Mısır Büyükelçiliği önünde toplanan bir grup, "Katil darbeci düzenin idam kararı hükümsüzdür" yazılı pankart açarak "Üzülme, gevşeme Allah bizimle", "Ankara'dan Mısır'a direnişe bin selam", Zalimler için yaşasın cehennem" sloganları attı.
Temsili kefen giyip Rabia işareti yapan grup adına basın açıklamasını okuyan Metin Maytapoğlu, Mısır'da idam kararına çarptırılan 529 kişiden, 37'sinin idam kararının onaylandığını, 492'sinin ise müebbet hapse mahkum edildiğini hatırlattı.
Aynı mahkemenin başka bir davada da 683 darbe karşıtını idama çarptırdığını belirten Maytapoğlu, şunları kaydetti:
"Bizler, Mısır'daki cuntacıların emir eri olan mahkeme tarafından verilen keyfi idam kararlarını soytarıca bir küstahlık olarak gördüğümüzü ilan ediyoruz. Söz konusu kararların adil yargılanma ilkesi başta olmak üzere evrensel hukukun bütün ilkelerinin çiğnenmesi sonucunda alındığı ayan beyan ortadadır. Üstelik bu kararın temel insan sağduyu ve ahlakına da taban tabana zıt olduğu çok açık. Bu kararlar adaletin tecellisi değil, zalimlerin çağlar aşan aymazlıklarının ifşası, İbrahimlere karşı Nemrud zulmünün ihyasıdır. Mahkemenin gerek önceki dava gerek de bu dava hakkında verdiği idam kararları, müstekbirlere karşı mustazafları, baskıya karşı dayanışmayı, zorbalığa karşı hakkı, zulme karşı direnişi savunan yeryüzünün bütün onurlu halkları nezdinde yok hükmündedir, hükümsüzdür."
Darbenin hemen ardından cuntacılar tarafından binlerce masumun katledildiğini, ölüm haberlerinin gelmeye devam ettiğini ifade eden Maytapoğlu, "Bizler, gücümüz yettiğince zalim cunta yönetimine ve onun boğucu baskısına karşı, zulme karşı direnen kardeşlerimiz ve onların aydınlık mücadelesiyle birlikte olacağımızı tekrar ilan ediyoruz. Yaşasın mazlum halkların dayanışması, yaşasın zalimlere karşı İslam direnişi" dedi.
Konuşmanın ardından Kuran-ı Kerim okundu, dua edildi. Arapça ve Türkçe sloganların atıldığı protesto gösterisinde, marş söylendi.
Protesto gösterisinin sonunda, idam kararı verilenlerin isimleri okundu, gösteriye katılanlar hep bir ağızdan "burada" dedi.
Antalya
Antalya'da sivil toplum kuruluşları, Mısır'da darbe karşıtlarına verilen idam cezalarını protesto etti.
Akdeniz Dayanışma Platformu tarafından Kazım Özalp Caddesi'nde düzenlenen ve 31 sivil toplum örgütünün destek verdiği protesto gösterisinde, ellerinde darbe karşıtı sloganların yazılı olduğu pankartlar taşıyan grup, Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi lehine ve darbe karşıtı sloganlar attı.
Grup adına açıklama yapan İHH Antalya Şube Başkanı Mehmet Yıldırım, Mısır'da askeri cuntanın İslami hareketlere yönelik baskı ve zulümlerini arttırdığını söyledi.
Yıldırım, darbeye direnen Mısır halkının bu zulüm ve baskılara karşı teslim olmayacağını vurgulayarak, yapılan hile ve tuzaklara karşı direnişin Mısır'da devam edeceğini belirtti. İslam'dan başka bir çabası olmayan masum din kardeşlerinin onurlu mücadelesini her zaman destekleyeceklerini aktaran Yıldırım, "Bu haklı mücadelede hep yanlarında durduk ve durmaya devam edeceğiz. Daha önceki katliamlara sessiz kalanların bu trajikomik idam kararlarına da ses çıkarmalarını beklemiyoruz. Allah'ın vaadinin gerçekleşeceği günler yakındır" dedi.
Antalyalılar olarak Mısır darbesini ve sözde mahkemelerinin kararlarını tanımadıklarını dile getiren Yıldırım, Mısır halkını ve İhvan'ın haklı davasına sonuna kadar desteklediklerini, Mursi'yi Mısır'ın gerçek Cumhurbaşkanı olarak tanıdıklarını kaydetti.
Grup, basın açıklamasının ardından dağıldı.
Sivas
Özgür-Der Sivas Şubesi üyeleri, Mısır'da darbe karşıtlarına verilen idam cezalarını protesto etti.
Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan grup adına konuşan Özgür-Der Sivas Şubesi Sözcüsü Sinan Ceran, Mısır'da darbecilerin, İslami hareketlere yönelik baskı ve zulümlerinin artarak devam ettiğini söyledi.
Darbe karşıtlarının idama mahkum edilmesine tepki gösteren Ceran, Mısır'da yargının, cunta yönetimin elinde kukla vazifesi gördüğünü belirterek, "Binlerce kardeşimizin acımasızca katledildiği Mısır'da, darbeci katillerin verdiği hukuksuz kararları da kendilerini de tanımıyoruz" dedi.
Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi lehine slogan atan ve idam kararlarını protesto eden grup, daha sonra dağıldı.
Yalova
İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Yalova Temsilciliği, Mısır'da darbe karşıtlarına verilen idam cezalarını protesto etti.
