gphaber

Kılıçdaroğlu 'Pardesüm olsa iyi olurdu'

GÜNCEL

Kemal Kılıçdaroğlu, "Anadolu'nun Kemal'i" isimli belgeselin gösteriminde konuştu, "Gelin hep beraber bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayalım" dedi.

 CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Anadolu'nun Kemal'i" isimli belgeselin gösteriminde konuştu. Kılıçdaroğlu'nun hayatını konu alan belgeselin gösteriminde "Gelin hep beraber bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayalım"
Kendi hayatını konu alan 20 dakikalık belgesel filminin ilk gösterimine katılan CHP Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin birinci sınıf demokrasiye ihtiyacı olduğunu söyledi.

"Bir hedefim var" diyerek konuşmaya başlayan Kılıçdaroğlu, "Neden biz 3. Sınıf demokrasiye razı oluyoruz. Bizim hedefimiz bu ülkeye birinci sınıf demokrasiyi getirmek" dedi.

BU ÜLKEYE PIRIL PIRIL 3 ÇOCUK YETİŞTİRDİM

Çocukluğundan anılarını anlatan Kılıçdaroğlu şöyle konuştu:

"Babam köyden dedemle beraber Nazimiye’ye geliyorlar. Caddede yürürken bir zil çalıyor, bir kapıdan bir sürü çocuk dışarıya fırlıyor. Babam dedeme dönüp 'bunlar kimin çocukları' diye soruyor. Dedem 'burası ev değil, okul' diyor. Babam ‘Ben de okula gitmek istiyorum’ diyor. Dedem göndermek istemiyor. Babam 'beni okula göndermezseniz yemek yemem’ deyip direniyor. Babamın yaşı büyük diye almıyorlar. Mahkeme kararı ile yaşını küçültüp okula kaydını yaptırıyorlar.

İlkokul mezunu zaten. Annem de ablam da okuma yazma bilmez. Ama ben bu ülke için pırıl pırıl 3 çocuk yetiştirdim.

 



PARDESÜM OLSA İYİ OLURDU…

Babamın 7 çocuğuna birden ayakkabı aldığını hiç hatırlamıyorum. Babamızla çok fazla muhatap olmazdık. Bir derdimiz varsa annemize söylerdik. Üniversiteye geldik. Herkesin pardesüsü vardı, benim yoktu. Babama yazıyorum mektubu aile için. Mektubun altına bir cümle yazdım: Pardesüm olsa iyi olurdu…

ÇOCUKLARIMIN AYAĞINDA LASTİK AYAKKABI YOK

Ben bir mücadeleyi verdim. Benim ayağımda lastik ayakkabı yok. Çocuklarımın ayağında lastik ayakkabı yok. Onlar güzel ayakkabı giyiyor. Ama Ermenek’teki Recep amca lastik ayakkabı giyiyorsa bu hepimizin ortak derdi olmalı. Siyaset budur. Toplum için siyaset yapmalıyız. Bireysel başarılarımız olabilir ama önemli olan toplumsal başarıların altına imza atmaktır.

DARBE DÖNEMİNDE YAŞADIKLARINI ANLATTI

Türkiye'de darbe yapıldığı dönemde Fransa'ya gönderildiğini anlatan Kılıçdaroğ.u, "Gitmeden önce gidip annemin babamın elini öpeyim, yaşlılar ölüm var kalım var diye Tunceli’ye gittim. Dönüşte bir el çantasına kitaplarımı da koydum. Askeri darbe var, yollarda arama var. Elazığ’a girerken askerler kimlik taraması yapacağız, herkes bavulunun başında beklesin dedi. En üstteki kitap 2’nci 5 Yıllık Kalkınma Planı. Asker aldı ‘sen bunların taşınmasının yasak olduğunu bilmiyor musun’ dedi. Hesap uzmanıyım dedim. Kimliği istedi, verdim. Darbe olmuş, Süleyman bey gitmişti. Herkes bavulunu toplasın dedi, benden sonraki bavullara bakmadı, sen bekle dedi. Gitti kimliğimi ilerde komutanına verdi. Komutan bu kitapların taşınmasının yasak olduğunu bilmiyor musun dedi. Bir süre sonra seni affediyorum dedi, bir daha görmeyeyim. Teşekkür ettim. Aldım bavulu, otobüse bindim. Böyle bir dönemi yaşadım. Bugün geldiğimiz nokta benzer tabloları yaşatıyor. Biz bunları aşmak zorundayız. Yazarların, çizerlerin hapiste olduğu ülkeyi asla kabullenmemeliyiz. " dedi.

BENİM CUMHURİYETE BORCUM VAR

Türkiye'nin o günlerden geldiği noktalara işaret eden Kılıçdaroğlu, Türkiye'de artık birinci sınıf demokrasiye ihtiyaç olduğunu anlattı. "Benim Cumhuriyete borcum var" diyen Kılıçdaroğlu, "Hiçbir zaman etnik siyaset yapmadım, yapmayız da. Hiçbir zaman yaşam tarzı üzerinden siyaset yapmadık, yapmayız da. Eğer bu coğrafyada aynı havayı teneffüs ediyorsak, güzel bir Türkiye'yi yeniden inşa etmek istiyorsak tarihsel birimili olan bir partiye hep beraber omuz vermeliyiz

Köyümü gördünüz, çok küçük bir köy. Cumhuriyetin beni buralara taşıdığı bir süreci yaşadım. Biz bu süreci demokrasiyle, barışla sosyal devlet anlayışıyla taçlandırmak zorundayız. Gelin hep beraber bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçe yaşayalım" dedi.

Konuşmaların ardından sahneye Kılıçdaroğlu ailesinin tüm fertleri çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu'nun eşi Sevim Kılıçdaroğlu, belgeseli çok beğendiğini belirterek, "Çok duygulandım o yüzden konuşamıyorum ama belgeseli çok beğendim" dedi.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.