gphaber

Başbakan'dan önemli açıklamalar !

SİYASET

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gündemin en kritik soruları yanıtladı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gündemin en kritik soruları yanıtladı


Başbakan Erdoğan, ATV'de katıldığı canlı yayında soruları cevapladı. Erdoğan, Hakkari'de 6 askerin ve 2 geçici köy korucusunun şehit olmasıyla ilgili, "Özellikle bütün milletimizin başı sağ olsun diyerek sözlerime girmek istiyorum. Malum dün gece 22.20 sıralarında yaşanan bir olay ve bu olay neticesinde de 6 askerimizin şehit olması 3 geçici köy korucusunun şehit olması bizi üzdü. Allah'tan kendilerine rahmet diliyorum. Şehitlik makamıyla zaten en yüksek makama ulaştıklarına inanıyoruz. Ailesinin ve milletimizin başı sağ olsun" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan, "Mücadele için ülke adı vermeye gerek yok bunların nerden hangi ülkelerden beslendiği belli. Bu komşu ülkelerde de var, Batı'da da bunlara destek veren ülkeler var. Bunu genel birifade olarak değerlendirirsek isabetli olur. Dağdakiler ve siyasi kanadının aldıkları farklı destekler var" dedi.

Bir kısım medyanın halen terör örgütüne destek vermeye devam ettiğinin altını çizen Erdoğan, "Bu propagandaya yazılı ve sözlü destek veren maalesef medyadır. Bu kesimlerin teröre verdikleri destek gözardı edilemez. AK Parti iktidarı bu kesimleri ve bir kısım medyayı rahatsız etmektedir. AK Parti olarak taviz vermemiz asla mümkün değil. Ana muhalefet partisi biz Kürt sorununu çözeriz diyorlar ama ben soruyorum bu partilerin bugüne kadar çözüm önerisi olarak sundukları işe yarar bir şey var mı? Bir kısım medya anamuhalefet kalktı kürt sorununu çözmek için yola çıktı diyor ama ortada bir şey var mı. Maalesef yok" ifadelerini kullandı.

"TETİKLERDEN PARMAKLARIN ÇEKİLMESİ LAZIM"

"Tetiklerden parmakların veya elin çekilmesi çözüm değil silahların bırakılması çözüm" diye konuşan Erdoğan, "Kim bırakacak silahı, bölücü terör örgütünün bırakması lazım. Çünkü güvenlik güçleri silah bırakamaz. Güvenlik güçlerinin silah tabii, doğal enstrümanıdır. Sürekli olarak yanında yaşımak durumundadır. Kime karşı, teröriste karşı da asayişi bozanlara karşı, herkese karşı bunu taşımak zorundadır. Zaten bu güvenlik güçleri bunu taşıyarak güvenliği sağlamış oluyor. Eğer bu adım atılamazsa çözüm bulmak mümkün değil" değerlendirmesinde bulundu.

Erdoğan, BDP'nin 'PKK bir bölücü terör örgütüdür' açıklamasını yapamadığını vurgulayarak, "Kaç defa davet ettim çıkın şu açıklamayı yapın diye. Niye çünkü oradan besleniyor yapabilir mi? Yaptığı zaman akibetlerinin ne olduğunu biliyorlar, sonlarının ne olacağını biliyorlar. Benim Kürt kardeşimi de bunlar istismar ediyorlar. Benim Kürt kardeşimin terörle bir alakası yok ki" dedi.

"115 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ"

Medyanın yapması gereken çağrının bölücü terör örgütünün silahlarını tamamen bırakılması yönünde olması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, "Ama yapamıyorlar çünkü bu örgütler bu propagandadan besleniyor. Şemdinli'de 23 Temmuz'da başlayan bu süreçte bu bahsettiğimiz gruplar psikolojik bir savaş başlattı. Çok çirkin bir harekattı. Bu savaş TSK personelini ve bizi moral noktasında etkiliyor. Orada karada, havada sürekli bir mücadele sürdüren bizim güvenlik güçlerimiz var. Son tabloyu ben size vereyim Şemdinli olayında 23'ünden itibaren bizim 2 şehidimiz var fakat 115 terörist etkisiz hale getirildi" şeklinde konuştu.

