorum ama o zamanlar bir kente gidildiği zaman Erdoğan’ın heyeti ve gruptaki gazetecilerin büyük bölümü o kentte mutlaka bir cami arar ve o camiye namaz kılmaya giderlerdi. Tabii Başbakan Erdoğan da.
Ben de onlara takılırdım, “Bir golfcüler bir siz. Onlar da gittikleri yerde mutlaka bir golf sahası arar.” diye.
Rahmetli Hasan Karakaya da hafien kızardı bana.
Neyse uzatmayayım, St. Peterburg’da da hemen bir cami arayışı başladı.
Bu işlerle pek alakası olmayan bendeniz “Burada şahane bir cami var” diyerek 20. yüzyılın başında Buhara Emiri tarafından yaptırılan camiyi önermem, İslamcı gazeteci arkadaşlar arasında takdirle karşılandı.
Ve namazın bu camide kılınması kararlaştırıldı.
Namaz kılmasam bile bu önemli tarihi eseri görmeden dönemezdim.
Ben ekiple beraber camiye gittim. Ben camiyi gezip gördükten sonra bahçeye çıktım.
Yanımda o sırada Hürriyet’in yayın yönetmeni olan Enis Berberoğlu ile bahçede bir banka oturdum.
O sırada Başbakan Erdoğan ve beraberindeki heyet de camiye geldiler ve bahçeye hızlı bir giriş yaptılar.
Başbakan Erdoğan beni bahçede görünce seslendi, “Fatih Bey, siz namaz kılmıyor musunuz? Buyrun gelin siz de”
Ben de yanıtladım:
“Başbakanım namaz kılmaktan pek anlamam. Zaten abdestim de yok. Sizinkini Allah kabul etsin. Ben burada beklerim”
Tayyip Bey gülerek karşılık verdi: “Boşverin. Bilmek şart değil. Bakın Yiğit Bey de bilmiyor. Ama geliyor”
Bahçede bir kahkaha tufanı koptuğunu anlatmama gerek yok.
Tek gülmeyen kişinin ise bulutlara dalıp gittiğini söylememe gerek yok herhalde…