gphaber

Gizem Akdeniz'in annesi Başbakan'a seslendi, 'Böylelerini idam edin'

GÜNCEL

6 yaşındaki Gizem'i öldüren katil zanlısı, ablasını vermedikleri için intikam aldığını söylemişti. Gizem'in annesi beddualar ederek o olayın aslını anlattı.

 Erzurum Güncel- Adana’da, kaybolduktan 2 gün sonra babasının amcasının oğlu tarafından öldürüldüğü ortaya çıkan 6 yaşındaki Gizem Akdeniz’in annesi Hatice Akdeniz, "Ona bir lokma ekmek, bir bardak su vermesinler, onu assınlar benim birazcık yüreğim soğusun" dedi.
Katil zanlısı Gizem'i, ablasını vermedikleri için öldürdüğünü ve intikam aldığını söylemişti. Anne Hati Akdeniz o kız isteme olayının aslını da anlattı. Aile ne hakaret etmiş ne vermeme durumu olmuş. 

Geçtiğimiz pazar günü kaybolduktan 2 gün sonra babasının amcasının oğlu S.A. tarafından öldürülen 6 yaşındaki Gizem Akdeniz’in evinde yas var. Aile, Gizem’in Kabasakal Mezarlığı’ndaki kabristanını ziyaret ederek ekilen çiçekleri sulayıp dua ettikten sonra tekrar evine döndü.

ONA BİR LOKMA EKMEK VERMESİNLER
ASSINLAR İBRET OLSUN

GİZEM'İN KATİLİNİN HASTALIĞI NE?
6 yaşındaki Gizem'i öldüren katil zanlısı bugün yarın kendini öldürecek. Polisteki ifadesinde bakın neler dedi (DEVAMINI OKU) 

GİZEM'İN KATİLİNİN TÜYLER ÜRPERTEN İTİRAFLARI
Gizem'i pikniğe götürüyorum diyerek kandırmış ve yeşil alanda önce ellerini ve ayaklarını koli bandı ile bantlamış. Dehşete düşüren ise bıçakladıktan sonra henüz Gizem yaşarken onu ateşe vermiş olması. Polisteki ifadesi tüyler ürpertici (DEVAMINI OKU)
6-yaşindaki̇-gi̇zemi̇n-kati̇li̇ni̇n-ifadesi.jpg

GİZEM'İ ÖLÜME GÖTÜRDÜĞÜ ANIN GÖRÜNTÜLERİ ORTAYA ÇIKTI
Benzin istasyonunda duruyor ve bir pet şişeyle Gizem'i yakmak için yakıt alıyor. TIKLA İZLE
Gözü yaşlı anne evinde de taziyeleri kabul etti. Anne Hatice Akdeniz, yaşadıklarına isyan ederek, "Söyleyecek bir şey bulamıyorum. Hele dün yavrumu o şekilde gördükten sonra hiçbir kelime bulamıyorum. Sadece devlete sesleniyorum ben, büyük başkanlarıma sesleniyorum. Ben burada yanıyorum, acı çekiyorum yanımda olduklarını, arkamda olduklarını söylüyorlar. Eğer ki ben burada bu kadar kahrolurken o caniye orada bir bardak su veriliyorsa, bir lokma ekmek verip onun karnını doyuruyorlarsa devletim devlet değil. Başkanım başkan değil. Bana acısını versinler, onu assın burada dünya aleme ibret olsun. Benim yavrum yandı, başka Gizemler yanmasın, başka annelerin yürekleri dağlanmasın" diye gözyaşı döktü.

KATİLİN CANINI BANA VERİN

Hatice Akdeniz, gözyaşları arasında şöyle devam etti:

"Yavrumu aldınız bari katilin canını verin bana. Bari birazcık rahatlayayım. Birazcık soğusun yüreğim.

BİZİMLE BİRLİKTE AFİŞ DAĞITTI

-Kızım kaybolduğunda bu kadar yakın birinden beklemedim, şikayetçi bile olmadım. Şüpheli şahıs olarak bize söylendi, çünkü çocuğu en son gören o, para vermiş kola aldırmış, memur arkadaşları söyledi ben şikayetçi bile olmadım. Çünkü geldi bizim yanımıza bizimle birlikte afişler dağıttı bizimle birlikte aradı. Acımıza ortak oldu bizimle birlikte kahroldu, Allah’ta seni kahretsin. Seni parça parça etsinler, benim yavrumu parça parça etmiş. Allah’ta onu parça parça etsin. Allah’a bırakmasınlar içeride onu didik didik yolsunlar. Yolsunlar ki benim ana yüreğim azıcık dinsin, azıcık soğusun."