ŞEHİT SAYILARININ ÇOK OLDUĞU İDDİASI

Şehit sayılarının çok fazla olduğu ama bunun açıklamadığı yönünde iddiaları hatılatılması üzerine ise Erdoğan, "Bunların hepsi yalan. Bir defa bunların hepsini bir kısım medya daha fazla şehit olduğu ama bu gizleniyor diyorlar ama böyle bir şey yok silahlı kuvvetler kalkarda şehit olan birini gizler mi veya şu kadar helikopter düşmüş bunu kalkıp da gizler mi? Burada karşı taraf bir psikolojik hareket yapıyor ve maalesef bizim medyamızda buna alet oluyor. Bu kimin medyası diye zaman zaman soruyorum. Onların maalesef bu şekilde onların tezgahına, onların ocağına odun taşıyan var. Bunları nereye kadar kabulleneceğiz veya bunları ismen mi ifşa edeceğiz?" dedi.

"ONLAR TAMAMEN SİLAH BIRAKMADAN BİZİM DURMAMIZ MÜMKÜN DEĞİL"

"Biz tüm güvenlik güçlerimizle bu mücadeleyi onlar silahı bırakana devam ettireceğiz" diye konuşan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Onlar tamamen silah bırakmadan bizim durmamız mümkün değil. Bütün askerimizle polisimizle bu çalışmanın sürekli içindeyiz. Attığımız adımları insan hakları, hukuk açısından ve demokrasiden taviz vermeden yürütüyoruz. Eğer bölücü terör örgütü uzantısı olanlar demokrasiye inanıyorlarsa mücadelelerini sandıkta versinler. Kendilerine inanıyorlarsa güveniyorlarsa sandıkta demokratik olarak versinler. Ahmet Türk gibi birisinin çıkıp bundan sonra AK Partiye oy veren kürtleri vatan haini ilan etmesi kabul edilemez... Bizim 21 milyon seçmenimiz var doğuda ve güneydoğuda da bizi seçmişler neden onlara hizmet götürebildik onlara ulaşabildik. Peki onlar ne yapmış bu halk için sadece teröre himet etmişler. Elimizde telsiz notları var çok ilgiç yaralı olanları öldürün diyorlar. Bunlar kendi yandaşlarını bile vurabilecek yarı yolda bırakabilecek insanlar" ifadelerini kullandı. İşte bu psikolojik harekatın ortaya attığı bir yaklaşımdır. Şemdinli Yüksekova ve Hakkari'de bize yapılan tehditlerin haddi hesabı yok. Çünkü karşılarında dik duran tek parti AK Partidir. Bu ülkenin toprağını biz teröre vermeyiz. Demokrasi için buyursunlar her türlü diyaloğa girelim ama demokrasi dışı olarak bu mümkün değil."

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Güvenlik güçlerimiz istediği yere, istediği zaman müdahale edebilir, istediği operasyonu yapabilir" dedi.

PKK-SURİYE BAĞLANTISI

Esad'ın PKK'ya yardım ettiği iddialarıyla ilgili olarak konuşan Başbakan Erdoğan, "Son olaylarda yine 200 kadar sızma gayreti oldu. Amanos'larda mücadeleler var. Beşar Esad'ın desteklediği PKK unsurları, oradan ülkemize sızma gayreti içerisinde. Daha önce Beşar, onlarla kopma mücadelesi içindeydi. Bizden koptuktan sonra nereyle nasıl paslaştığı ortaya çıktı. Bizim bilerek attığımız adımlar var. Ben Dışişleri Bakanımızı Kuzey Irak'a boşuna göndermedim. Dedik ki bunları kararlı biçimde ifade edeceksin. Bu iş eğer tehdit unsuru olarak devam edecek olursa, bizim aramızdaki dostluk ortadan kalkar. Ama bunu biz kardeşlik anlayışı içinde sürdüreceksek sizler artık bu terör örgütüne yaşama hakkı vermemeniz lazım" dedi.

"KUZEY IRAK İLE BAĞDAT ARASINDA PROBLEM VAR"

Başbakan Erdoğan, "Son dönemde Kuzey Irak'la Bağdat arasında sıkıntı var. Bunu Barzani'nin yaptığımız görüşmede kendisiyle paylaştık. Kendileri rahatsızlıklarını ortaya koydular. Yeni yapılanma çalışmalarıyla ilgili olsun tüm oradaki Kürt gruplar olsun, Arap, Şii ve Türkmen grupları davet etmek suretiyle onlarla toplanacağını ifade etmişti. Maliki'ye karşı bir oluşum başlatmak.

