gphaber

Süleyman Soylu Bingöl'deydi.

SİYASET

İstanbul'da faaliyet gösteren 81 ilin sivil toplum kuruluşlarından oluşan "Yedi Renk Tek Yürek" platformu, Yeni Demokratik Anayasa Paneli için Bingöl Üniversitesinde bir araya geldi.



Rize Güneysu Derneği'nin öncülüğünde başlatılan "Yedi Renk Tek Yürek" projesi çerçevesinde, Bingöl Valiliği, Bingöl Belediye Başkanlığı’nın desteği ve Bingöl Üniversitesi işbirliğiyle Bingöl Üniversitesi Konferans salonunda dün saat 11.00’da "Yeni Demokratik Anayasa" konulu panel düzenlendi.

Bingöl Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Kalkınma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay, Bingöl Üniversitesi Rektörü Gıyasettin Baydaş, İlçe Kaymakamları, Belediye Başkanları ile İstanbul’da faaliyet gösteren birçok dernek temsilcisi ile çok sayıda davetlinin katılımıyla gerçekleşen “Yeni Demokratik Anayasa" konulu panel, Çay TV’den de canlı olarak yayımlandı.

Yapılan bilgilendirmelerin adından Panelin Bingöl’de yapılmasına öncülük eden ve "Yedi Renk Tek Yürek" projesinde aktif olarak yer alan Mücahit Tanılır, kısa bir konuşma yaparak halkın kendi anayasasını belirlediğini söyledi.

“BU ÜLKE HEPİMİZİN”
Yapılan bu kısa konuşmanın ardından projeye destek veren, projeyi yürüten ve İstanbul’da faaliyet gösteren dernek temsilcileri tanıtıldı. Dernekler adına bir konuşma yapan Giresun Federasyonu Başkanı Hasan Turan, Bingöl’de çok güzel karşılandıklarını, Bingöllülerin misafirperverliğini kendilerini ziyadesiyle memnun ettiğini anlatarak; “Bu ülke hepimizindir. Eğer sivil ve demokratik bir anayasaya yapılacaksa bizlerde buna katkı sunmaya hazırız. Bizlerde Halkın Anayasasını Sivil Bir Anayasayı destekliyoruz ve Meclisimize inanıyoruz bizlerde elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Daha katılımcı daha demokratik bir Anayasa için ne gerekiyorsa varız” dedi.

“KİMSENİN MAZERET ÜRETMEYE HAKKI YOK”
Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay ise hiç kimsenin mazeret üretmeye hakkı olmadığını, bu millet yeni anayasa için gerekli olan oyları referandumlarda verdiğini belirterek, hiçbir ideolojik saplantıya girilmeden, gerekli desteğin verilip, yeni sivil demokratik bir anayasanın yapılmasının şart olduğunu ifade etti.

“SİVİL ANAYASAYA YILLARDIR ÖZLEM DUYDUK”
Türkiye genelinde yapılan referandumlarda Bingöl halkının göstermiş olduğu demokrat duruşu, başka illerin gösteremediğini dile getiren Kalkınma Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, Türkiye’de en demokrat kentin Bingöl olduğunu savundu.

Halk olarak, toplum olarak yıllardır sivil anayasaya kavuşma özlemi olduğunu kaydeden Ceylan, şunları söyledi: “Bu son derece önemli bir oluşumdur. Güneysu’dan başlayarak devam eden panelin 4’ncüsü Bingöl’de yapıldı. En demokrat kent olan Bingöl’de buluştuk. Sivil anayasaya kavuşma özlemini yıllardır duyuyoruz. Siyasi partilerimizin desteğiyle Mecliste bir komisyon oluşturuldu. Şimdi önümüzde önemli bir fırsat var. Daha demokratik, daha çağdaş bir anayasa oluşturma fırsatı var. Sayın Meclis Başkanımızın ifadesiyle 1 Mayıs’tan itibaren Yeni Anayasanın yazılım süreci başlıyor. Şuana kadar yapılan çalışmalarda Anadolu’nun sesi dinlenildi, halkımızın sesi dinlenildi, çeşitli toplantılar gerçekleştirildi. ‘Yedi Renk, Yedi Kültür’ platformunun yeni anaysa çalışması açısından son derece önem arz ediyor. Bizim bundan sonrada, siyasetçilerimizi, siyasi partilerimizi ve milletin vekillerini cesaretlendirmemiz gerekiyor. Ta ki yeni anayasayı sonuçlandırana kadar. Daha katılımcı bir anayasanın oluşması açısından son derece önemlidir. Bingöl halkını da tebrik ediyorum. Bingöl halkı, yıllardır demokrat bir görüş ortaya koyuyor. Öncelikle 12 Eylül anayasasına Türkiye genelinde en fazla ‘Hayır’ oyu vererek demokrat kimliğini gösterdiler, ardından durmadılar. Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik olarak yapılan referandum da en fazla ‘Evet’ oyu verdiler. Bu açıdan Bingöl halkının göstermiş olduğu demokrat duruşu nedeniyle kendilerini kutluyorum. Türkiye genelinde 81 vilayet var, ama hiç biri Bingöl’ün gösterdiği demokrat duruşu gösteremiyor” dedi.

