Osmanlı cihan devletini kuran ve ilk başkent olan Bursa'nın bugün İstiklal mücadelesine, büyük Türkiye hedefine, yeni Türkiye mücadelesine sahip çıktığını kaydeden Erdoğan, 30 Mart seçimlerinin Türkiye, demokrasi ve Bursa için hayırlı olmasını diledi.
Sakarya ve Bursa'daki mitinglerin daha öncekilerden çok farklı geçtiğini, Bursa'nın 44'üncü durak olduğunu ve her mitingin birbiriyle yarıştığını belirten Erdoğan, "Her geçen gün zirveye doğru tırmanıyoruz. 30 Mart bu işin zirvesi olacak inşallah. Türkiye oynanan oyunu görüyor. Türkiye tek yürek halinde meydanlara akıyor. Türkiye sandığa, demokrasiye, milli iradeye sahip çıkıyor. 'Benim irademi çalamazsın, beni Pensilvanya'dan yönetemezsin' diyor" dedi.
Kapıları dolaşan ablalar olduğunu bildiğini söyleyen Erdoğan, "Bizim ablalarımız bambaşka, bizim ablalarımız işin farkında. Bizim ablalarımızda beddua yok. Bedduaya lanet, duaya davet. Sizin dualarınız bize yeter. Bizim abilerimiz de var" dedi.
Bursa'dan Rize'ye geçeceğini, yarın Artvin'de olacağını dile getiren Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"81 vilayette 77 milyonla yürüyoruz. Biz mazlumlarla, mağdurlarla yürüyoruz. Kaymak takımla değil. Kaymak takımla yürüyenler belli, onlar varsın onlarla yürüsünler. Biz bu yola sizinle çıktık, siz bizi hiçbir zaman yalnız koymadınız, bırakmadınız. Biz her zaman garip gurebayla, yetimle, öksüzle beraber olduk. Biz Kahireli kahramanlarla yürüdük, Mogadişu'nun yoksullarıyla, Saraybosna'daki kardeşlerimizle, Üsküp'teki kader arkadaşlarımızla, Şam'daki mazlumlarla, Filistin'deki mağrurlarla yürüdük. Biz İskeçe'den Batı Trakya'ya tüm kardeşlerimizle beraber yürüdük.
Biz Şeyh Edebali'nin, Osman Gazi'nin, Orhan Gazi'nin dualarına inanarak, onları yanımıza alarak yürüdük. Hala da öyle yürüyoruz. Sarıkamış, Çanakkale, Kurtuluş Savaşı şehitlerimizin ışığında yürüyoruz. Biz manşetlerin gölgesinde yürüyen bir parti değiliz. Biz takiyecilerin, yalancıların, müfterilerin gücüyle yürüyen bir parti değiliz. Sermaye çevrelerinin verdiği güçle yürüyen bir parti değiliz. Onların yedeğinde olmadık, olmayacağız. Sahte alimlerin dizinin dibine oturan fitnecilerle, casuslarla, uluslararası örgütlerin maşası olmuş sahtekarlarla yürüyen bir parti değiliz. Bize millet yeter, bize Allah yeter. Varsın onlar birileriyle yürüsün. Biz bu partiyi sizinle kurduk, bugünlere sizinle ulaştık. İstikbale sadece ve sadece milletle yürüyoruz."
"Büyük Türkiye'yi hazmedemeyenlerin saldırısıdır"
AK Parti'ye karşı çok farklı çevrelerin ve merkezlerin birleşerek saldırı başlattığına dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aslında bu saldırı salt AK Parti'ye yönelik bir saldırı değil. Bu aslında hükümete, şahsıma, Başbakan'a yönelik bir saldırı değil. Bu saldırı doğrudan doğruya Türkiye'ye yapılıyor. Bu saldırı devlete, milli güvenliğimize yapılıyor. Bize 'Ekonominiz çok büyüdü, ülkenizin gücü çok arttı, itibarı yükseldi. Dünyadaki mazlumlara siz niçin sahip çıkıyorsunuz' diyorlar. 'Mısır, Suriye diyorsunuz, Filistin'e sahip çıkıyorsunuz' diyorlar. 'Terör meselesini çözüm yoluna koydunuz, kanı durdurdunuz, gözyaşını dindirdiniz' diyorlar. Yani diyorlar ki 'Biz bundan rahatsız olduk'. Çünkü bundan besleniyorlar. 'Biz bunu istemiyoruz, kabullenemiyoruz, hazmedemiyoruz' diyorlar. Şunlara bak. İşte bu saldırı Büyük Türkiye'yi hazmedemeyenlerin saldırısıdır. Bu saldırı, yeni Türkiye'yi, 77 milyon kardeş Türkiye'yi kabullenemeyenlerin saldırısıdır. 30 Mart bu alçakça saldırıya milletçe 'dur' diyeceğimiz bir tarihtir."