O süreç başladı. O süreç şimdilik beklenen hedefe ulaşamadı. Bazı sebepleri nedenleri var. Şu anda Maliki rahat hareket edemeyecek. Tabi bunların yanında bulunan güçte malum İran'da böyle bir gücü aldığını hepsi söylüyor. Bugün Ahmet Bey İran Dışişleri Bakanıyla görüştü, bunu biz de kendilerine söyledik. Bakın bölgede huzursuzluğun sebebi oluyor bu. Biz de kendi aramızda şüpheyle bakmaya itiyor. Bizim birbirimize güvenle bakmamız lazım.

'Beraber çalışalım demelerine' rağmen atılan olumlu bir adım yok. Sayın Barzani'yle aynı şekilde devam edeceğiz. Ama Kerkük'e Ahmet Bey'in gidişinden rahatsız olmaları aslında şuradan kaynaklanıyor. Bizim büyükelçimizi çağırmak suretiyle güya nota veriyor. Sen o notayı verirsen, Türkiye'de ona nota verir. Siyaset acemisi olarak kalkıp bana nota veriyor. Biz bu süreç içerisinde Ahmet Bey'in ziyaretlerinde verimli adımlat attığı inancındayım" diye konuştu.

"10 YIL ÖNCESİNDE '28 ŞUBAT YARGILANACAK' DİYE BİR ŞEY DÜŞÜNEBİLİR MİYDİ"

Kendileri döneminde faili meçhul diye bir olayın kalmadığını söyleyen Başbakan Erdoğan, "10 sene öncesinde böyle bir Ergenekon veya Balyoz, Poyraz, şu bu düşünülebilir miydi? 12 Eylül yargılanacak böyle bir şey düşünülebilir miydi? 28 Şubat yargılanacak, bu düşünülebilir miydi? Şu anda bunlar yapılıyor mu? Yapılıyor.

Fırat'ın içinde dışında ne varsa bunların hepsi ortaya çıkıyor. Fakat bir şeyi söylemem lazım. Bizim dönemimizde faili meçhul diye bir olay kalmamıştır. Biz üzerine gidiyoruz. Onun içinde diyoruz ki kim nerede ne biliyorsa bize aktarsın. Bütün entelektüelimiz yazarımız çizerimiz hepsini aktarsın bize. Bizim Allah'tan ve halktan başka kimseye borcumuz yoktur" diye konuştu.

OBAMA'NIN BEYZBOL SOPASIYLA VERDİĞİ POZ

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı (ABD) Barack Obama'nın, kendisiyle konuşurken çekildiği iddia edilen fotoğrafı değerlendiren Başbakan Erdoğan, "Fotoğrafın ne kadar olduğunu bilemem. Obama Oval ofisteki görüşmelerimizde devamlı saygılıydı ve bunu da bizden eksik etmemiş bir dostumdur. Medyada yer alan yorumlara itibar etmiyorum. Ben karşımdaki Obama'ya bakıyorum, o da gayet saygılı ve saygındır" değerlendirmesinde bulundu.

HATAY'DAKİ "CANLI TEŞHİS" OLAYI

Hatay'da polislerin bir olay karşısında dizili şekilde gösterilmesini "yanlış olay" olarak değerlendiren Başbakan Erdoğan, "Konunun iki boyutu var aslında. Bir defa orada o ilçede benim gençlik kolları başkanının oradaki kantinde çalışması bir yanlıştır. Bu birincisi. İki, milletvekili oğlunun oraya gitmesi ve orada da tartaklanma olayının olması maalesef o da söz konusu.

Burada tabi polislerin karşısında bu şekilde çıkarılması yanlış bir olay. Polislerle böyle bir tespit gerecekse şikayetçinin onları görmesi fakat onların görmemesi gerekiyor. Burada çok ilginç bir düzenleme yapılıyor. Bu tezgahın içinde maalesef bir CHP milletvekili var, içerden de ona servisi yapanlar var. Oradaki durumu emniyet müdürü arkadaşımız maalesef iyi yönetememiştir. O tablo üzüntü vericidir. Gerekli kararı arkadaşlarımız verecektir" ifadelerini kullandı.

