Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ın etrafındaki çember daralırken, insani yardım koridorunun nasıl oluşturulacağı üzerinde de görüşmeler devam ediyor. Ankara'nın, Türkiye koridoruna sıcak bakmadığı, yardım güzergâhı olarak Akdeniz'in kullanılmasının tercih edildiği belirtildi. İnsani yardım koridorunun hayata geçirilmesi için Suriye'nin "evet" demesi gerekiyor ancak Şam'ın buna olumlu yanıt vermesi beklenmiyor. Bu nedenle insani yardım koridoru ile birlikte uluslararası müdahale de gündemde. Yardım koridorunun oluşturulması için bir hava veya kara koridoru gerekiyor. Türkiye, kendi sınırından, Irak benzeri bir operasyon düzenlenmesine kesinlikle karşı. Güvenlik riskleri taşıyan bu durum Türkiye için tezkere seçeneğini de gündeme getirecek. Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bunu ABD Dışişleri Bakanı Clinton'a da iletti. Ankara, insani yardım koridorunun Akdeniz'den yapılmasını, Türkiye yerine Kıbrıs'taki İngiliz üssünün kullanılmasını istiyor. ABD, 6. Filo'yu, seçim öncesinde Akdeniz'e göndermek istemedi. Şimdi top, AB ve Arap Ligi'nde. Tunus'taki kritik karar öncesinde Davutoğlu da Katar'ın Dışişlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Halid Bin Muhammed El Attiyah ile telefonla görüştü. New York ve Tunus için Arap Ligi'nin hazırlıklarıyla ilgili bilgi aldı.
TUNUS BEKLENTİSİ
Öte yandan Ankara, Suriye Devlet Başkanı Esad'ın koltuğunu bırakmasının yolunun hala BM'den geçtiği görüşünde. Bunun nasıl gerçekleşeceği ise önce 24 Şubat'ta Tunus'ta yapılacak Suriye'nin Dostları Grubu toplantısında şekillenecek, ardından BM'de son nokta konacak. Ankara'nın isteği, Tunus'tan çıkacak kararın BM Şartı'nın 7'nci maddesindeki "müdahale" seçeneğini de içermesi ve yardım koridorunun Akdeniz'den sağlanması. Ankara'ya son gelen bilgi, ordudan köylere kaçan askerlerin sayısının 40 bine yaklaştığı yönünde. Rusya, eğer uluslararası topluma katılır ve Esad üzerinde baskıya 'evet' derse, Esad'ın artık koltukta kalamayacağını öngörülüyor. Sivil kayıpların artması karşısında Rusya'nın, zorunlu olarak BM'de 'evet' demesi için girişimler arttırıldı. BM'de tartışılan 6'ncı Madde, Uyuşmazlıkların Barışçı Yollarla Çözülmesi başlığı altında Esad yönetimi ile uzlaşı ile çözümü öngörüyor. Bunun yanında 7'nci madde ise Barışın Tehdidi, Bozulması ve Saldırı Eylemi Durumunda Alınacak Önlemler başlığı altında askeri müdahaleyi de kapsıyor.
TERCİH 7'NCİ MADDE
Ankara ve Batı'nın tercihi, BM Şartının 7'nci maddesini kapsayan "insani amaçlı uluslararası müdahale" seçeneğinin karara dönüştürülmesi. Fransa Dışişleri Bakanı Alain Juppe de, BM'den, Suriye'de insani yardım koridoru kurulması önerisini tartışmasını bir kez daha talep etti. France info radyo kanalına konuşan Juppe, koridor fikrinin BM Güvenlik Konseyi'nde tartışılması gerektiğini ifade ederek yeni bir karar tasarısı konusunda Rusya ile görüştüklerini açıkladı. Konsey'e sunulacak yeni tasarının Rusya'nın veto ettiği ilk iki tasarıdan daha ağır olması bekleniyor.
RUSYA'SIZ HAZIRLIK
Tunus'ta yapılacak toplantıya, Rusya ve Çin'in katılıp katılmayacağı hala belirsizliğini korurken, kararın davetin yapılış yöntemine göre belirlenmesi bekleniyor. Yapılacak davette 'Arap Ligi'nin son Suriye önerisinin hayata geçirilmesi' ifadesi kullanılırsa, Rusya ve Çin'in toplantıya katılması beklenmiyor. Ankara da davetin bu yönde yapılması halinde Tunus'tan çok daha sert bir karar çıkacağı görüşünde. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da Suriye'nin onayı ve bölgede şiddetin sona ermesini ön şart olarak belirtmişti.
SABAH