30 Mart'ta vatandaşın "Biz bu hilelere, darbe girişimlerine, iftiralara, montajlara geçit vermiyoruz" diyeceğini kaydeden Erdoğan, seçimlerde sadece AK Parti'ye değil milli iradeye, ülkeye ve istikbale sahip çıkılacağını söyledi.
"Ananaslarla tespihlerle şantajla tehditle meşgul olana alim denmez"
Bursa'nın, sultanların olduğu kadar alimlerin, evliyanın ve gönül insanlarının da şehri olduğuna dikkati çeken Erdoğan, Bursalı Niyazi Mısri'nin gerçek bir alim ve dervişin nasıl olacağını "Derviş olan aşık gerek yolunda hem sadık gerek / Bağrı onun yanık gerek can gözleri açık gerek / Alçaktan alçak yürüye toprak içinde çürüye / Aşk ateşinde eriye altın gibi sızmak gerek / Zikr-i Hakka meşgul ola, yan yana ta kül ola / Her kim diler makbul ola tevhide boyanmak gerek" dizeleriyle anlattığını kaydetti.
Erdoğan, şöyle konuştu:
"Gerçek derviş, gerçek gönül insanı işte budur. 'Bir tek ceketim var' deyip, holdingleri, şirketleri, milyar dolarları yönetenden alim olmaz. 'Pencere kenarlarında yattım' diye övünüp ananaslarla, tespihlerle, rafinerilerle, ihalelerle, şantajla, tehditle meşgul olana alim denmez. İnsanların telefonlarını gizlice dinleyenden, bunları kaydedenden, bunları şantaj için kullanandan derviş olmaz, gönül insanı olmaz, hizmet eri olmaz. Memleketine fitne sokandan, dostunu arkadan vurandan, kardeşini kuyuya atandan, insanların mahremini gözetleyenden münzevi olmaz. Spordan siyasete, magazinden istihbarata kadar her türlü işle uğraşan, her türlü kirli işe bulaşan, memleketin her meselesine burnunu sokandan asla din adamı da olmaz, alim de olmaz, muteber insan da olmaz."
Twitter'ın kökünü kazıyacağız
- Şimdi bakın uluslararası komplolar bu işin içinde. Çok ilginç. Bu Twitterlar falan var ya şimdi mahkeme kararı çıktı, Twitter falan hepsinin kökünü kazıyacağız. 'Efendim işte uluslararası camia şöyle der, böyle der' hiç beni ilgilendirmiyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin gücünü görecekler.
- Ben birilerine 'Haşhaşi' dedim. Ama bu CHP de haşhaşidir, aynen. Aynı yerde buluşuyorlar, ortak paydaları o. CHP Kur'an-ı Kerimleri toplatan değil mi, yakan değil mi, kitapları yasaklayan değil mi, ezan-ı Muhammediyeyi aslına uygun olarak değil Türkçe okutan değil mi? Bu CHP tarihi boyunca başörtüsüne zulmetmedi mi?"
- (AK Parti'nin televizyon reklamına ilişkin) Yargı onu da yasakladı. Neymiş? Bu da yasaklara girermiş. Yeter ki diğer partiler de hepsi de bayrağı getirsinler onun reklamını yapsınlar.
- Kılıçdaroğlu dün bir yerlerde gezerken Ankara'da falan gene öyle değişik değişik işaretler yapmış. Nasıl oldu bilmiyorum? Her işareti yapıyor. Çünkü göründüğü gibi olan değil, olduğu gibi görünen değil nerden ne gelirse toparlayabilir miyim acaba diyen birisi. Omurgalı olmak lazım siyasette. Omurgasızdan bir şey olmaz.
- 'Bir tek ceketim var' deyip, holdingleri yönetenlerden alim olmaz. Ananasla şantajla meşgul olana alim denmez.
- Her türlü kirli işe bulaşan, memleketin her meselesine burnunu sokandan alim olmaz.
- Süratle bu adımı atıyoruz, ülkemin güvenliği söz konusu. Ülkeme fitne sokmak isteyen karşısında bizi bulacak.
- 'Kılıçdaroğlu'nun namus sözü' ne demek? 2011 seçimlerinde 'Bursa'da yüzde 40 oy alamazsam istifa ederim' dedi. İstifa etti mi?
- Eğer biz bu seçimlerden 1. parti olarak çıkmazsak ben genel başkanlığı bırakırım. Ancak Kılıçdaroğlu bırakacak mı?
Kaynak: AA