CUMHURBAŞKANLIĞI İDDİALARI

2014'te aday olacak mısınız sorusu üzerine Erdoğan, "Ben bu konuyla ilgili olarak, şu anda Cumhurbaşkanlığı seçimlerine iki yılı aşkın bir zaman var. Tabi Türkiye olarak bizim de çok işimiz var. Biz 2014 hedeflerini belirliyoruz, diğer taraftan 2015-2023 bunu da belirliyoruz. Bu olayın gündeme bu şekilde düşmesi bizi üzmüştür.

Bizim Sayın Cumhurbaşkanımızla aramızdaki mesafeyi kimse açamaz, kimsenin haddine değildir. Basın müşaviri arkadaşımızın böyle bir şeyi girmesi haddine değildir. Cumhurbaşkanımızla aramızdaki şeyi biz kendimiz hallederiz. Biz fiili, hukuki durumları birlikte yaşadık. Kimse bizden bunun yeniden ispatını beklemesin. Biz bu iki yıllık süreçte bununla uğraşacak değiliz. Cumhurbaşkanımızla bizim aramızdaki hukuku bozmaya kimsenin yetkisi yoktur. Buradan kimseye ekmek çıkmaz, boşuna uğraşmasın" dedi.

YEREL SEÇİM ALTI AY ÖNCEYE ALINABİLİR

Yerel seçim altı ay önceye alınabilir. Cumhurbaşkanımızla bizim aramızdaki hukuku bozmaya kimsenin yetkisi yoktur. Buradan kimseye ekmek çıkmaz, boşuna uğraşmasın.

BAŞKANLIK SİSTEMİ

Erdal Şafak: Yeni Anayasa yazıya dökülen metinleri nasıl değerlendiriyorsunuz. Başkanlık, yarı başkanlık, parlementer sistemle ilgili hukukçu kurmaylarınız metinler hazırlıyorlar.

Tabi burada katılan 4 siyasi partinin hangileri hangi konuda nereye kadar uzlaşacaklar göreceğiz. İlla anlaşması asıl hedeftir. Anlaşamazlar da olayın bitmesi söz konusu değildir. Ben şunu özellkle ülkenin gündeminde tuttum. Ülkem demokrasiyi enine boyuna tartışmaldıır. Başkanlık sistemi demokrasi dışı bir sistem değildir. Türkiye içinde böyle bir model neden olmasın. Bunun kararını milletim versin. Bundan neden korkalım. Başkanlık sistemi olmadı, yarı başkanlık var. Sizi koalisyonlara mahkum etmiyor. Yine parlemanto var. Bu konuyu sayın Demirel, asyın Özal gündeme getirildi. O kadar feryat edilmedi. Ama Tayyip Erdoğan söyleyince.. Partili CUmhurbaşkanı olsun dedim. Rahmetli Özal'ıın partisi yok muydu? Yarı Başkanlık sisteminde de durum bunun aynısıdır. Bunları görüp tartışalım çekinmeyelim. Öyle krallık, padişahlık falanla alakası yok.

3 DÖNEM ŞARTI

Yusuf Ziya Cömert: AK Parti'de 3 kez seçilememe durumu var. Siz katılamayacaksınız? İstisna olur mu? Siz Köşk'e çıkarsanız ne
olur? Siyaset nasıl şekillenir.

Biz 3 denem şartını getirirken bu koltuğa oturan ben kalkmıyorum demesin. Hücreler sürekli yenilensin. Bir eksik vardı o da bu kongrede giderilecek. 3 dönem sonunda bir yıl ara verip geri dönebilecek. 3 dönem sınırı yeniden düzenlenecek. Tayyip Erdoğan her an ölebilir. Sağ kalacağına dair bir garanti var mı?

Ama Ak Parti her an benim genel başkanım ölebilir, öldüğü anda bu işi kim yapabilir, böyle bir soruyu sorma sıkıntısına bile düşmemeli. Bu ülke benlerin partisi olmayacak, bu parti bizlerin partisi olacak.

