1 TEK BİR ULUSLARARASI KOALİSYON VAR VE TÜRKİYE BUNA TARAF
DAEŞ'e karşı oluşturulan tek bir uluslararası koalisyon var ve Türkiye de buna taraf ülke. ABD'li Yarbay Dorrin'in açıklamalarının aksine, koalisyon ülkelerinin Irak'ı kapsayan özel bir DAEŞ'e karşı mücadele çalışması yok. Uzmanlar, “Eğer Irak'a sorulması gerekiyorsa, biz de şunu sorarız: Suriye'ye girerken Esed'e mi sordular?” diyor.
2 BMGK'NIN ÇAĞRISI ÜZERİNE TERÖRE KARŞI KOALİSYON'DAYIZ
Türkiye, BMGK'nin 2015'teki çağrısı üzerine DAEŞ'e karşı uluslararası koalisyona katıldı. Söz konusu çağrı sadece Suriye değil DAEŞ'e karşı Irak çevresinde yürütülecek mücadeleyi de kapsıyordu. Türkiye, koalisyona üye olduğu gibi, başta İncirlik Üssü olmak üzere topraklarını da üye ülkelerin kullanımına açtı.
3 BMGK, TÜRKİYE'Yİ 'DAEŞ'TEN ETKİLENEN ÜLKE' OLARAK TANIMLIYOR
Türkiye, halen DAEŞ'e karşı mücadele yürüten ülkeler arasında uluslararası kamuoyunda 'DAEŞ saldırılarına maruz kalmış ülke' olarak meşru müdafaa kapsamında öne çıkıyor. BMGK'nın bu konudaki kararı, Türkiye'nin bölgedeki askeri varlığını uluslararası arenada haklı göstermekte yeterli bir unsur olarak görülüyor.
4 ANKARA VE LOZAN ANTLAŞMALARI MÜDAHALE HAKKI VERİYOR
Başta Lozan ve Türkiye-Irak sınırlarının çizildiği 1926 Ankara Anlaşması olmak üzere tüm uluslararası anlaşmalar, Musul ve Kerkük topraklarında 'ilhak, istiklal veya herhangi bir idare şekli hakkında kabul edilen ve edilecek olan bütün kararlar konusunda Türkiye'ye söz hakkı' tanıyor.
5 TÜRKİYE, IRAK BAŞBAKANI İBADİ'NİN MEKTUPLU DAVETİYLE ORADA
“Türkiye işgalci”, “Türk askeri Başika'da illegal bulunuyor” söylemlerinin aksine Türkiye, oraya Irak Başbakanı İbadi'nin mektuplu daveti üzerine gitti. Bu durum, o günlerde bütün dünyaya tescil edilmiş durumda. Dolayısıyla Türkiye'nin davetsiz gittiği söylemi yanlış ve Türk askerinin bölgedeki varlığı meşru.
6 TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI MUTLAKA ORADA OLUNMALI
Türkiye, teröre karşı Irak'ın bütünlüğü için bölgede bulunuyor. Yine Türkiye, sınır ötesinden tehdit eden DAEŞ kadar PKK terör örgütüne karşı da meşru müdafaa hakkını kullanıyor. Uzmanlar, Türkiye'nin Musul operasyonunda yeralmasının, Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlatması kadar meşru bir hak olarak görülmesi gerektiğine işaret ediyor.