İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
- Türkiye ekonomisi 2012 yılında yüzde 2.2 oranında büyüdü, Yüzde 2.2'lik büyüme oranı beklentilerimizin altında dahi olsa, gelişmiş ülkeler ve Avrupa ülkelerine göre Türkiye başarılı bir performans sergilemiştir.
- (Standard and Poor's'un, Türkiye'nin kredi notunu artırmasına ilişkin) Ama bu yeterli değil onu söyleyeyim. İflas eden bir ülkeyle ilgili 6 kat birden artış yaparken, Türkiye ile ilgili böyle bir artışı ortaya koymaları, ne bilimseldir ne adildir. Biz bilimsel, adil yaklaşım istiyoruz. İdeolojik yaklaşım istemiyoruz. Bunun düzeltilmesi lazım.
- (Çözüm sürecine ilişkin) Tehditler ortadan kalkınca, bölgenin çehresi hızla değişecektir. Bölgedeki iyimserliği hissediyorum.
- Çözüm sürecine, barış sürecine, milli birlik sürecine bir ihanet süreci denmesini anlamak mümkün değil. Eğer bu ülkede bu anlamda bir ihanet varsa, bu ihanetin içerisinde olan Bahçeli'dir, Kılıçdaroğlu'dur. Çünkü hiçbir zaman 'bu işi nasıl çözelim' diye bir araya gelmeye asla yanaşmamışlardır.
- Çözüm süreci adını verdiğimiz bu yeni süreç, daha güçlü, daha özgür, daha demokratik, daha huzurlu bir Türkiye hedefinin ileri bir adımıdır. Kimse bunu provoke etmeye gayret etmesin. Bunu ne Kılıçdaroğlu ne Bahçeli provoke edebilir. Yeter ki milletim desteğini bizden esirgemesin. Kalkınmanın ve ileri demokrasinin önündeki tek engel terör belasıdır.
- (Üniversitelerdeki olaylar) Bu çatışmaların içerisinde yer alanlar bilsinler ki kendileri kazanmıyor. Tam aksine onlar bu vatana ihanet etmenin içerisindedirler. Böyle bir gayretin içerisindedirler. Ben bu genç evlatlarıma söylüyorum. Biz 1980 öncesinde bunun belalarını çok ağır ödedik. Aynı belayı siz de ödemeyin. Aynı faturayı siz de ödemeyin. Bu yanlış yollardan vazgeçin.
- Herkes ama herkes gönlünü ferah tutsun. Hiç kimse tedirgin olmasın, yersiz endişelere kapılmasın. Çatışma kültüründen beslenen siyasi partilerin yaydığı korkulara aldanmasın. Öyle bir Türkiye yükseliyor ki bu Türkiye'de acılar bitecek ve inşallah gözyaşları dinecek.
- Çözüm sürecinde kendilerine destek verenlerle yola devam edeceğiz. Birileri bağcıyı dövmeye gayret edecek. O dövülen bağcı bizsek, bir yere kadar sabrederiz. Ondan sonra da biz, 'Bir yanağına vur, öbür yanağına uzat', o anlayışta değiliz. Bizim bir yanağımıza vuran karşılığını bulur.
- Şanlıurfa neden Türkiye'nin tarım merkezi olmasın, Hakkari Üniversitesi neden uluslararası bir okul olmasın? Benim milletim neden başka ülkerele gıpta ile baksın? Biz dünyaya nizam vermiş, dünyada sistem kurmuş bir milletiz.
- Akil insanları tespit ettik. Bir havuz oluşturduk. 7 ayrı coğrafi bölgeye göre planlama yaptık. Kısa süre içinde bu isimleri kamuoyuna duyuracağız. Bu heyetle büyük ihtimalle Perşembe akşamı bir araya gelerek, istişarelerimizi yapacağız