-Peki tüzüğü değiştirmek isterlerse?

Bu onların sorumluluğu. Vebali onların üzerinde olur. İlk seçimde dibe vururlar. Eğer biz yüzde 50’ye kadar gelebildiysek samimi tavrımızdan dolayı geldik. Millet tokadı atar.

SELİM AY'IN İŞKENCECİ OLDUĞUNU BİLSEK MESLEKTE TUTMAYIZ
Elif Çakır: işkenceci Selim Ay 'ı hatırlattı. İşkenceye
bulaşmamış Emniyet mensubu yok gibi. Selim Ay'ın durumu biraz farklı gibi. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Yerel Seçimler öne alınırsa Başörtülü kadın başkan adayları düşünüyor musunuz?

Bu arkadaşla ilgili yapılan spekülasyonlar diyicem İçişlerinden aldığım dosyalara bakınca bu arkadaşımız suçlu değil. Bu da aynen yargısız infazdır. Delilleriyle ortaya konulmadıkça bir insana suçlu diyemeyiz. 14 yıldır bu yazıları yazmayanlar hele hele Diyarbakır gibi bir ilde görev yapan bu arkadaşımızla ilgili bu yazıları yazmayanlar İstanbul'a gelince neden rahatsız oldular sormak lazım. AHİM lehine karar verdi. Biz de terörle mücadele etmiş bir polisimizi onlara yedirmeyiz. İşkenceci olduğunu bilsek meslekte tutmayız. İsmi geçen terör örgütünün mensubu. Çok ciddi tezgahlar var bu işte.

27 NİSAN'DA MUHTIRAYI BİZ VERDİK

Murat Akgün: Hilmi Özkök'ün Aytaç Yalman'a yönelik muhtıra sözcüğünü teleffuz etttiği yönünde iddialar var.

Bunlar biz iktidara geldiğimizden beri dedikodu olarak söylenen şeyler. Biz bunlara kulak assaydık, burada olmazdık. Medya 27 Nisan'a hep muhtıra demiştir. Ben o bildiriyi muhtıra olarak nitelendirmedim. Çünkü ertesi sabah biz gereken cevabı verdik. Muhtıraysa sivil muhtırayı biz verdik. Bizimle ilgili çok şey söylendi Yok Dolmabahçe'de ne konuşuldu? Ben Genelkurmay başkanımla her şeyi konuşurum. İstanbul'da konuşurum. Ankara'da konuşurum. Kendisine şunu söyledim. Bu görüşme sizden çıkmazsa bende de benimle mezara gider. Bir genelkurmay başkanıyla Başbakan'ın mahremi olamaz mı?

Elif Çakır: Devlet işlerinde sır olur mu?

Olmaz mı devlet sırrı diye bir şey olur. Gizli görüşmelerinin bir kaydı yok. Bizim konuşmalarımız mahremdir. Genelkurmay başkanının hanımıyla ilgili şeyler konuşuldu dediler. Yargıda da kaybetti. Ayıptır ya..

PAZARLIK YAPILDI İDDİASI

Neyin pazarlığı olacak Ben başbakanım o genelkurmay başkanı neyin pazarlığı olacak. Ben Tayyip Erdoğan olarak verdiğim sözü yemem.

İlker Paşamızla alakalı benzetmeleri de asla doğru bulmuyorum. Bir örgüt elemanıymış yaklaşımını çok çirkin buluyorum. TSK'da Genelkurmay Başkanlığı'na gelmiş birine bu benzetmenin yapılmasını insaf dışı buluyorum. Tutuklu yargılanmasını doğru bulmuyorum. Tutuksuz yargılanmasını istiyorum. Benim yargıya müdahale etme yetkim yok. Tabii ki haksız yere yatan başka insanlar da vardır. Kim bilebilir.. Normal adi suçlardan insanlar içeri atılabiliyor. Şu anda tutuklu olanların yaşadıkları şeyler ayrı.

Beni neden içeri attıklarını bilemiyorum. Devletin bütün kitaplarında olan bir şiiri okuyan bir insan içeri giriyor. Bunun hiç bir şeyle izahı yok ki? Şahsımla ilgili bu kararı verenlerin hangi siyasi partinin içinde olduğunu gördük.