“SAHİP OLDUĞUMUZ ANAYSA, MİLLETİMİZİN ÖNÜNDE KABUK BAĞLAMIŞ”
Bingöl Valisi Mustafa Hakan Güvençer ise, yeni anaysa yapım sürecinin ‘anayasa yazılım’ süreci olarak tanımlamanın daha doğru olacağını belirterek, mevcut anayasanın milletin değerleriyle kabuk bağlayıp bir kütle olarak durduğunu ve millet olarak bize düşen görevin ise bu kabuğu kırmak olduğunu kaydetti.

Güvençer, “Benim, mensubu olduğum büyük gurur duyduğum ve elhamdülillah şükrettiğim milletimizin bir değer olarak zapttan bir anayasaya sahip olduğumuz noktasında hiçbir kuşkum yoktur. Bu sebeple, hepimiz için daha iyi önem taşıyan bu süreci, bir anayasa yapım süreci olmaktan ziyade, bir ‘anayasa yazılımı’ süreci olarak tanımlamayı daha uygun görüyorum. Mevcut olan ve sahip olduğumuz anayasamız, milletimizin değerleriyle kabuk bağlamış bir kütle olarak önümüzde. Şimdi bize düşen, bu kabuğu kırmaktır. Bu kabuğu kırdığınızda içinde milletin ta kendisi, milletin değerleri çıkacaktır. Yapılacak çalışmalarda belki kafiye arayacağız ama bu süreçte sevgilimiz olan milletimizin yüzüne bakmayı unutmayacağız. Bunu unutmazsak inşallah başarılı olacağız” ifadelerini kullandı.

EMPATİ KÜLTÜRÜ GELİŞTRİLMELİ
Yapılan konuşmalarından ardından oturum başkanlığını Bingöl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gıyasettin Baydaş’ın yaptığı panelde konuşmacı olarak Prof. Dr. Fazıl Hüsnü Erdem, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydın Gülan, Demokrat Parti Eski Genel Başkanı Süleyman Soylu
, Gazeteci-Yazar Ümit Fırat ve Emekli Savcı-Avukat Sacit Kayasu, yeni anayasanın nasıl olması gerektiği yönündeki fikirlerini paylaştılar.

Mevcut anayasanın metin olarak çok uzun olduğu ve bunun kısaltılması gerektiğini aktaran konuşmacılar, halkın tümünü kapsayıcı, eşitlikçi, özgürlükçü ve çok daha demokratik bir anayasa yapılması gerektiğinin altını çizdiler.

Türkiye’nin en öncelikli sorunun Kürt meselesini çözmek olduğunu ifade eden konuşmacılar, din, inanç özgürlüklerinin de sadece Türkiye için değil, tüm dünya halklarını kapsayacak şekilde düzenlenmesinin önemli olacağını söylediler.

Türkiye’nin bu sorunlarını çözmesi halinde gelecek birkaç yılda dünyanın süper 10 ülkesi arasında yer alacağına dikkat çeken konuşmacılar, karşılıklı hoşgörünün artması ve empati kültürünün yaygınlaşmasının bu süreçte büyük rol alacağının altını çizdiler.

Katılımcıların sorularının da yanıtlandığı program, organizasyona destek sunanlara plaket takdimiyle sona erdi.








Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.