CHP'nin derin Anadolu'dan koptuğunu, bu yüzden "Anadolu'da" oy alamadığını yazan Yayman, Gülen ittifakının da CHP'ye hiçbir faydası olmadığını söyledi.
Bu yerel seçimlerin CHP'nin umudunu kaybedeceği bir seçim olarak tarihe geçeceğini söyleyen yazar, Kılıçdaroğlu'nun koltuğunu kaybetme tehlikesi altında ve CHP kurultayı'nın yakın olduğunu yazdı. İşte Yayman'ın "Yeni CHP, eski sonuç!" başlığıyla kaleme aldığı köşe yazısı:
"CHP, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nun ifadesiyle beklediği sonucu alamadı. İster aritmetik ister politik bir değerlendirme yapılsın, ortada ‘kral çıplak' durumu var. Tüm kampanyasını ‘anti Erdoğan' tezi üzerine kuran Kılıçdaroğlu bir anlamda hayal kırıklığına uğradı.
ANKARA VE HATAY'DAKİ BAŞARI "SAĞ"DAN TRANSFER NEDENİYLE
Ankara, İstanbul ve Hatay'da oyunu artırmasına bakıp CHP başarılı denebilir. Bu doğru, ancak gözden kaçan bir durum var. Ankara ve Hatay'daki başarı ‘sağ'dan transfer edilen isimlerle oldu.
CHP DERİN ANADOLU'DAN KOPMUŞ
Türkiye geneli ve özellikle Orta Anadolu sonuçları, siyaset sosyolojisi perspektifinden analiz edildiğinde CHP'nin ‘derin Anadolu'dan' koptuğu işaretini veriyor. Yozgat, Tokat, Çankırı, Kastamonu sonuçlarına bakıldığında bu tez daha iyi anlaşılabilir.
GÜLEN İTTİFAKI CHP'YE NE KAZANDIRDI
Seçim öncesi Kılıçdaroğlu, cesur ama riskli bir hamle yaparak partiyi sağa açmaya karar verdi. Toplumun önemli bir kısmı CHP'nin gerçek bir sosyal demokrat parti olmasını beklerken Kılıçdaroğlu partideki kimlik krizini derinleştirecek bir adım attı.
Sağa açılma yanında daha büyük bir risk alınarak Gülen hareketiyle ‘Erdoğan karşıtlığı' üzerinden konjonktürel bir koalisyon kuruldu. CHP yöneticileri ısrarla inkâr etseler de en son Hüseyin Gülerce, ‘cemaatin kapı kapı dolaşarak CHP için oy istediğini‘ söyledi.
İşin tuhafı, Gülen hareketiyle köprüleri atan Erdoğan oylarını artırırken cemaatle ittifak yapan CHP'nin oyunda bir değişim olmadı. Yani cemaat tabanı Gülen'i değil, Erdoğan'ı dinledi. Normal şartlar altında aslında alınan bu sonuçlar başarısızlık sayılmayacaktı. Ancak Kılıçdaroğlu, cemaatle ittifak yaparak politik kariyerinin en büyük riskini aldı. Şimdi koltuğunu kaybetme tehlikesi altında.
CHP'DE UMUDUN TÜKENDİĞİ SEÇİM
Kılıçdaroğlu'nun ‘Yeni CHP' tezine rağmen parti hâlen ontolojik bir kimlik sorunu yaşıyor. Tüm bunların yanında Kılıçdaroğlu'nun seçimden sonraki konuşması ‘sonuçların doğru okunmadığının ve problemlerin devam edeceğinin' işareti oldu. Açılımların beklenilen sonucu vermediği bu seçimler CHP'de ‘umudun tükendiği' seçim olarak tarihe geçecektir.
CHP'DE KURULTAY YAKINDA
Topluma umut vaat edemeyen CHP'de artık sözün bittiği yere gelinmiş durumda. Atatürk'ün partisi olduğunu söyleyen bir politik hareket, Atatürk kadar cesur ve vizyon sahibi bir politika yürütemediği için bir türlü iktidar alternatifi olamıyor. Partideki dip kaynama yakında kurultay hazırlıklarına başlanılacağının işaretini veriyor...
NEDEN BÖYLE OLDU?
1. Kılıçdaroğlu, sağ/cemaat açılımını yönetemedi ve bu projeyi halka anlatamadı.
2. Yeni CHP tezi, plastik kaldı ve sahici bir değişim/dönüşüm getirmedi.
3. Partideki örgütlenme/söylem/liderlik sorununun aşılamaması sandığa yansıdı.
4. CHP, ülkeyi AKP'den daha iyi yönetebileceğine toplumu ikna edemedi.
5. Seçim kampanyasının negatif dile yaslanması beklenilen sonucu getirmedi.
6. Kılıçdaroğlu'nun Erdoğan'a yönelik ‘başçalan, hırsız' ifadeleri onay almadı.
7. Parti ortak aklı kullanmadığı gibi profesyonel destek almadı veya bunları yeterince dinlemedi.
8. Gülen ittifakı oyları artırmadığı gibi etkileri sonra görülecek tarihsel bir kırılma yarattı.
9. Kürt meselesine ikircikli yaklaşım başta Tunceli'nin kaybı olmak üzere partinin Güneydoğu'dan tamamen silinmesine yol açtı. Batı Kürtlerinin de desteği alınamadı.
10. Kılıçdaroğlu kendi gündemini konuşmak yerine, Erdoğan'ın gündemini konuştu ve kendisini Erdoğan üzerinden konumlandırdı."