Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere küresel yapıların çözüm odaklı bir anlayışla yeniden yapılandırılması gerektiğini bildirdi. Erdoğan'a, Türkistan kentindeki Hoca Ahmet Yesevi Üniversitesi'nde fahri profesörlük unvanı verildi. Erdoğan, buradaki törende yaptığı konuşmada, Türkiye'nin çevresindeki sorunlara değinerek, Suriye'deki zulmün hem insani hem siyasi bakımdan giderek kötüleştiğini, Irak'ta mezhepçilik fitnesinin hala tüm ateşiyle yandığını belirtti. Erdoğan, tüm bu manzara içerisinde Türkiye'nin barış, huzur, refah ve güvenin temel alındığı bir uluslararası sistemin inşası için çalıştığını vurgulayarak, şöyle konuştu: "Bu çabaların başarıya ulaşması için uluslararası toplumda etkinliği olan tarafların bir araya gelmesi ve birlikte hareket etmesi şart. Bunun için bir yandan bölgesel işbirliği platformları güçlendirilirken, diğer yandan Birleşmiş Milletler başta olmak üzere küresel yapıların çözüm odaklı bir anlayışla yeniden yapılandırılması gerekiyor. Suriye'de 300 bin insanın ölümüne seyirci kalan bir BM Güvenlik Konseyi dünya üzerinde yaşayan milyarlarca insana nasıl olacak da güvenli bir gelecek vaat edebilecek? Soruyorum, seçimle iş başına gelmiş siyasetçilerin değil askeri darbeyle ülke yönetimini gasp etmiş diktatörlerin arkasında duran bir uluslararası düzen, insanlara nasıl daha özgür bir gelecek vaat edebilir? Batı'nın sadece israf edilen, çöpe atılan yiyeceği, Afrika'daki tüm açları doyurabilecek bir miktara ulaşabildiği bir sistem, insanları nasıl daha müreffeh bir hayat için motive edebilir? İşte biz bu sürdürülemez uluslararası düzenin değişmesi için her platformda sesimizi yükseltiyor, itirazlarımızı dile getiriyoruz. Küresel vicdanı uyandırma ve bunu uyandırana kadar da bunları söylemeye devam edeceğiz." Erdoğan, amaçlarının bu dengesizlik içerisinde bir yer kapmak olmadığını ifade ederek, "Biz tesisini arzu ettiğimiz adil ve gerçekçi yeni düzenin eşit taraflarından biri olmaya talibiz" dedi. "BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi dünyanın kaderini belirleyemez, belirlememelidir" ifadesini kullanan Erdoğan, tüm dünyanın kaderini bu 5 üyeden 1'inin kararının belirlemesinin adil olmadığını dile getirdi. Bu sebeple el ele vermek gerektiğinin altını çizen Erdoğan, 2013'te Türkiye'nin en çok uluslararası yardım yapan ülkeler sıralamasında üçüncü sırada yer aldığını, 12 yıl önce yılda 45 milyon dolar yardım yapan Türkiye'nin, şimdi 4,5 milyar dolar yardımda bulunduğunu ifade etti. Erdoğan, insani ve vicdani bir sorumluluk olarak gördükleri yardımları yapmayı sürdüreceklerini, her geçen gün daha kararlı şekilde bu yardımlara devam etmek gerektiğini, Afrika ülkelerini dolaştığında, o acı manzaraları gördüğünde sorumluluğunun daha büyük olduğunu düşündüğünü belirtti. "Türkiye olarak tarihimizin ve coğrafyamızın bize yüklediği sorumlulukların farkındayız. Üzerimize düşeni yapıyoruz. Yapmaya devam edeceğiz" diyen Erdoğan şunları söyledi: "Dünyada, her alanında hızlı değişimlerin geçirildiği bir dönemdeyiz. Ortak güvenliği ve geleceği ilgilendiren konular, her geçen gün daha karmaşık bir nitelik kazanıyor. Yaşanan değişimi anlamak için uluslararası dinamiklerin doğru tahlil edilmesi gerekiyor."
HOCA AHMET YESEVİ CAMİSİ'Nİ AÇTI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kazakistan'ın başkenti Astana'daki temaslarını tamamlamasının ardından dün sabah, Şimkent şehrine gitti. Buradan karayoluyla Türkistan şehrine geçen Erdoğan Kazakistan Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev ile Hoca Ahmet Yesevi Türbesi'ni ziyaret etti. Türkiye Diyanet Vakfı'nca (TDV) inşa edilen Hoca Ahmet Yesevi Camisi ve Külliyesi'nin açılışını gerçekleştiren Erdoğan, daha sonra Ahıska Türklerinin temsilcilerini kabul etti, Nazarbayev'in ev sahipliğinde gerçekleşecek resmi akşam yemeğinin ardından Türkiye'ye hareket etti.