Futbolumuzda son günlerde konuşulan yabancı kuralı prosedürünü 3 ana başlık üzerinden yüzeysel olarak geçmek istiyorum. 1. Yabancı kuralında kimi örnek almaya çalıştık. 2. Bu kurala ihtiyaç var mı? 3. Türk futbolunun nasıl bir sisteme ihtiyacı var?
Örnek aldığımız ülke futbolun beşiği olarak adlandırılan İngiltere Ligi olarak gözüküyor. Kuralın tamamı alınmayarak Türk futbolunun ihtiyaçları düzeyinde iyileştirilerek kural haline getirildiği gözüküyor. Maddi durumu yetersiz kulüpler kaliteli yabancı futbolcu tansferi gerçekleştiremeyecekleri için TFF yardım veya teşvik diye nitelendirdikleri oynatılan Türk futbolcu kontenjanı kadar maddi destek alacaklar. Bu durum herzaman olduğu gibi performansın oranstısız bir mücadele içinde olmasına sebebiyet verecektir. Maddi yardım ile Anadolu kulüplerin yönetimlerine su serpitilerek rahatlamaları sağlanılacak yıllardır uyutulan Türk milleti ve futbolseverler tekrardan bir suni gündemin içine düşmüş sadece iki taraf oluşturularak iyi olucak ve ya kötü olucak diye tartışan iki taraflaşmış topluluklar görmemize sebep olucak. Üzülerek belirtmek isterim ki siyasetin futbola karıştığı 2011 yılını Türk futbolunun öldüğü ve arkasından Fatiha okunarak gömülmesi gereken bir yıl olarak tarihe geçmesi gerekmektedir. Lig 4 yıldır kaos içinde, takip eden futbolun içinde olan, izleyici olan herkes sıkıntı var demesine karşılık tuhaf tuhaf kurallar, play-off lar gibi ‘’ Büyük Koordinatör’’ ve ‘’Yönetimin’’ Türk futbolu için pembe bir tablo ve çalışıyoruz gibi yap ‘’kanka’’ söylemi kadar abes ve çocukca çalışmalar içindeler.
Kurala ihtiyaç var mı sorusunun cevabı şahsım olarak hayırdır. Öz konuşalım bu konu hakkında büyük kulüplerin baskısı ile kural onaylandı. Hiç bir anlamda futbol rekabetine ve etik kurallarayakışmayan bir tutum sergilenmiştir. Kural gelecek 4 yıla ipotek olarak 2019 yılına ve 2023 yılına 4 yıl süre kalan bir dönemi kapsamaktadır. Tesadüf mü? Planlı olarak yapılan bir çalışma mı? Bunu zaman göstercektir. Şimdi bunun bir komple teorisi veya fantasi olarak bir düşünce olduğunu söylecek ‘sığ ve dar’ beyinlere açıklamak zor olucaktır. Siyasetin futbolun bu kadar içine ve hatta iliklerine kadar girdiğini açık açık yıllar gösterecektir.
Türk futbolunun tekrar dizayn ve sağlam temele oturtturulması konusunda eğitim ve futbolun birleştirilmesi olunacaktır. Okullara inilerek yetenekli futbolcuların keşif yapılması ve sorumlu aile bireylerin izinleri ile gelecekleri konusunda birebir ilgilenilmeli programlar yapılmalı. Kulüp kurma ve yeniden yapılanmaları, isim değişikliği, pilot takım kullanma gibi çalışmaların zorlaştırılması, iptal edilmesi, kapatılması gibi can alıcı kuralların yasalaştırılmasını gerekmektedir. İş adamlarının kulüp başkanı olması zorlaştırılmalı bu konuda Almanya Liginin kuralları alınabilinir, futbolun içinden gelmeyen hiçkimse Almanya Liginde bir kulüp başkanı olamaz bu konu hakkında yasa çıkartmışlardır. İş adamlarının para transferi engellenmesi amacı ile bunların yapılması gereklidir!
Nasıl bir yapı olmalı :
1- Kulüpler dernek tüzüklerinden çıkartılarak acilen şirketleştirilmeli ve vergi borçlarını mutlaka ödemeleri ve yaptırımların daha caydırıcı olması gerekmektedir.
2- Hakemlerin başka meslek dalından gelerek hakemliğin bir hobi veya ek iş olarak yapılması engellenerek hakemliğin bir meslek ciddiyetinde eğitimli kadrolar oluşturularak çalışmalar sürüdürülmeli.
3- Milli takımların alt yapı kadroları A Milli Takım düzeyine kadar aynı futbol sistem oyun dizilişi ve kemik kadro yapısına sahip olunması ve geliştirilmesi konusunda çalışmalar bilimsel,fiziksel ortamlarda yürütülmeli.
