Gelişmeleri izlediklerini belirten Çelik, şöyle konuştu:
"Dün akşamdan itibaren izliyoruz tabii, çok yakından izliyoruz, takip ediyoruz arkadaşlar. Dün akşamdan itibaren Suudi Arabistan'da birtakım gelişmeler oluyor. İstihbarat yetkilileri görevden alındı. 18 Suudi vatandaşı gözaltına alındı. Bunun yanı sıra Suudi Başsavcılığı şöyle bir açıklama yaptı, Cemal Kaşıkçı'nın öldüğünü teyit etti ve arkasından bunu teyit ettikten sonra da Suudi Arabistan Konsolosluğu'nda bulunan birtakım Suudi vatandaşlarıyla arada çıkan arbede yüzünden ölmüştür diye. Tabii aradan bu kadar zaman geçtikten sonra bu şekilde teyit edilmesinin bundan sonraki süreci daha da hızlandıracağını düşünüyoruz. Burada tabii bu eylemi gerçekleştirmiş kişiler söz konusu olduğu kadar, bu emri kim verdi, dolayısıyla sorumluları kimlerdir? Bütün dünya bunun üzerinde duruyor. Bugün Birleşmiş Milletler Sözcüsü de bir açıklama yaptı, şeffaf bir şekilde bu sonuçlara ulaşılması gerektiğiyle ilgili."
Çelik, olayın başından beri, "Türkiye'nin bu soruşturmayı nasıl yürüttüğü, hadiseyi örtbas mı edeceği" şeklinde maalesef birtakım kara propaganda merkezlerinden yayınlar yapıldığını dile getirerek, "Başından beri söyledik. Hiçbir şekilde Cumhurbaşkanımızın Kızılcahamam'da ifade ettiği gibi, gerçek neyse o ortaya çıkarılacak. Ne herhangi bir kimse, herhangi bir odak peşinen suçlanacak, spekülasyonlarla, yanlış haberlerle ya da herhangi bir şeyin üstü örtülecek.Ne bir kelime fazla ne bir kelime az. Bu çok vahim bir olaydır. Bütün insanlığı infiale uğratmış bir olaydır. Dünyada herkes büyük bir ilgiyle bunu izliyor. Burada takdir edilen konu Türk otoritelerinin, Başsavcılığın bu şekilde titiz bir çalışma yürütmesidir." değerlendirmesini yaptı.
"Türkiye ne olmuşsa onu açığa çıkartacaktır. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın." ifadelerini kullanan Çelik, Kaşıkçı'nın "arbede sırasında öldüğü"ne yönelik açıklamaların zamanlamasına ilişkin bir soruyu şöyle yanıtladı:
"Herkes bunun ilk günlerde yapılmasını, yani gerçek neyse açık bir şekilde söylenmesini bekliyordu. Sabah da dünya medyasını, bizim medyamızı gördüm. Bu sorular soruluyor. Yani, 'İlk günler niye bu açıklamalar yapılmadı, sonuç niye ortaya koyulmadı.' diye. Bu sorular sorulacaktır. Yani çeşitli ülkelerdeki yöneticiler de aynı şeyi söylüyorlar. Evet bu açıklamayı kaydettik ama soracağımız sorular var diye. Netice itibarıyla Suudi Arabistan tarafında nasıl bir çalışma yürütülüyor, biz bunu bilmiyoruz. Biz, biliyorsunuz iki tane çalışma yürütüyoruz. Birincisi Suudi tarafıyla beraber koordinasyon halinde bir çalışma yürütüyoruz. İkincisi ise kendi bağımsız soruşturmamızı yürütüyoruz. Bununla da ilgili eleştiriler geldi. Yani 'Suudi tarafıyla yürütüyorsunuz. Yani bu sağlıklı olur mu?' gibisinden. Biz müstakil soruşturmamızı da yürütüyoruz.
Dediğiniz sorular sorulacaktır. Kuşkusuz Suudi Arabistan makamlarından bunlara cevap beklenecektir. Dediğim gibi biz peşinen kimseyi suçlamıyoruz ama hiçbir şeyin örtülü kalmasına da razı değiliz. Bu vahim bir olaydır. Suudi Konsolosluğu Suud toprağı sayılsa da Türkiye Cumhuriyeti topraklarının sınırları içinde olmuştur. Bunun açığa çıkması bizim namus borcumuzdur. Elinde sonunda elimizdeki bütün imkanlar kullanılarak bu açığa çıkarılacaktır. Cumhurbaşkanımızın iradesi bu şekildedir. Şimdiye kadar da bu şekilde gelmiştir."
"Cumhurbaşkanımızın talimatıyla tabutu Türk bayrağına sarıldı"
Ara Güler konusundaki soru üzerine de Çelik, Türkiye'nin büyük bir ustayı kaybettiğini aktardı. Çelik, şunları anlattı:
"Eserlerinin devam etmemesinden dolayı büyük bir kayıp yaşadığımızı hissediyoruz ama hepimizde şöyle bir duygu oluşuyor bazen. Arkasında bıraktığı hepimizde inşa ettiği ortak bir duygu var. Eksildiğimizi hissediyoruz. Gerçek bir insanı kaybettiğimizi hissediyoruz. Yani ustalık, entelektüel birikim, hayatla iç içe olma, bunlar tabii yapılan analizlerde söylenenler şeyler ve takdir edilen şeyler ama bazı vefatlar var, bazı kayıplar var. Hepimizde büyük bir eksiklik oluşturuyor. Eksildiğimizi hissediyoruz. O bakımdan bizdeki büyük eksiklik duygusunu, son derece güçlü bir biçimde hissettiren gerçek bir insanı kaybettik. Burada da dikkat ediyorum. Ona dokunanlar, onunla ilgili hatıraları nakledenler, kendisi sevmese de o sıfatı, büyük sanatçılığının, foto muhabirliğinin yanında onun bu insanlığına vurgu yapıyorlar."
Ara Güler için "Tarihi zapt eden bir insandı." diyen Çelik, burada görüldüğü üzere insan hayatıyla, insanın dertleriyle ilgilenmiş gerçek bir dervişi uğurladıklarını belirtti.
Çelik, Güler'in ömür sermayesini bir mücevher gibi işleyen, arkasında güzel izler bırakmış biri olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Dolayısıyla hepimizde bu eksiklik duygusunu yaratan, gerçek bir insanı bir kere daha selamladık bugün. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla tabutu Türk bayrağına sarıldı. Biliyorsunuz, milletimize devletimize hizmet etmiş, değer üretmiş insanlar bu şekilde onurlandırılıyorlar. Tabutları Türk bayrağına sarılıyor. Ona da bu şekilde bir onurlandırma yapıldı. Burada tek bir vurgu, aynı zamanda onun hepimizin ortak değeri olduğu, hepimizin hayatına dokunmuş bir şekilde dokunmuş gerçek bir insan olduğunu vurgulayan bir şeydi. Başımız sağ olsun."