gphaber

CHP istanbul yol haritasını açıkladı.

İSTANBUL

CHP, İstanbul’daki büyük örgüt buluşmasında iktidar hedefi koydu ve AKP Hükümeti’ne “terörü çözemiyorsan çekil, azınlık hükümetiyle biz çözelim” çağrısı yaptı…

CHP, İstanbul’daki büyük örgüt buluşmasında iktidar hedefi koydu ve AKP Hükümeti’ne “terörü çözemiyorsan çekil, azınlık hükümetiyle biz çözelim” çağrısı yaptı…
CHP’nin Örgüt ve Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihad Matkap’ın da katıldığı toplantıda, yerel seçimlerde İstanbul’u kazanmak, genel seçimlerde ise Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nu Başbakan yapmak hedefi konulurken, Genel Başkan Yardımcısı Matkap, “Ekim’in 3. Haftasında PM’yi toplayacağız. PM’de ve MYK’da hem tüzük hem de olağan kurultay tarihini, erteleme önerilerini değerlendireceğiz. 5-6 aylık bir erteleme olabilir” dedi

CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’nın İstanbul’a yönelik yol haritası sunumuyla başlayan toplantıya bazı PM üyeleri, CHP İstanbul İl ve İlçe Yöneticileri, Belediye Başkanları katıldı.

İstanbulİl Başkanı Salıcı’nın sunumundan sonra söz alan CHP’nin Örgüt ve Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Nihad Matkap hem örgütsel, hem de güncel sorunlara değinen ayrıntılı bir konuşma yaptı.

Genel Başkan Yardımcısı Nihad Matkap’ın konuşması şöyle ;


“İl Başkanımızın ortaya koyduğu yol haritasında en önemli hedef İstanbul’da iktidar olmak. İstanbul’u almak demek Türkiye’yi almak demektir. İstanbul’u kazanmak yalnız CHP açısından önemli değil, İstanbul açısından önemli, Türkiye açısından da önemli. Onun için, bu hedeflerinden dolayı, bu iddialarından dolayı İstanbul İl Başkanını ve yönetimdeki arkadaşlarımızı kutluyorum.

Çok değerli arkadaşlarım iktidar olmak önemli. Ama iktidar olmamızın önünde iç işleyişimize yönelik engeller var, dış engeller var. İç işleyişimizdeki engelleri aşarız, yeter ki isteyelim. Yeter ki biz kendimizi doğru tanımlayalım. Biz 1923 devrimini gerçekleştiren geleneğin devamıyız. Tunus’ta Mısır’da, Libya’da yaşanan olaylar, 1923 devriminin ne denli önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Düşünün, 1923 devrimi sırasında aynı coğrafyayı aynı inançları paylaştığımız bu günkü ülkelerle aramızdaki farka bir bakın 1923 devriminin önemini anlaşılır. CHP Türkiye’deki her çağdaş projenin mimarı öncüsü olmuştur. Ne kadar adım atılmışsa arkasında CHP vardır. Türkiye’yi çok partili hayata geçirmiş, 1960 Anayasası’nın altyapısını oluşturmuş, üniversitelere özerklik, kuvvetler ayrılığı, sosyal güvenliği tüm bu ilkeleri CHP hayata geçirmiştir. 1965’te başlayan ortanın solu 1980’li yıllarda sosyalist enternasyonale kayıtla devam etmiştir. Kısacası CHP’nin ideolojik karşılığı soldur. CHP demokrat bir parti ve sol bir partidir. Burada herhangi bir kafa karışıklığı kalmazsa içe dönük engelleri aşmamak gibi bir durum kalmaz. CHP’de sevgi saygı, dayanışma ve dürüstlük vardır. CHP’de, sorgulama, daha iyiyi arama, hesap sorma geleneği vardır. Bu partide, parti içi hukuk, parti içi demokrasi egemendir. Sol partilerde genel başkanlar, en üst seviyede koordinatördür, sevginin saygının doruğa ulaştığı kişilerdir. Sağ partilere gelirsek, sağ partilerde biat kültürü egemendir, kadercilik egemendir, sağ partiler de lider her şeye egemendir. Siyasi partiler yasası olmasın, örgüt ihtiyacı bile hissetmezler sağ partiler. Dolayısıyla eğer biz, kendi konumumuzdan bir an için uzaklaşıp, sağ partilerin yönetim, anlayış ve kurallara özenirsek partiyi iyi yönetme şansımız olmaz. Çünkü sağ partilerin bir merkezden yönetilen inanç grupları çıkar grupları vardır. CHP’nin böyle bir şansı yoktur. CHP’nin dayanağı üyesidir, örgütüdür, değerleridir, halktır. Merkez partilerin hocaları vardır, hoca efendileri vardır. Kimi hoca efendiler Türkiye’de yerleşiktir, kimi hoca efendiler Türkiye dışında yerleşiktir. CHP’nin hocası da efendisi de hoca efendisi de üyeleridir. Eğer bu dinamikleri harekete geçirir, yönetim anlayışımıza sahip çıkarsak başarı şansımız tekrar artacaktır.