4- Vergilerin düzenli bir şekilde alınarak kamuya süratle aktarılmalı.
5- Yerel belediye ve Büyükşehir Belediyelerinin futbol kulüp adında müsabakalara çıkmaları engellenmeli ve kulüplere yardım sağlanmaları önlenmeli.
6- Kulüplerin isim hakkı değiştirmelerine ve pilot takım uygulamaları tespit edilerek fesih çalışması yaptırılarak,müsabakalara katılımın engellenmesi gerekmektedir.
7- Futbolculara TFF tarafınan ‘’ Ahlak ve Centilmenlik’’ seminerleri verilerek yazılı sınavlara tabi tutulması ve gözlemciler nezaretinde puanlamaya tabi tutularak ödüllendirme ve ceza tablosu oluşturularak futbolun bir ‘’ Centilmenlik’’oyunu olduğu temeli aşılanmalıdır.
8- (5-10 yaş aralığı, temel eğitim ve öğretim, futbol eğitimi olarak verilmeli)
9- (10-18 yaş aralığı, Müsabakalar ve hazırlık aşamaları, pratikte eksik ve futbolcu olma kapasitesine ulaşamayan gençlerin teorik konularda başarılı sporcuların (kendi istekleri doğrultuda) Üniversite Antrenör bölümlerine geçişlerin de kolaylık sağlanarak futbolun dışından gelen kişilerin Antrenör olmaları engellerek temelden gelen bir eğitim ile antrenörlüğün bir meslek olduğu kanıtlanmalı ve gereken itibarı görülmesi sağlanmalı.
10- Futbol kulüplerin Milli Eğitim ile birlikte ortaklaşa çalışma yapılarak futbolcu adaylarının arafta kalmamalarını sağlayarak aynı anda eğitim ve öğretimlerine devam etmeleri ve spordan kopmalarına izin verilmemeli.
11- Ülkemizde sayası gülünç ve komik kontenjanlara sahip spor liselerinin önü açılarak çalışmalara hız verilerek, Sporcuların aynı statüde bulunan kişilerle eğitimlerini almaları sağlanmalı.
12- Tesisleşme ve antrenman sahalarının bilinçli kişiler tarafınca yönetilmesi denetlenmesi sporculara dinlenmesi ve vakit geçirebilecekleri sosyal tesislere dönüştürülmesi, uygunsuz ticari kazançlara ve tesisin koruması ve bakımını bozacak faaliyetlere izin verilmemeli.
Bu liste uzatılarak veya eksik olan noktalar üzerinde çalışılarak temelin eğitim öğretim ve futbol (spor) olduğu unutulmayarak yeni bir tarih, yeni bir temel, yapının uzun yıllar devam etmesi konusunda acilen harekete geçilerek şahısların çıkarları gözetilerek değil olması gereken, yapılması gereken her ne çalışma varsa yapılmalı.
Burada yazdığım yazıdan ve paylaştığım bilgilerden çok insanlar veya kişiler derinlemesine incelemekten ziyade bir eleştiri topuna tutacakalrını kestirebiliyorum. Lakin ben şahıslar. kurumlar ve siyaset üzeri bir eşrefi mahlukat Allah’ın aciz bir kulu olarak hiç kimseyi, kurumu, siyaseti kendimden üstün tutmam. Yanlış varsa yanlışa yanlış derim, doğru varsa doğru derim gider elini sıkar tebrik ederim. Hiç bir komplekse kapılmam doğruya doğru yanlışa yanlış derim.
İngiltere futboldan yılda 7 milyar euro gelir elde etmektedir. Bu paranın 2.460 milyar euro kadar kısmı kamuya aktarılarak futbolun gelişimi konusunda paylaşımlar yapılmaktadır.
Türkiye futboluna ise 800 milyon euro (gelir geldiği konuşulan) para ?
Bu paranın ne kadarı kamuya aktarıldı ?
Bilinmiyor... !
Kitap okumayan veya kitaba 20 tl çok görülen, yalnız fala 25 tl verilen bir ülke de sanırım bilgiden ve ahlaktan bahsetmek çok abes olur...
Okunur veya dikkate alınır mı? Bilmem bir kitap tavsiye edelim ;
Kitap adı :Hayvan Çiftliği
Yazarı : George ORWELL
Çeviri : Celal ÜSTER
eryazici 10 Yıl Önce
ergin bey yazilarinizin devamini bekliyoruz okurken sıkılmadan okuyabilecegimiz makaleleriniz öğretici bir boyutta .. selam ve dua ile