KIZI VERMEME DİYE BİR ŞEY YOK OKUYORDU OLMAZ DEDİK

Anne Akdeniz, S.A.’nın ailesini kızı Gamze’yi istediğini ancak kızının istemediğini belirterek, olayın aslını şöyle anlattı;
"Gamze’yi vermeme diye bir şey yok. Aile geldi kızımı benden istedi ben de dedim ki ’benim kızım üniversite 2. sınıfa gidiyor, kızım evlilik düşünmüyor, hayatında bugüne kadar hiç erkek ya da erkek arkadaşı olmadı. Okuluna, arkadaşlarına, öğretmenine çok düşkün bir çocuk. Okumayı, ileride İngilizce öğretmeni olmayı çok istiyor. Onun için yavrum okuyor, ’çocuğum meslek sahibi olana kadar evlenmeyi düşünmüyor’ dedim. 

AİLE DE TAMAM DEDİ
Onlar da ‘tamam’ dediler herkes evine dağıldı gitti. Ama bunca yıldan sonra böyle bir şey yapacağını ben nereden bileyim. Aradan 1 yıl geçti. Hiçbir şekilde kızım düşünmüyor evliliği, ne bu çocuk, ne bir başkasını düşünmüyordu. Önce benim mesleğim dedi. ’Mesleğimi elime alacağım’ dedi. ’Ondan sonra ayaklarımın üzerinde sımsıkı duracağım’ dedi. ’Belki ilerleyen zamanda’ dedi. 

KAVGA DA OLMADI KÜSLÜK DE...
ben kızımı sana vermeyeceğim, kızım sana layık değil de demedik. Kavga tartışma olmadı. Ailelerle aramızda küskünlük bile olmadı devamlı görüşüyoruz. Kahrolasıcanın evi iki adım ötede".

BAŞBAKAN'A SESLENDİ: "İDAM CEZASI VERİLSİN"
Katil zanlısının da kızının çektiği acıyı çekmesini istediğini belirten Hatice Akdeniz, sözlerini şöyle sürdürdü;

"Ben şimdi yaşıyorsam, o katilin cezaevinde öldüğü haberini almak için. Kızıma yaptığı işkencenin aynısını yaşamasını istiyorum. Ona da aynı acıları tattırsınlar. Başka annelerin yüreği de benim ki gibi yanmasın. Acımı tarif edemiyorum. Buradan Başbakanımıza sesleniyorum. Böylesi insanlar için idam cezası gelsin. Benim yavrumun dışında milyonlarca evlat yanıyor. Başbakanımızın evladının, torunun başına gelse, çocuklarının başına gelseydi. Başbakanımız 24 saat içinde o insanı yok ederdi. Kendi 'yüreği soğusun' diye. Eğer Başbakanım beni bir vatandaşı olarak biliyorsa benim de yüreğimi soğutsun. O'nun eşi de bir anne, onun da torunları var. Kendilerini benim yerime koysunlar. Haberini versinler desinler ki, 'Hatice Hanım yavruna yapılanın aynısı ona da yapılıyor' desin. Benim yavrumun toprağı soğumadan onun da acısı bana gelsin. O zaman ben biraz rahatlayacağım. Biraz yüreğime su serpilecek. Yavrum orada rahat yatacak. Eğer Başbakanımız buna izin vermezse demek ki gerçekten duyarlı değil. Aynı onun gibi cellat. İçeride onu beslediği sürece Başbakanımız onun gibi cellattır."

KILIÇDAROĞLU DA ARADI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun de kendilerini telefonla arayarak acılarını paylaştığını kaydeden Hatice Akdeniz, "Kemal Bey, başsağlığı diledi. Allah razı olsun onlardan. 'Elimizden gelen her türlü yardıma her türlü her şeye varız' dediler. Ben Kılıçdaroğlu'nun duyarlı olduğu kadar Sayın Başbakanımızın da duyarlı olmasını istiyorum" diye konuştu.

AİLESİ EVLERİNİ TERK ETTİ
Doğuştan kalbi delik olduğu için ağır işlerde çalışamadığı kaydedilen Süleyman Akdeniz'in ailesi ise aynı sokakta oturduğu 3 katlı binayı terk etti. Polis tarafından mahalleden götürüldüğü belirlenen ailenin nereye yerleştirildiği ise bilinmiyor. Bu arada olayın kan davası dönüşmesinden çekinen Gizem Akdeniz'in yakınları da, "Devlet onları başka bir şehre yerleştirsin. Bu mahalleden de Adana'dan da uzaklaşsınlar. Her ne kadar akraba da olsak, istenmeyen durumlar yaşanabilir" diyerek uyarıda bulundu.

internethaber

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.