Benim hayalimdeki üye, aidat ödeyen, eğitim gören, sorgulayan, aidatının nereye harcandığının hesabını soran üyedir. Üyeliğin niceliğinden çok, niteliği önemlidir. Eğer üyelerimizi bu duruma getirebilirsek başarılı oluruz. Ancak üyemizi birilerinin kişisel ikbali için kullanılacak malzeme olarak görürsek, bir 20 yıl daha başarılı olamayız. Aidat ödeyen üyelik için çalışıyoruz, bunun arayışı içindeyiz. Örgütlerimizle konuşuyorum bunu hayata geçmesinin çok zor olduğunu söylüyorlar. Belki de başlangıçta bunun önüne engeller çıkabilir ama sonuçta bunu gelenek haline getiririz. Aidat ödeyen üye, örgütün her aşamadaki çalışmalarını, harcamalarını kontrol eder, daha iyiyi aramaları için de görüş bildirir. Bununla ilgili yaptığımız çalışmalar var. Biliyorsunuz, kredi kartları ayda bir güncelleştirilir. Belki de bizim üye kayıtlarımız uzun zamandır güncelleşmemiş. Şimdi genel merkezimizin önemli bir çalışması var, bu çalışma örgütlerle de paylaşılarak adresler güncelleniyor. Adreslerin güncellenmesi önemli, Sayın Genel Sekreterimizle konuştum, büyük bir oranda bizim üye kütüğümüzdeki adreslerle, bu üyelerimizin seçmen kütükleri arasında farklar var. Muhtarlık bölgeleri f arklılıkları var, ilçe farklılıkları var, il farklılıkları var. 15 gün önce Trabzon’dan Ankara’ya gelmiş, Trabzon’dan İstanbul’a gelmiş ama üye kaydına bakıyorsunuz halen Trabzon’da görünüyor. Bu, parti içi yarışlarda kimi haksızlıklara da zemin hazırlıyor. Dolayısıyla şimdi yapmakta olduğumuz bu üye adres güncellemesi gerçekten çok önemli. Örgütlerimiz bu konuda hummalı bir çalışmanın içinde. Gerekirse bunu Parti Meclisi çalışmalarında bir yönetmelikle resen uygulayacağız. Çünkü bu adreslerin gerçek yerine oturması çok önemli.

Bu çerçeveden yola çıkarak örgütlerle ilgili hayalimi anlatmak istiyorum. Benim hayalimdeki örgütler, görev alanlarının her şeyine müdahale eden, hayatın her alanına müdahale eden örgütlerdir. Benim ilçe başkanım, belediye başkanım, il başkanım, görev yaptığı bölgenin altyapısının, üstyapısının gelişmesi adına her projede söz sahibi olmalı. Oradaki sosyal hayatın, ekonomik hayatın gelişmesi adına proje geliştirmeli. Partiye ayıracağı zamanın yüzde 75’ini yaşadığı bölgenin sosyal ekonomik ve diğer açılardan gelişmesine ayırmaları. Geri kalan yüzde 20’lik zamanı parti içi işleyişe ve işlere ayırabilir.

Eğer, bir belediye başkanı o görev alanında bir proje hazırlayacaksa, benim ilçe başkanımı, il başkanımı hatırlamalı ve görüş sormalı. Bu aşamaya gelmiş benim örgütlerim de kendi seçim bölgelerinde kimin Meclis’te temsilci olacağına kimin yerelde temsilci olacağına karar vermeli. Bu, Ankara’nın işi değil. Kimin nerede il başkanı olacağıyla, kimin nerede il başkanı olacağıyla ben ilgilenmemeliyim. Almanya’da da böyle, İngiltere’de de böyle. Onların daha zeki bir yanı yok.

Gündemdeki sıcak konulara da değinen Matkap, “Beni ziyarete gelen örgüt arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım, özellikle son günlerde iktidarın ve baskıların sınır tanımaz hale gelmesinden de terörden de çok rahatsız.

1989 yılında Kürt sözcüğünün telaffuz edilmesinin bile korku yarattığı bir dönemde biz Kürt sorunun nasıl çözüleceğine ilişkin Türkiye’nin önüne bir proje, düşünceler koyduk. Büyük bedeller ödedik. AKP ve diğer partiler bu işin çözümünün çok uzağındalar. Bu sorunun çözümünün askeri boyutu var, ekonomik boyutu var, dış politika boyutu var, sosyal boyutu var, istihbarat boyutu var. Biz bunu çözeriz diyerek 2002’de bu yetkiyi istedik alamadık, 2007’de istedik alamadık, 2011’de istedik bu yetkiyi alamadık. Sorun nereye kadar ulaştı? Artık terör sınır tanımaz bir halde. İşin içinden çıkamıyorlar. Bizim bu konuda kompleksimiz yok. Bu konuda üzeremize düşeni fazlasıyla yaptık. Her hafta İmralı’da görüşmeler yaptıklarını biliyoruz, Oslo’da görüşmeler yaptılar, Habur’da kabuller yaptılar, bu bunların projesiydi. Şimdi de çuvalladılar. Gerçekten bir çözüm arayışı içinde olduklarını sanıyorduk, meğerse amaçları 12 Haziran’a kadar terörü durdurmakmış. Şimdi o çıktı ortaya. Onun için bizim bu konuda komplekse girmemize gerek yok. Biz, üzerimize düşeni gereğince yaptık. Ama yine de bu sorunu çözemiyorlarsa, ayrılsınlar, biz bu sorunu azınlık hükümetiyle çözeriz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.