Erdoğan, Adana'daki soruşturmalara ilişkin şunları kaydetti:
"Adana'da bir vatansever savcı çıktı. Hem casusluk faaliyetleri hem de hukuksuz dinlemeler konusunda soruşturma başlattı. Bazı zanlılar, gözaltına alındı ve tutuklandı. Aradan birkaç gün geçmeden o parelel çetenin mensupları devreye girdiler. Soruşturmaya müdahale ettiler. Paralel yapının medyası manşet atıyor, paralel yapının yargıdaki uzantıları adeta talimat almışcasına zanlıları serbest bırakıyor. Birileri şantaja boyun eğmiş olabilir, birileri tehditlerle sindirilmiş olabilir, birileri de haşhaşı fazla kaçırmış olabilir... Ama biz sonuna kadar bu hukuksuzluğun takipçisi olacak, yılmadan, vazgeçmeden, asla boyun eğmeden ve geri adım atmadan bu çetenin üzerine gideceğiz."
Erdoğan, "Devletin koridorlarından çeteleri nasıl kovduysak, kovuyorsak, o koridorları nasıl temizlediysek, hiç kimsenin şüphesi olmasın adliye koridorlarından da o çeteleri, o şebekeleri kesinlikle temizleyeceğiz" diye konuştu.
"Türkiye'ye karşı çirkin kampanyalar yürütülüyor"
Türkiye'ye karşı karalama kampanyaları yürütüldüğünü ifade eden Erdoğan, "ABD'de aynı şekilde kara propaganda yapıldı, yapılıyor. Ülkelere mektuplar yazılarak, hatta Ermeni lobisinin temsilcileriyle işbirliği yapılarak. Hatta onlara parasal destek verilerek Türkiye'ye karşı çok çirkin, çok alçakça karalama kampanyaları yürütülüyor" dedi.
Türkiye'nin barışçı dış politikasıyla dünyada var olduğunu vurgulayan Erdoğan, "İmajla değil, aktif, ön alıcı, samimi, barışçı dış politikamızla dünyada varız ve bu şekilde varolmaya devam edeceğiz. Türkiye'yi terörle ve terör örgütleriyle yan yana göstermeye çalışan her rapor, her haber ve yorum sahiplerinin itibarını sarsacak ama Türkiye'ye ve Türkiye'nin itibarına en küçük bir zarar veremeyecektir" diye konuştu.
Gerilim değil eser siyasetinin temsilcisi olduklarını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hiçbir zaman gerilim siyasetinin tarafı olmadık. Siz o sesi çok çıkanlara aldırmayın. Biz 12 yıldır eser siyasetinin temsilcisi olduk, onlar gerilim siyasetinin temsilcisi olduk. Biz elimizi uzattık onlar yumruklarıyla karşılık verdiler ve kaçtılar. Başbakan Erdoğan: "Gerilim siyasetini kim üretiyorsa, gerilimi düşürecek olan da odur. Gergin üslup konusunda AK Parti'yi ya da bizi itham edenler, önce gitsinler şöyle aynada kendilerine baksınlar, kendi üsluplarını gözden geçirsinler. Şu anda da yapmak istedikleri bu. Şu anda da gerilim üreterek hem başarısızlıklarını hem beceriksizliklerini gizlemeye çalışılyorlar. Biz bu oyuna gelmeyeceğiz."
"Seçim sürecini suhuletle götüreceğiz"
Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile 2015 genel seçimlerine hazırlandığına işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerine de ardından 2015 genel seçimlerine de sukunet içinde tamamen demokratik kültür ve olgunluk içinde gitmesini arzu ediyoruz. Onun için de samimiyet içinde mücadele vereceğiz. Başbakan Erdoğan: "Geçmişte olduğu gibi bugün de Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bir krize dönüştürülmesine, Türkiye ve millete bedeller ödetilmesine biz asla izin vermeyiz. Bu süreci suhuletle götüreceğiz. Ekonomide, demokrasi de en küçük bir riskin oluşmasına mahal vermeden ülkede en küçük bir belirsizlik oluşmasına mahal vermeden bu süreci tamama erdireceğiz."
"Tokat atıldığında öbür yanağını uzatanlardan değiliz"
Başbakan Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin kendisine yönelik açıklamalarına ilişkin şunları kaydetti:
"Geçen hafta ben burada bir ifade kullandım, Bahçeli'yle alakalı. Beyefendi rahatsız olmuş. Peki aynı gün grup konuşmasında Bahçeli'nin şahsıma yönelik hakaretlerini, kulakları bunların sağır mıydı, dinlemediler mi? Sen bu ülkenin Başbakanına bu denli hakarette bulunacaksın, bu ülkenin Başbakanı bir buçuk yıldır isminizi ağzına almadı, size hala cevap vermeyecek. Kusura bakmasınlar; biz bir yanağına tokat atıldığı zaman öbür yanağını uzatanlardan değiliz. Bizim kültürümüzde bu yok."
"İlk Meclis ruhunu yeniden egemen kılmak zaruriyettir"
Erdoğan, TBMM'nin açılışının 100'üncü yılına yaklaşıldığını belirterek, "TBMM'nin açılışının artık 100. yılına yaklaşırken, iktidarıyla, muhalefetiyle medyasıyla sivil toplum örgütleriyle bizim artık ilk Meclis ruhunu bu topraklara yeniden egemen kılmamız kaçınılmaz bir zarurettir. Makbul ve makbul olmayan vatandaş ayrımı bu ülkeye sağlıklı bir istikamet çizemez birbirlerinin etnik kökenine, mezhebine meşrebine, yaşam tarzına hor gözlerle bakan zümreler, Türkiye'ye barış ve huzur dolu bir istikamet çizemez" diye konuştu.