Kulaktan kulağa son günlerde bir haber ayıldı. Adeta şehir efsanesine dönüştü dersek yeridir herhalde. Süleyman Soylu'nun AK Parti'den aday olacağı yönünde medyada haberler gazeteleri ve internet sitelerini süsledi.
Peki kendisi ne dedi? Herkesin merak ettiği soruya iddiaların muhatabı olan Soylu, birinci ağızdan cevap vererek tartışmalara son noktayı koydu: "Ne ben adayım, ne Ak Parti’nin “biz böyle bir şey düşünüyoruz” diye herhangi bir teklifi söz konusudur."
Aktif siyasete ara verdiğini bir kez daha vurgulayan Soylu'nun hedefinde ise yeni Anayasa çalışmaları var.
DP eski Genel Başkanı Süleyman Soylu Ülke TV'de konuştu. Hüsamettin Cindoruk'un döneminde partiden ihraç edilmek istenen ancak hukuk yoluyla geri dönen Soylu, seçim sürecini değerlendirdi ve ve kendisi hakkındaki söylentilere açıklık getirdi.
AK PARTİ'YE MİNNETTARIM
"Yaklaşık 7-8 yıldır Türkiye’de önemli işler yapılmıyor değil. Eksik de yapılanlar var, her şey dört dörtlük değil" diyen Soylu, ülkesi ve kendi adına hükümete minnettar olduğunu söyleyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Hepimizin Türkiye ile ilgili düşünceleri, idealleri, hayalleri. Ben çocukken şöyle bir algımız vardı. Herkes Başbakan olmak ister, cumhurbaşkanı olmak ister, doktor olmak ister vs. Ama arkadaşlarla konuşurken şu çıkardı ortaya: Cumhurbaşkanı olunamaz çünkü asker olmak lazım. Bütün bunlar yıkıldı. Bunlar hep peyderpey yıkıldı. Bu dönem olan var, bundan önceki dönem olan var. Ve Türkiye’de sanki darbelere karşı, özellikle 1960’da halkın yediği o darbeye karşı çıkılamayacağı anlayışı vardı. Ama gördük ki 27 Nisan’da hepimiz gördük ki biz 28 Şubat mağduruyuz. Bizim aklımızla oynadılar 28 Şubat’ta. Ama gördük ki 27 Nisan’da buna karşı çıkılabiliyor."
ÜYELİK MÜRACAATINDA BULUNACAK
Aday olacağı şeklindeki haberlerden sonra 2-3 gündür iki binin üzerinde telefon aldığını söyleyen Soylu, parti üyeliği ve adaylıkla ilgili söylentilere açıklık getirdi:
-İhraç davasına yaptığımız itiraz kabul edildi. Demokrat Parti üyeliğim devam ediyor. Tam üyesi sayılmam, gerekçeli kararı yeni aldım. Arkadaşlarımız müracaat edecekler. Bu benim hakkım. Ben bir hak gaspına uğradım.
NE ADAYIM NE DE TEKLİF VAR
İkincisi; kamuoyunda yaklaşık iki üç günden beri benim de bilmediğim belki birtakım
temennilerden ve şehir efsanelerinden ortaya çıkmış bazı söylentiler var. Bunların hiç birinin gerçeklik payı yoktur. Ne ben adayım, ne Ak Parti’nin “biz böyle bir şey düşünüyoruz” diye herhangi bir teklifi söz konusudur, ne benim genel başkanlık sonrası verdiğim “aktif siyasete bir süre mesafeli duracağız” kararında herhangi bir değişiklik söz konusu değildir. Ama şunu görüyorum ve bunu da takdir ediyorum: Türkiye’de siyasi partiler ve siyasi partilerin tabanları özellikle AKP’nin tabanını da CHP’nin tabanını da diğer tabanları da izlemek zorundayım. AKP’nin tabanının da hakkını vermek zorundayım. Referandum sürecinde, Türkiye’nin çok önemli bir meselesinin halledilmesine önemli ölçüde katkı sağladılar. Bu kolay bir iş değil. Yani özellikle Türkiye’de yıllarca soğuk savaş döneminin zihniyet tacizine maruz kalmış bu millet bir şekilde kendi özgürlüğünü,
hürriyetini sivilleşmesini sağlamak için olağanüstü bir hamleye girişti."
CHP SÖYLEM DEĞİŞTİRDİ
Aile sigortası ve bedelli askerlik ile ilgili Kılıçdaroğlu'nun çıkışlarını beğendiğini söyleyen Soylu, CHP ile ilgili düşüncelerini de anlattı:
"Türk siyaseti için öngördüğüm Amerikadaki gibi bir ikili sistem. Cumhuriyetçiler ve demokratlar. İsmi de buna benzeyecek. Ve bu Türkiye’de bugün çok büyük değişimlerle beraber gerçekleşiyor. Bakın CHP laikçilik üzerinden, rejim üzerinden, cumhuriyet üzerinden ve devrim üzerinden geçtirdiği politik tarzını geliştirdi ve aile sigortasından bahsetti, Türkiye’de bundan çok kısa bir süre önce genelkurmay başkanının çıkıp “bedelli askerlik olmaz” dediği bir ortamda, onun otoritesini sarsan bir şekilde “Türkiye’de bedelli askerlik olacaktır” diyor."
