Programa eski İçişleri Bakanı Beşir Atalay, eski Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül, İçişleri Bakan Yardımcıları Mehmet Ersoy, Muhterem İnce, İsmail Çataklı ve Tayyip Sabri Erdil ile bakanlık merkez ve taşra teşkilatlarının yöneticileri de katıldı.
Soylu, programın açılışında yaptığı konuşmada, bugün Suriye'nin kuzeyindeki bölgelerde "danışman" olarak görev yapan Türk görevlilerin, ülkenin vicdanını, merhametini, büyüklüğünü ve bu büyük coğrafyada Türkiye'nin neyi ifade ettiğini en güzel şekilde anlattıklarını söyledi.
Türk milletinin, geçmişini tanıyan bir millet olduğuna dikkati çeken Soylu, Türkiye'nin, 15 devletin ve 2200 yıllık bir devlet geleneğini barındıran bir medeniyetin izlerini taşıdığını vurguladı.
Soylu, Türkiye'nin 15 Temmuz'dan beri çok büyük bir sınav içerisinde olduğuna işaret ederek, bunu bir "varoluş sınavı" olarak nitelendirdi.
"Basit bir siyasi keyfiyet değil"
Yaşanılan değişimin, sadece 15 Temmuz'un değil esasen 21. yüzyılın mecbur bıraktığı bir süreç olduğunu belirten Soylu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişin basit bir siyasi keyfiyet olmadığını bildirdi.
Soylu, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
"Klasik yönetim anlayışında tepede bir yönetici vardır ve astlar tepe yöneticisinin memnuniyetine odaklanır. Oraya hizmet etmeyi yeterli görür ve dolayısıyla sorumlu olduğu kişi sayısı tek olduğu için sorumluluk hissiyatı da buna göre maalesef zayıf olur. Oysa hizmetkar yönetici anlayışında hiyerarşi piramidi ters çevrilmiştir. En tepede millet vardır, milletin memnuniyeti temel alınır ve bu sayede personelin, tek bir yöneticiye değil milletin tamamına karşı kendini sorumlu hissetmesi, ona göre hizmet üretmesi ve performans göstermesi sağlanır."
Bugün Türkiye'nin makus tarihini yendiğini vurgulayan Soylu, dünya ülkelerinin, Türkiye'nin gücünü kabul ettiğini belirtti.
"İnisiyatifi tamamen elimize almış durumdayız"
Soylu, "PKK ile mücadele, DEAŞ, FETÖ, DHKP-C ve diğerleri Türkiye için kısa vadede inşallah tamamlanacak işlerdir. Türkiye'nin uzun yıllardır terörle mücadele içinde olduğu kimseyi aldatmasın. Biz ilk defa bu mücadelede bu kadar eli güçlü ve inisiyatifi tamamen elimize almış durumdayız. Çünkü uzun zamandır elde ettiğimiz birikim, tecrübe, mücadele anlayışı ve bütün bunları gerçekleştirdiğimiz süreçler Türkiye'yi bugün bu noktaya getirmiştir." dedi.
Türkiye'den ülkesine giden Suriyeli sayısının önemli olmadığını kaydeden Soylu, önemli olanın, bu coğrafyaya huzurun gelmesi ve insanların normalleşebilmesi olduğunu belirtti.
Makam odalarında imzacı yönetici döneminin geride kaldığını vurgulayan Soylu, insanların idarecileri yaptıkları hizmetlerle tanıdıklarını ifade etti.
"Yeni yönetim sistemi üstünlük sağlayacak"
Yeni yönetim sisteminin fırsatlarını en iyi şekilde geleceğe taşımak gerektiğini ifade eden Soylu, şöyle devam etti:
"Bu yönetim sisteminin karşısındaki en önemli tehditlerden bir tanesi, bir önceki yönetim sistemiyle mezcetme çabasıdır. Eğer bu mezcetme çabası, başarıya ulaşırsa bilmenizi isterim ki eskide yaşadığımız birtakım eksiklikleri yeniden yaşamak bizim önümüzde mukadderdir. Bu yeni yönetim sistemi bizim için gelecek adına belki de rekabet ettiğimiz ülkelere karşı bize çok güçlü bir üstünlük sağlayacaktır. Onun için ruhuna, lafzına, anlayışına ve aynı zamanda mekanizmalarına sahip çıkabilmek ve yeni yönetim sisteminin eski hükümet sistemiyle mezcetme alışkanlığından bizzat bizler vazgeçmek zorundayız."
Soylu, daha sonra salondaki yöneticilerin "Türk İdareciler Gününü" tebrik etti.