"O dönem insanların manipüle edildiği ve korkutulduğu bir dönemdi" ifadelerini kullanan Ünsal, odasında 'takke ve seccade bulunması' ile 'altyapıdaki oyuncuları dinî yönden örgütledikleri' gerekçesiyle baskı altında tutulduklarını bildirdi. Ünsal, altyapıdaki oyunculardan bazılarının kendilerinden etkilendiğine ve cuma namazına gitmeye başladığına dikkat çekerek, "Altyapıdaki çocuklar namaz kılmaya başladı; ancak bunun bizimle hiçbir alakası yok. 14-16 yaşındaki çocukların, UEFA şampiyonu olmuş, Süper Kupa'yı kazanmış başarılı milli takım oyuncularını örnek alması kadar doğal bir şey olamaz" şeklinde konuştu.
Kadro dışıyken yemek yiyemediklerini dile getiren Ünsal, "Bize verilecek yemekler ya sayılı getirildi veya hiç verilmedi. Bunları bize yaşatan insanların çıkıp 'ben bunları yaptım' şeklinde konuşmaları da işin enteresan tarafı" açıklamasını yaptı.
Ünsal, tüm sıkıntılara rağmen olayların çok güzel şekilde neticelendiğini aktardı ve İngiltere Premier Lig takımlarından Blackburn Rovers'a transferinin kendisini mutlu ettiğini kaydetti. Transferini, "İlahi adalet tecelli etti" şeklinde değerlendiren Ünsal, o dönemde kötü bir davranışta bulunmadığını ve bu yüzden iyi bir transferle futbol hayatına devam ettiğini vurguladı.
Hakan Ünsal, yabancı ülkelerde futbolcuların dinî inançlarına büyük saygı gösterildiğine ve bu konuda destek verildiğine işaret etti. 2001'de Barcelona deplasmanına gittiklerini hatırlatan Ünsal şöyle devam etti:
"Nou Camp Stadı'nda soyunma odasından çıkıp merdivenlerden aşağıya indiğimizde sağ tarafta camekanlı bir kapı bulunuyordu. Buranın oyuncular için hazırlanmış küçük bir kilise olduğunu öğrendik. Futbolcular oraya girip inancı doğrultusunda dua edip maça çıkıyor. Biz ise odamızda seccade bulundurduğumuz için dünyanın en büyük suçunu işlemiş gibi lanse edildik."
Kaynak : //www.internethaber.com/galatasaray-namaz-seccade-hakan-unsal-dini-inanc-barcelona-nou-camp-uefa--402621h.htm#ixzz1n0NsBhZ7