Yalova Merkez Camisi önünde düzenlenen protesto gösterisine katılan vatandaşlar, darbe karşıtı sloganlar attı. Grup adına açıklama yapan Sabri Kan, darbeye direnen Mısır halkının bu zulüm ve baskılara karşı teslim olmayacağını söyledi.
Mısır halkının yaşanan süreçte yalnız bırakıldığını belirten Kan, "İnsanlığa ve hukuka aykırı bu kararları kınamak, Mısırlı mazlum kardeşlerimizin sesine ses katabilmek için tüm vicdan sahiplerini harekete geçmeye davet ediyoruz" dedi.
Kan, "Dünyanın neresinde olursa olsun, her dinden ve her ırktan insanın canını kutsal sayan bizler, Mısır'daki tüm idam kararlarını kınıyor ve tüm cuntacıları lanetliyoruz" diye konuştu.
Bolu
Bolu'da sivil toplum kuruluşları, Mısır'da darbe karşıtlarına verilen idam cezalarını protesto etti.
Bolu İnsan Hakları ve Hizmet Derneği (İHH) tarafından Belediye Meydanında düzenlenen ve Memur-Sen Bolu Şubesi, Anadolu Gençlik Derneği Bolu Şubesi ile AK Parti Bolu Gençlik Kollarının da destek verdiği protestoda, darbe karşıtı sloganların yazılı olduğu pankartlar taşındı, Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi lehine sloganlar atıldı.
Grup adına açıklama yapan İHH Bolu Şube Başkanı Fethi Sarımsakçı, darbe karşıtlarının dünyanın gözleri önünde katleden cuntanın binlerce kişinin öldüğü katliamlardan sağ kurtulanları da idam kararı ile cezalandırdığını söyledi.
İdam kararlarının, darbe yönetiminin yaptığı teröre karşı çıkanlara bir gözdağı niteliğinde olduğunu dile getiren Sarımsakçı, "Mısır halkı ne yazık ki, tüm katliam, yaralama, yasa dışı baskı ve sindirmelere karşı yalnız bırakılmıştır. Halkı yalnız bırakmakla yetinmeyip bir de cuntaya sahip çıkan batılı ve bazı arap ülkelerinin tutumu cuntayı cesaretlendirmiştir. Son karar bu açıdan darbecilere verilen siyasi kredinin sonuçlarıdır" diye konuştu.
Sarımsakçı, Türkiye'de yaşanan bazı olaylara karşı çok sert tepkiler veren batılı ülkelerin Mısır ve Suriye'de yaşananlara kayıtsız kaldığını vurgulayarak, "Türkiye'de bir ağacın kesilmesi ya da Twitter'ın kapatılmasına gösterdiği sertlikte Mısırdaki idamlara eleştiri getirmesi beklenen batılı ülkeler, iki yüzlü yaklaşımları ile bir kez daha sınıfta kalmıştır" ifadesini kullandı.
Basın açıklamasının ardından Belediye Meydanından, Kent Meydanına sloganlar atarak yürüyen grup, daha sonra dağıldı.
Kocaeli
İzmit ilçesinde, Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri üyesi grup, Mısır'da darbe karşıtlarına verilen idam cezalarını protesto etti.
Darbe karşıtı sloganların yazılı olduğu pankartlar taşıyan grup, Fevziye Camisi önünde toplandı. Çeşitli sloganlar atan gruptakilerden bazıları, idam kararlarını protesto etmek amacıyla kefen giydi.
Grup adına açıklama yapan Kocaeli Gönüllü Kültür Teşekkülleri Başkanı Halil İbrahim Keleşoğlu, "Darbe mahkemelerinin ve darbeci hakimlerin geçmiş günahları dikkate alındığında Mısır yargısının cübbe giymiş baltacılardan oluştuğunu söylemek kehanet olmayacaktır" dedi.
"Bugünkü 683 idam kararıyla toplam bin 212 insanın idamına dair karar, darbecilerin talimatını makyajlama işlemi gören insanların hukuk birikimini, hukuk normlarını ayaklar altına almaktadır" diyen Keleşoğlu, idam kararlarının darbeye karşı direnci kırmaya yönelik siyasi ve sinsi bir karar olduğunu sözlerine ekledi.
Grup, açıklamanın ardından "Rabia" işareti yaparak dağıldı.
Kahramanmaraş
Kahramanmaraş'ta İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı üyeleri, Mısır'da darbe karşıtlarına verilen idam cezalarını protesto etti.
Grup adına açıklama yapan İHH gönüllüsü Yusuf Bülbül, bu idam cezalarının insanlığa ve hukuka aykırı olduğunu belirtti.
Bülbül, mazlum Mısır halkının sesine ses katabilmek adına tüm vicdan sahiplerini harekete geçmeye davet etti.
Mısırda yüzlerce insanın hayatına son verecek kararların çok hızlı bir şekilde verildiğine dikkati çeken Bülbül, şunları kaydetti:
"Hukukun en temel prensiplerinden olan savunma hakkının kullanılmasına bile izin verilmeyen birkaç oturumun ardından, fütursuzca ve özensiz kararlar ortaya çıkmıştır. Her iki davada da insanların göstermelik de olsa savunma yapmalarına izin verilmemiştir. Ülke dışına kaçmış bazı göstericiler ise savunmaları dahi alınmadan gıyabında idama mahkum olmuşlardır. Mısır adaleti kararın ölçüsüzlüğünü izah etme ihtiyacı dahi hissetmemiştir."
Bülbül, dünyanın neresinde olursa olsun her din ve ırktan insanın canını kutsal saydıklarını, son verilen idam kararlarını, buna sessiz durmanın ötesinde destek veren cunta severleri kınadıklarını sözlerine ekledi.
AA
AA