YAŞ'TA TUTUKLU GENERALLERİN EMEKLİLİĞE SEVK EDİLMESİ

Mahkum olan hemen hemen hiç kimse yok. Hüküm giymedikleri için o bir talihli yandır. TSK ile ilgili şunu söyleyebilirim. TSK mensuplarının tutuklu yargılanması gerekir. Ben TSK mensubunun Türkiye'den kaçacağına inanmıyorum. Bir tane örnek var. NATO'da görev yapan bizim yurt dışında görev yapan personellerimiz çağırılmışlardır, orada ailelerini bırakıp gelmiştir. Bu bir inceliktir bir hassasiyettir. Eğer hakikaten mahkumiyet varsa cezasını çeker ama bu şekildeki bir yaklaşım ülkemizde bir çok gerginliğe neden olmuştur.

Bütün YAŞ üyeleriyle dört gün olarak planlanmış süreci 3 günde bitirdik. Ön çalışmaları yapıldığı için netice kolay oluyor. Bazen gazetelerde köşe yazarları emekli edilen komutanlarla ilgili çeşitli şeyler söylüyorlar. Uzatma kararını YAŞ bir ihtiyaç varsa yapar. Bir generalin generallikte kalma süresi 4 yıldır. 4 yıl sonra ya emekli olur ya terfi eder ya da emekli edilir.

Şu anda 36 kişi de emekli edildi. O tutuklular arasında ertelemeye girenler vardı. Şu anda terfi etme konumunda olan askerlerimiz var.

HİLMİ ÖZKÖK'ÜN DARBELERİN ÖNLENMESİNDEKİ ROLÜ NEDİR?

Özkök Paşamızla 4 yıllık bir süreçte birlikte alıştık. Türkiye ekonomik olarak bir ekonomik felaketi yaşıyorduk. Böyle dönemde görev alıyorsunuz, yolsuzluk yoksulluk zirvede. Böyle bir dönemde TSK ile ilişkilerimiz önem arzediyordu. 4 yılı sağlıklı bir şekilde geçirdik. Ondan sonra sağlıklı bir süreç yürüttük. Şimdi de Özel paşa ile sağlıklı bir süreç yaşıyoruz.

AVRUPA'DA KRİZ VAR BİZE YANSIR MI?

Bazı şeyleri halkımızla paylaşmamız lazım. Yunanistan destekler gelmesine rağmen belini doğrultamıyor. İtalya sıkıntı yaşıyor ama biz bir sıkıntı yaşamıyoruz. Merkez Bankası bizim için en önemli kale. 27,5 milyar dolar döviz rezervi vardı. Bizim rezervimiz şu anda 99 milyar dolara ulaştı. Arkadaşlarıma bunu 100 milyar dolara çıkarmamız lazım dedi-ğimde bazı arkadaşlarımız inanmıyordu. IMF'e borcumuz 1.7 milyar dolara düştü. IMF'in sıkıntısı var şu anda borç istiyor. Biz şu anda 5 milyar dolar borç vermek için görüşüyoruz. 2013'ün Nisan ayında borç ilişkisini bitiriyoruz. Kriz bizi teğet geçti demiştim. Şimdi biz daha sağlam yere basıyoruz. Arkadaşlarımızın görevlerine sadık kalışı bizi korudu.

Ziraat, Halkbankası'nın verdiği kredi faizleri ortada. O zaman batan 3 banka vardı. Bütün zararlar görev zararı olarak gösteriliyordu. Şimdi avurpa'nın en saygın bankaları arasınsa geldiler. Bizden bu bankaların satışını isteyenler var. Büyümedeki rakamlar ortada. Bizim tek sıkıntımız cari açık. Büyüme olduğu için cari açık pek sıkıntı olmuyor. Yatırımları arttırmamız gerekli.

ALEVİLER RAHATSIZ MUTSUZ - ALEVİLERİ KAZANMAK İSTİYOR MUSUNUZ?

