Eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, kendisine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarıyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, 'Maalesef montaj olduğunu açıkladığımız halde hakkımdaki son ses kayıtları ile ilgili halen sistematik bir linç kampanyasına ve itibar cellâtlığına maruz bırakılıyorum. Bu konuda yasal yollara da başvurmuş bulunuyorum. Yargı önünde bu çirkin komploları yapanlar ve bunlara çanak tutanlarla hesaplaşacağız. Bir gazeteci ile gazeteci sıfatıyla değil, eski bir arkadaşım olarak yaptığım bir telefon görüşmesinin illegal şekilde dinlenmesi ve montajla çarpıtılarak servis edilmesi son derece çirkindir. Ama en az o kadar çirkin olan şey de bunu doğruymuş gibi kabul edip ciddiye almak ve insanları kamuoyunun vicdanlarında yargılatmaktır' dedi.
'BİZ BUNUN HESABINI ANCAK RABBİMİZE VERİRİZ'
'Hiç kimsenin dini değerlerimize, kutsallarımıza hakaret etme haddi olmadığı gibi, bir başkasının imanını sorgulamaya da haddi olamaz' diyen Bağış, şunları kaydetti:' 'Kur'an Müslümanlığı diye bir sapıklık çıktı' diyecek kadar sapkınlaşan vaiz lobisi mi milletin imanını ve inancını ölçecek? Peygamber Efendimizi kirli emellerine alet edip tweetlerinizi ikiye katlayın talimatı veren, Efendimizi Miraçtan indirip kamyonet kasasına bindiren çete lideri ve onun tetikçileri mi bizi hesaba çekecek? Kimseye imanımın ve inancımın ölçüsünü anlatma çabası içinde değilim, olmayacağım. Biz bunun hesabını ancak Rabbimize veririz. Bir montaj kayıt üzerinden şahsımın imanını sorgulamaya kalkanların bu dünyada da ahirette de iki elim yakalarında olacak. Onlara hakkımı helal etmiyorum. Hazreti Mevlana'nın da dediği gibi: 'Bizi bilen bilir, bilmeyen de kendisi gibi bilir'.
Linç edilmek elbette katlanılabilir, kabul edilebilir bir durum değil. Ama inancım ve değerlerim üzerinden bunun yapılması daha da üzüntü verici. O montaj yayınlandıktan hemen sonra açıklama yaptım ama görmezden gelindi. Umarım bu açıklama görülür. Gerek burada, gerekse Mahkeme-i Kübra'da adalet tecelli edecektir. Siyaseti milletime hizmet platformu olarak gören ve önemseyen biriyim. Ama benim için inancım ve değerlerim her zaman siyasetin üzerinde olmuştur. Biz inancımızı ve değerlerimizi hiçbir dünyevi makam ve mevkiiyle kıyas yapmayız, yapılmasını da uygun bulmayız.'İha