Bugüne kadar Ankara, İstanbul, İzmir, Trabzon, Kocaeli ve Sakarya'ya giderek, ilçeleriyle birlikte aday tanıtımını gerçekleştirdiklerini anımsatan Erdoğan, bu hafta sonu Samsun, Ordu; önümüzdeki hafta sonu da Erzurum, Gaziantep ve Antalya adaylarının tanıtım törenlerine katılacağını bildirdi.
Erdoğan, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyelerinin de diğer illerdeki adayların tanıtım törenlerini, beldeleri ve ilçeleriyle gerçekleştirdiklerini anımsatarak, "Büyükşehir ve il adaylarımızdan açıklamadığımız 6 yer kalmıştı. Bunlardan 4'ünde Cumhur İttifakı çerçevesinde MHP adaylarını destekliyoruz. Kalan 2 ilimizden Aydın'da Büyükşehir Belediye Başkan adayımızı Aydın Milletvekilimiz Mustafa Savaş olarak belirledik, geçtiğimiz cumartesi ilan ettik. Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adayımızı da önümüzdeki pazar kamuoyuna açıklıyoruz. Mustafa Savaş' kardeşimizi Aydın'a, Aydın'ı da Mustafa Savaş kardeşimize emanet ediyoruz." diye konuştu.
"Partimize tavır alan kişi, hiçbir zaman AK Parti'li olmamıştır"
Erdoğan, 31 Ocak'ta seçim kampanyalarının resmi başlangıcını, büyük aday tanıtımı ve manifesto toplantısında başlatacaklarını dile getirerek, bu tarihe kadar tüm adayların illerinde tanıtım sürecini tamamlamış olacaklarını söyledi.
Yeniden belediye başkan adayı olanlar ile ilk kez gösterdikleri adaylara seçim yarışında başarılar dileyen Erdoğan, bu büyük hizmet bayrağını yeni arkadaşlara devredecek belediye başkanlarına da şehirlerine ve ülkeye katkılarından dolayı teşekkür etti. Erdoğan, aday adayı olarak hizmet yarışına katılanlara da şahsı, partisi ve milleti adına şükranlarını sundu.
Erdoğan, belediye başkanı ve meclis üyesi adaylarının açıklandığı ana kadar parti içinde süren yarışın, bir demokrasi, bir hizmete talip olma yarışı olduğunu vurguladı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Adayımızın açıklandığı anda tüm arkadaşlarımızın, teşkilatımızın etrafında kenetlenmesini, tüm dikkatlerini, enerjilerini, vakitlerini, imkanlarını seçim zaferimiz için kullanmalarını istiyorum. Kendisi veya istediği birisi aday olamadı diye partimize tavır alan kişi, bizim gözümüzde zaten hiçbir zaman AK Parti'li olmamış, olamamış demektir. Bunların hepsini de günü geldiğinde değerlendirmek üzere bir kenara koyuyoruz. Kusura bakmasınlar. Bugüne kadar egosunun değil, davasının peşinden gidecek gönül erleriyle yol yürüdük, aynı şekilde de devam edeceğiz.
Hizmet yarışında bayrağın ne zaman, hangi görevde, kime tevdi edileceği nasip işidir. Geçmişte milletvekili olan, il, ilçe başkanı, Merkez Karar Yönetim Kurulu üyesi, bürokrat olan arkadaşlarımızdan bugün belediye başkan adayı olanlar var. Bugün büyükelçi olanlar var. Bunların hepsi nasip. Biz layığı olan veya layık olanı kenara koymadık ve koymayız. Aynı şekilde milletvekillerimiz arasında geçmişte pek çok farklı görev üstlenmiş olan arkadaşlarımız var. Demek ki meselemiz sen ben kavgası değil; davaya, ülkeye ve millete hizmet olduğu zaman görev her an, herkese düşebilir, düşüyor. Önemli olan bu imtihan dönemlerini başarıyla geçebilmektir. Şimdiden teşkilatlarımıza, adaylarımıza seçim çalışmalarında muvaffakiyet temenni ediyorum."
"Siyaset mühendisliği projeleri"
Erdoğan, her seçim döneminde olduğu gibi 31 Mart öncesinde de Türkiye'de çok garip, hazin birtakım birlikteliklerin ortaya çıkmaya başladığını belirtti.
