Tören sırasında şehit yakınları tabuta sarılarak gözyaşı dökerken, bazı şehit yakınları da "Üzülmeyin, o şehit oldu. Hainleri sevindirmeyin" diye teselli etti.
Tören sırasında zaman zaman gözyaşlarına hakim olamayan baba Hanifi Doğan, tabuta sarılarak, "El Bab'a gittin yaralandın. Senin görevini ben tamamlayacağım, o dağlara ben gideceğim." dedi.
"BENİM OĞLUM DA ŞEHİT OLDU"Köy meydanında gözyaşı döken bazı şehit yakınlarına seslenen yaşlı bir vatandaş da 1998 yılında oğlunun şehit düştüğünü dile getirerek, "Acınızı paylaşıyorum. Ben de şehit babasıyım. Bizi yıldıramazlar. O imansızlar bizi yıldıramazlar. Ben de Mustafamı kaybettim. Kader arkadaşıyız, acını paylaşıyorum. Düşmanı sevindirmeyelim, Allah ordumuza, devletimize güç versin. Allah kahraman ordumuzu karada, havada muzaffer etsin. Anasız olur, babasız olur, evlatsız da oluyormuş ama vatansız olunmaz. Sizden de tek isteğim dik durun, hainleri sevindirmeyin. O yüzden dik durup o hainler sevindirmeyeceğiz." diye konuştu.
Öte yandan, tören sırasında şehidin akrabası Ali Doğan da sarıldığı şehidin fotoğrafını bir an olsun elinden bırakmadı.
"SEN ARTIK ŞEHİTSİN"Şehidin ağabeyi Mustafa, tabutun başına gelerek, "Ölüm sana yakışmadı ama sen artık şehitsin." diye seslendiği tören sırasında şehidin kardeşi Sedat ise "Hakkını helal et, vatan sağolsun." dedi.
Törene katılan bakanlardan Abdulhamit Gül'ün de bazı askerler gibi duygulandığı ve gözyaşlarına hakim olmaya çalıştığı görüldü.
Şehit Piyade Uzman Çavuş Yunus Emre Doğan'ın cenazesi, törenin ardından Yılanca köyü mezarlığında defnedildi.