Sorgun, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin süreci AA muhabirine değerlendirdi.
Yeni anayasa teklifinin önümüzdeki günlerde TBMM'ye getirileceğini belirten Sorgun, Başbakan Binali Yıldırım'ın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yeni anayasa üzerine görüştüğünü, uzak olmayan bir süreçte bu çalışmanın TBMM gündemine geleceğini, ardından da referanduma götürüleceğini aktardı.
Sorgun, bu teklifin 367 sayısının üzerinde geçmesi halinde bile, yine halka götürüleceğini vurgulayarak, "Çünkü bu kadar esaslı bir konu. Ne zaman bir sıkıntı olsa halkımıza başvururuz. Hakem olarak halkı kabul ederiz. Halka amir değil hizmetkar, bir siyasi hareketiz." diye konuştu.
AK Parti'nin çağdaş, katılımcı, demokratik ve herkesin kendisini içinde hissettiği bir anayasayı ısrarla ve özlemle vurguladığını aktaran Ahmet Sorgun, şunları söyledi:
"Bu konuda partimizin çok çalışması var. Önümüzdeki süreç; kamil anlamda, sıfırdan, yeni bir anayasanın halkın önüne götürülmesidir. Asıl amaç bu. Ama her zaman bizim ne istediğimiz değil, şartların ne getirdiği de önemli. Bu bakımdan bütün alternatiflere hazırlıklıyız. Elimizde daha önce yapılmış, güncelleştirilmiş müstakil anayasa çalışmalarımız var. Sivil siyaset kendisi anayasa yapabilir. Bizim her kademede çalışmalarımız var. Mutabakat nerede sağlanıyorsa o, Meclis'e sunulacak."
Başkanlık sistemine hazırlık
Sorgun, AK Parti teşkilatlarının başkanlık sistemine yönelik hazırlığı bulunduğuna işaret ederek, geçmiş 40 yıldaki siyasi liderlerin de başkanlık sistemini savunduğuna değindi.
Siyasilerin muhalefetteyken başkanlık sistemine olumlu baktığını anlatan Sorgun, AK Parti'nin ise iktidardayken de bu sistemi istediğine dikkati çekti.
Sorgun, 15 yıldır AK Parti iktidarda olduğu için herhangi bir siyasi krizin yaşanmadığını bildirerek, "Çok büyük bir darbe girişimi oluyor, herhangi bir kriz yaşamıyoruz. Ama bu ülkede bir anayasa kitapçığının fırlatılmasıyla nasıl krizler yaşandığını, bankaların battığını ve milyar dolarların nasıl uçtuğunu halk gördü. İnsanımız bu sistemin her 10 yılda bir darbe ürettiğini biliyor. Darbe üretmeyen, vesayetçiliğe geçit vermeyen yeni bir mekanizma arzu ediyoruz. Bu da halkın doğrudan seçtiği başkanlık sistemi ile olur." ifadelerini kullandı.
Başkanlık sistemine ilişkin halkın kafasının karıştırılmaya çalışıldığını kaydeden Sorgun, bu sistemin üniter yapıya aykırı olmadığını ifade etti.
"Büyük bir oranla kabul göreceğini ifade edebilirim"
Ahmet Sorgun, başkanlık sistemini, demokratik mekanizmanın farklı şekilde kurgulanması şeklinde tanımlayarak, şöyle devam etti:
"Başkanlık sistemini vatandaşlarımızın çok net bir şekilde anladığını anketlerden görüyoruz. Başkanlığın konuşulduğu ilk günlerde halkın desteği yüzde 50'lerin epey altındaydı. Şimdi ise halkımızın bunu çok çok yüksek oranlarda benimsediğini görüyoruz. Önceden halkımız bu sistemi yeterince bilmediği halde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a olan güvenden, 'o bize yanlış şeyi dayatmaz ve önermez' düşüncesinden dolayı mutlaka 'bu milletin faydasınadır' görüşü vardı. Şimdi bu güvenin altının da bilgi olarak dolduğunu görmekteyiz. İllere göre farklılık arz etmesine rağmen büyük bir oranla başkanlık sisteminin kabul göreceğini ifade edebilirim."
Bu sürece ilişkin rutin faaliyetlerin devam ettiğini, ekiplerin çalıştığını anlatan Sorgun, "Yapılan mutabakata göre bunun form alması, ete kemiğe bürünmesi söz konusu. Bunu da önümüzdeki günlerde göreceğiz. Partimiz de akademik heyetleri de çalışmalarını sürdürüyor. Halka bunları anlatabilecek şekilde çalışmalar devam ediyor. Hiçbir zaman halka gitmekten kaçınmadık. İnşallah, yine koşarak, güle oynaya halka gideceğiz." değerlendirmesinde bulundu.