CHP'nin 2014 mahalli seçimlerini FETÖ'cülerin verdiği malzemelerle yürüttüğünü, onların amaçlarına hizmet edecek şekilde çalıştığını kaydeden Erdoğan, "Baktı ki FETÖ'cüler tek başına yetmiyor, şimdi onun yanına PKK'lıları hamur tutkalıyla bir araya getirilmiş birilerini daha aldılar. Bu cephe de CHP'yi başarıya ulaştırmaya yetmeyecek. Çünkü CHP asıl yanına alması gereken kesimden, yani milletin kendisinden ısrarla uzak duruyor. Milletin içinde olmadığı bu tür siyaset mühendisliği projelerinin bir yerlere göz kırpmaktan, mesaj vermekten öte neticelere vesile olabilmesi mümkün değildir." diye konuştu.
"Ellerini ovuşturmaya başlıyorlar"
Erdoğan, Cumhur İttifakı'nı 15 Temmuz'da önce milletin gönlünde kurduklarını, sonra siyasete ve seçimlere taşıdıklarını vurgulayarak, "Milletsiz siyaset bunların kolayına geliyor. Dünyada, bölgemizde neler oluyor diye dertleri yok. Hele hele ülkede neler oluyor diye dertleri hiç yok. Tek dertleri Meclisteki sandalyelerini ve tamamına yakınını ideolojik oylarla kazandıkları belli belediyelerdeki güçlerini korumaktan ibarettir." dedi.
Hedef küçük olunca hesabın da siyasetin de küçük olduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin başına hangi bela musallat olsa, bunlar hemen ellerini ovuşturmaya başlıyor. Sonuçta ülkenin zarar görmesi umurlarında değil. Şayet bu sebeple ortaya bir boşluk çıkarsa zahmetsiz, uğraşsız, bedelsiz bir şekilde iktidarın üzerine konmanın hayalini kuruyorlar. Bunun için 2013'teki Gezi ve 17- 25 Aralık musibetlerine, 2014'teki mahalli seçimlerine ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine, 2015'te ardı ardına yaşadığımız milletvekili seçimlerine ve çukur olaylarına, 2016'daki 15 Temmuz darbe girişimine, 2017 halk oylamasına ve ABD'nin ülkemize yönelik olumsuz adımlarına, geçtiğimiz yılki seçimlere ve ekonomide yaşanan dalgalanmaya, tüm bu konulara hep, 'Acaba bu sefer olacak mı' gözüyle bakmışlardır. Milleti ikna edip oyunu alarak, yani demokrasi içinde iktidara gelmeyi akıllarından dahil geçirmiyorlar. Bu amaçla milletin önüne koydukları hiçbir projeleri, ciddiye alınacak hiçbir vaatleri, hiçbir mücadeleleri yok. Umutları sadece ve sadece şahsımın ve AK Parti'nin herhangi bir sebeple ayağının tökezlemesine bağlamış durumdalar. Hamdolsun şu ana kadar milletimiz onlara bekledikleri fırsatı vermedi. Biz de gece gündüz çalışarak, içeride ve dışarıda ülkemize yönelen tüm tehditlere karşı göğsümüzü siper ederek, her türlü krizin ve saldırının üstesinden gelerek 2023 hedeflerine doğru adım adım yürümeyi sürdürüyoruz.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Suriye'yi kan ve gözyaşı gölüne çeviren nice güçler bölgede cirit atarken Türkiye'nin elleri kolları bağlı bir şekilde beklemesini isteyenler, aynı krizi bizim topraklarımıza da taşıma hesabı yapanlardır. Hiç kimseye böyle bir fırsatı vermedik, vermeyeceğiz." dedi.
Erdoğan, "Türkiye, sınırları içindeki tüm vatandaşlarının, sınırları dışındaki tüm kardeşlerinin hamisi değil bizatihi kendi ülkesidir, kendi vatanıdır." ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, Kürt kardeşlerimizin de devletidir. Kürt kardeşlerimize sesleniyorum; oyuna gelmeyin." şeklinde konuştu.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Suriye'de Türkiye sınırı boyunca bizim tarafımızdan oluşturulacak güvenli bölge dahil, hatırlayın Obama döneminden itibaren benim vurguladığım, bu güvenli bölge konusu 20 mil olarak kendisi (Trump) tarafından da ifade edildi ki, bu da 30 kilometreyi aşkın bir derinlikte bir güvenli bölge, böyle bir hat."
"Suriye sınırında oluşturulacak güvenli bölge göçü engeller"
Suriye sınırında oluşturulacak güvenli bölgede yapılaşmaya değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Özellikle biz TOKİ olarak bu işin içerisine girebiliriz. Başta Amerika olmak üzere koalisyon güçleri lojistik olarak maddi destekleri bize verirlerse bu insanların güvenliğini de orada koruma kaydıyla böyle bir güvenli bölgeyi halletmiş oluruz. Ve bu göçü de engeller." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Büyük ihtimalle ayın 23'ünde Sayın Putin'le birebir görüşme yapacağım." dedi.