Bakan Bozkır, Alman Focus dergisine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin DAEŞ'e hiçbir zaman destek vermediğinin altını çizerek, 'Bunun dışında DAEŞ'in Musul Başkonsolosluğumuzda 49 rehin alması nedeniyle 3 ay boyunca hareket kabiliyetimiz sınırlıydı. Türkiye'den daha fazla DAEŞ ile mücadele eden başka bir Avrupa ülkesi yok' dedi.
DAEŞ'lilerin sadece basit bir terörist olmadıklarını vurgulayan Bozkır, DAEŞ'in 25 bin kişilik bir terörist ordusu olduğunu belirtti.
Bakan Bozkır, DAEŞ fenomeniyle mevcut güvenlik yapılarıyla mücadele edilemeyeceğine işaret ederek, DAEŞ'e karşı mücadele için konvansiyonel olmayan birliklerin meydana getirilmesini istedi.
AB Bakanı Bozkır, PYD'nin Türkiye sınırında bir Kürt bölgesi kurmasını ve fırsatçı bir şekilde o bölgedeki Arap, Türkmen ve Hristiyanları yurtlarından etmesine müsaade edemeyeceklerini, bunun için ABD ile Türkiye'nin PYD ve DAEŞ'in olmadığı bir güvenli bölge kurma konusunda anlaştıklarını dile getirdi.
Bozkır, söz konusu güvenli bölgede yeni kentler kurmayı ve mültecileri oraya yerleştirmeyi istediklerini belirterek, 'ABD bunu uçuşa yasak bölge olarak adlandırmak istemiyor. Ancak aslında orada Suriye uçakları uçamayacak' dedi.
Türkiye'nin bölgedeki siyasi etkinliğinin askeri gücünden daha önemli olduğuna dikkati çeken Bozkır, 'İran ve Rusya ile iyi bağlantılarımız var ve Suriye'de yeni bir yönetim kurmak için çabalıyoruz. Esed olmamalı. Suriye'nin batısında denge kurulması durumunda oradan başlayarak ülkenin doğusu DAEŞ'ten arındırılabilir. Şayet Halep DAEŞ tarafından düşürülürse bir buçuk milyon yeni mülteci ortaya çıkacaktır' diye konuştu.