AK Parti, 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarında adı geçen 4 eski bakanla ilgili soruşturma önergesini yenileyerek TBMM Başkanlığı’na verdi. 5 Mayıs Pazartesi günü Meclis’te görüşülecek olan önergenin içeriğinde bakanlara yöneltilen suçlamalara tek tek yer verildi. Önergenin önümüzdeki hafta cuma günü TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmesi planlanıyor.
İLK ÖNERGEDE YOKTU
AK Parti’nin ilk önergesinde, yolsuzluk ve rüşvet operasyonları kapsamında bakanlara yöneltilen suçlamalar yer almamıştı. Muhalefet bu durumun içtüzüğe aykırı olduğu eleştirisinde bulunarak, bakanlara yöneltilen suçlamalar ile bu iddiaların hangi kanuna aykırı olduğunun önergede açıkça yazılması gerektiğini belirtmişti.
Bunu üzerine ilk önergeyi geri çeken AK Parti, 76 vekilin imzasıyla ikinci örengeyi Meclis’e sundu. Önergenin girişinde Türkiye’nin hukuk devleti olduğu, suçluluğu ispat edilene kadar herkesi masum olduğu anlatıldı. 17 ve 25 Aralık operasyonlarına atıfta bulunularak Zafer Çağlayan, Muammer Güler ve Egemen Bağış’ın bakanlık görevini yürüttükleri sırada Rıza Sarraf ile suç ilişkisine girdiklerine dair iddialar olduğu hatırlatıldı.
BAYRAKTAR’A AYRI BÖLÜM
Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar’ın durumu ise diğer 3 bakandan ayrı bir şekilde ele alındı. Bayraktar’ın bakanlık yaptığı dönemde yaşanan ‘çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, nüfuz ticareti ve resmi belgede sahtecilik’ suçlamalarına yer verildi. Önergede, iddia edilen suçlarla ilgili 4 ismin o tarihte bakan olduğu hatırlatılarak ‘bakanlık görevini yürüttükleri sırada ve görevleriyle ilgili işlerden dolayı işlendiği iddia edilen ve cezai sorumluluğu gerektiren eylemlerin soruşturularak maddi gerçeğin ortaya çıkarılması’ için Meclis soruşturması açılması istendi.
İşte tek tek anlatılan o iddialar:
Çağlayan: Rüşvet ve resmi belgede sahtecilik
Ekonomi eski Bakanı Zafer Çağlayan, Rıza Sarraf’tan miktarı ve değeri tespit edilemeyen bazı menfaatler karşılığında “Bu şahsın İran’a altın ihracatı yapması işlerinde imtiyaz sağladığı, Gana’da kaçak yollarla yurda sokulmak istendiği iddia edilen 1.5 ton altınla ilgili adli ve idari soruşturmaları engelleyerek, altının Duba’yi çıkışını sağlamaya çalıştığı” iddia edilmektedir. Çağlayan hakkında iddia edilen eylemler Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’na muhalefet, resmi belgede sahtecilik ve rüşvet maddelerine tekabül ettiği belirtildi.
Güler: Rüşvet ve resmi belgede sahtecilik
İçişleri eski Bakanı Muammer Güler, Rıza Sarraf’tan sağlanan, miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı maddi menfaatler karşılığında “Şahsın araçlarına trafikte emniyet şeridini kullanma imtiyazı verdiği ve koruma polisi görevlendirdiği, bazı şüphelilerin ve yakınlarının yasaya aykırı olarak Türk vatandaşlığına geçirilmesini sağladığı, bu şahısla ilgili istihbarı çalışma yapılmadığının araştırılması için talimat verdiği, usulsüzleri hakkında basında çıkacak haberlerin engellenmesi girişiminde bulunduğu” iddia edilmektedir. Güler hakkındaki eylemler resmi belgede sahtecilik, nüfuz ticareti, rüşvet ve gizliliğin ihlali maddelerine giriyor.
Bağış: Rüşvet ve nüfuz ticareti yapmak
AB eski Bakanı Egemen Bağış, Rıza Sarraf’tan sağlanan, miktar ve değeri tespit edilemeyen bazı maddi menfaatler karşılığında, “Bu şahsın turizm belgeli bir otel kiralama girişimi ile yakınlarına vize alınması işlerine aracılık ettiği, soruşturma olup olmadığı yönünde ilgili kurum ve kuruluşlarda araştırma yapılmasını sağladığı, basında haber yapılmasının önlenmesi için girişimlerde bulunduğu” iddia edilmektedir. Bağış’ın eylemleri nüfuz ticareti ve rüşvet suçuna giriyor.
Bayraktar: Nüfuz ticareti görevi kötüye kullanma
Çevre ve Şehircilik eski Bakanı Erdoğan Bayraktar hakkında ise bir suç örgütünün yönetici ve üyelerinin kendilerine sağlanan ve miktarı tespit edilemeyen bazı menfaatler karşılığında “Kişiye özel imtiyazlı imar planlarını onaylattıkları, imar planına aykırı projelerin usulsüzlüklerine göz yumdukları ve denetimlerden sorunsuzca geçmelerini sağladıkları” iddia edilmektedir. Bayraktar’ın bu eylemleri nüfuz ticareti ve görevi kötüye kullanma suçuna giriyor.
Bugün Gazetesi