''Hesabını sormadan ölmem!''

Kızı Hande Gamgam endişeli, “Tansiyonu sürekli yükseliyor, cezaevinde değil hastanede olmalı, ama o bunu umursamıyor, ne tansiyonunu ölçtürüyor ne de şekerini” diyor. Aziz Yıldırım ise kararlı; “Bana yapılanların önemi yok, ama Fenerbahçe'ye çalınan bu iğrenç lekenin hesabını, bunu yapanların hepsine hukuk önünde tek tek ödetmeden ölmem...”

3 Temmuz’da gözaltına alınmış, Metris’teki ilk günlerinde sık sık fenalaşarak hastaneye kaldırılmıştı. Tansiyon, şeker gibi ciddi rahatsızlıkları olan Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, daha sonra ise cezaevinin revirinde kalmaya başlamıştı.

Son dönemlerde cezaevi dışındaki hastanelere gitmeyen Yıldırım, bir röportajında, “Hastaneye gidiyorum, cezaevinden çıkarken bir kalabalık, hastaneye girerken başka bir kalabalık. Üstelik bundan bile başka şeyler çıkartıp yazılıyor, söyleniyor” diyerek sıkıntısını dile getirmişti.

5 Nisan 2012’de ise büyük kızı Hande Gamgam, Metris’te babasıyla görüştükten sonra şok açıklamayı yapmıştı: “Tansiyonu sürekli yükseliyor, cezaevinde değil hastanede olması gerekiyor, ama o bunu umursamıyor, ne tansiyonunu ölçtürüyor ne de şekerini...”

FANATİK’in ‘Ölümüne yatıyor’ başlığıyla birinci sayfasından duyurduğu bu haberin ardından, yazarımız Hasan Ali Atasoy, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ı Metris’te ziyaret etti.

Hâl hatır sorulduktan sonra konu elbette Başkan’ın sağlığına geldi ve Metris dışındaki gelişmeleri kelimesi kelimesine bilen Aziz Yıldırım, yüzüne o kararlı ifadesini yapıştırıp kısa ama net bir cevap verdi:

“Bana yapılanların inan ki çok da önemi yok, ama Fenerbahçe’ye çalınan bu iğrenç lekenin hesabını, bunu yapanların hepsine hukuk önünde tek tek ödetmeden ölmem ben Hasan Ali...”