ÜLKE RASYONELLEŞİYOR
Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP'nin ilk kez muhalefet rolüne soyunduğunu sözlerine ekleyen Soylu, bu durumun AK Parti'yi de olumlu etkileyeceğini savunarak sözlerini söyle sürdürdü:
"Demiyor ki ben yüzde 45’le iktidar olacağım..hedefi var. Yüzde 30. akıllı da bir hedef. Ve bu bir rasyonellik. Ve bu rasyonellik sistemin öteki tarfındaki AKP’yi de rasyonelleştiriyor. O da değişmeye çalışıyor. On yıl bir iktidarı getirmek kolay bir iş değildir. Zor bir iştir. Ve 2008 gibi çok önemli bir krizden bunu çıkarıp tekrar halkın önüne koymak çok zor bir iştir. İşsizliğin bu kadar yüksek olduğu bir ülkede bu kolay bir iş değildir."
NUMAN KURTULMUŞ'A NE NEDİ?
Şu ana kadar hiç bir parti yöneticisiyle doğrudan görüşmediğini belirten Soylu, HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş ile yaptığı buluşmanın detaylarını anlattı:
"Numan hoca, benim devre arkadaşımdır. Beraber il başkanlığı yaptık, aynı dönemlerde. İyi görüşürüz. Çok ciddi bir sempatim vardır kendisine. Parti kurarken buluştuk, sohbet ettik, misafiri oldum. Ve hem Türkiye’yi konuştuk hem dünyayı konuştuk. Ben kendisine yakın bir süreçte siyaset düşünmediğimi söyledim."
AK PARTİ YÜZDE 45-50 ARASI
Genel seçimde partilerin alacağı oy oranlarıyla ilgili tahminini açıklayan Soylu, MHP'nin kritik bir durumda olduğunu iddia etti:
"Evet AKP bu dönemde çok milletvekili ile gelecek. Başbakan tevazu gösterdi ama çok milletvekili ile gelecek. Ben yüzde 47’yi tahmin etmiş bir analiz ekibinde olan biri olarak söyleyeyim. Bir hamlesi var, onu da gerçekleştirirse ki gerçekleştireceğini düşünüyorum –tabi bunlar milletvekili adayları, performansları, CHP’nin adımları ile doğrudan bağlantılıdır- bunları doğru oranda tutarsa yüzde 45-50 arasında 50’ye yakın bir oy alır. CHP’nin de 30’a yakın bir oy alacağını düşünüyorum. Ben bunu yaklaşık 7- 8 aydır CHP ile AKP’nin toplamının 75-80 bandında olacağını söyleyenlerdenim. MHP kritik. Hala referandumdan sonra kendilerini pozitif bir yere taşıyabilecek bir adım atabilmiş değiller. Kritik bir durumda bana göre. BDP’nin de diğer bağımsızlarla birlikte 7,5 civarında bir oy alacağını düşünüyorum."
YENİ ANAYASA İÇİN ÇALIŞACAK
Seçime kadar aktif siyasette rol almayacağının altını çizen Soylu, yeni Anayasa için gayret göstereceğini vurgulayarak siyasetteki yol haritasınan ipuçları verdi:
"Ben pozisyonumu devam ettiriyorum. Pozisyonumda herhangi bir değişiklik söz konusu
değildir. Türkiye’de referandum sürecinde arkadaşlarımızla istişare ederek bir yola
çıktık. Burada okyanusta bir damla kadar bir katkımız olduğuna inanıyorum. En azından
oyumuzla bir katkı koyduk. Bazen sistemin dışında kalmak siyaset açısından çok daha
faydalıdır. Bizim amacımız belli. Bizim amacımız bu ülkenin insanına faydalı olmaktır. Ve bizim gibi düşünen insanların, halkı önceleyen insanların . Elbette ki önümüzdeki süreçte anayasanın değişmesi ve halka yönelik bir anayasanın oluşması, bu hepimizin hoşuna gitmeyen darbe anayasasının değişmesi için gayret göstereceğim. Ben şu anda bile böyle bir çalışma grubunun içindeyim. Toplantılarına katılıyorum. Tabi biraz dikkat ediyorum, onlar seçim öncesi sahaya gidiyorlar, ben sahaya inmiyorum. Seçimden sonra o konularda da çalışmaya gayret edeceğim. Bu sözler insanın hoşuna gidiyor tabi ama.."