Bu konuyla ilgili ben onları iyi biliyorum diyorsun ya. Sizin çözüm önerileriniz varsa söyleyin. Bakın bir örnek vererek konuşacağım. Sayın Kılıçdaroğlu Alevi olduğu için ona destek veriyor. Biz gönül arzu eder ki hizmet politikası seçici olsun. Bunlar yapılıyorsa marifet iltifata tabidir. Belediye Başkanıydım. Aleviliği ben şöyle tanıdım: Hz. Ali'yi sevenler olarak biliyorum. Ben hepsinden daha aleviyim. Ben onun gibi yaşamaya çalışıyorum. İBB Başkanı'yım. Gittim Karacaahmet Mezarlığı'nı söküyorlar. 106 tarihi mezarlık başlarını sökmüşler kenara dizmişler. Buranın derneğinin başkanına dedim ki burası mezarlık, tarihi mezarlık, yazıktır günahtır dedim. 46 yerde yer gösterdim. Harfiyatını da ben yapayım dedim. Nolur o mezarlığa dokunulmasın dedim. Ticaret Odası Başkanı ve Dernek Başkanı siz beni oraya gömebilirsiniz ama oradan vazgeçmeyiz dediler. Kaçak inşaata başladılar ben de dozeri gönderdim. Valilik araya girdi yıkım durdu. Allah'tan fotoğraflarını çektik. Şu anda ucube olarak orada durulur. Hakkıma yıkımı yapmadık diye dava açıldı. Yaptıran ben değilim.

Aleviliğin kendi içinde paramparça olduğunu görüyoruz. Avrupa'da aleviler var. Alevilik ayrı bir dindir diyenler var. Türkmen alevileri camiye gelirler. Bağıran çağıran tiplerin camiyle cemeviyle alakası yok. Benim bir çok belediye başkanım cemevleriyle ilgili destekleri var. Cemevi bir ibadethane değil kültürel bir mekandır. İbadethane camidir, cemevi ise kültürel etkinliklerin yapıldığı yerdir. Hz. Ali'yi sevmek noktasında alevilik sorgulanıyorsa ben en büyük aleviyim..

ŞEMDİNLİ'DEKİ SON DURUM NEDİR

Sosyal medyaya prim vermeyin. İddia edilenlerin büyük bir kısmı yalan haberdir. Haber kaynkaları da terör örgütünün haber kaynaklarıdır. Silahlı kuvvetlerimiz istihbarat çerçevesinde bu operasyonlar yapılmıştır. 2 şehidimiz var ve 115 terörist etkisiz ele geçirilmiştir. Bu son saldırı da bunun intikamını almaya yönelik bir saldırıdır. Silahlar bırakılmadıkça bu mücadele sürecektir. Annelerin gözyaşı bizi üzüyor ama önce siyaset işbirliği yapak zorundadır. Medyada bu konuda üzerine düşen görevi yapmalı. Bunları meşrulaştırmamalı. Bizim yapmamızı istedikleri bir şey varsa.. Yahu bu ülkenin siyaseti teröristlerle görüşür mü? Ben istihbarat örgütümü İmralı'ya Oslo'ya gönderdim. Bu onların işi.. Bunu yaptık benim müsteşarıma yapılmak isteneni gördünüz.

OLİMPİYATLARDA MADALYAMIZ YOK NE DİYORSUNUZ?


Üzerinde çok düşünüyorum. İlk adım çok başarılıydı. 181 kişiyle gidişimiz büyük bir başarıydı. İkinci adım olan madalyalarda bir geri dönüş henüz olamadı. Bir taraftan güreşler başlıyor. Halterde büyük bir yıkıma uğradık. Güreşte tekvandoda yine bireyselde boksta alabileceğimiz madalyalarla belki bu üzüntümüzü gidermiş oluruz diye düşünüyorum. Dışarıdan antrenöründen tutun da bazı adımlar atacağız. Artık ilkokula kadar bu işi geliştirmek iin hep birlikte yeni adımlar atacağız.

Bir Burma Arakan müslümanlarının yaşadığı sıkıntılar ortada. Eşim kızım ve BakanımızÇarşamba günü Arakan'a bir ziyaret gerçekleştirecek. Dyanet kampanyasına destek veren tüm halkıma kalbi teşekkürlerimi sunuyorum. Ramazan sonrası biz bazı kampanyalarımızı sürdüreceğiz. Ace depreminde biz budistlerin yaşadığı Sirilanka'da biz konutlar yaptık. Biz böyle bir ülkeyiz. Ve halkımıza da hayırlı iftarlar diliyorum
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.