Yeni TFF Yönetimi'nin şike ve teşvik iddialarına yönelik olarak takındığı tavır Fenerbahçe cephesinde takdir topladı. Sarı-Lacivertli camia, 3 Temmuz 2011'den bu yana sergilenmesi gereken duruşun bu olması gerektiği görüşünde birleşti.
Hiçbir takıma küme düşme ya da puan silme cezası verilmeyek... 21-22 Mart tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilen UEFA Kongresi’nde Yıldırım Demirören ve Michel Platini arasındaki görüşme sonucunda alınan bu kararın yankıları Fenerbahçe cephesinde de büyük yankı uyandırdı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) yeni yönetiminin şike ve teşvik iddialarına yönelik olarak takındığı tavır Fenerbahçe cephesinde de takdir topladı. Sarı-Lacivertli camia, Demirören başkanlığındaki yeni TFF’nin şike ve teşvik iddiaları karşısında izlediği kararlı tutumla, Mehmet Ali Aydınlar başkanlığındaki eski TFF yönetiminin verdiği kararların, ne kadar tartışılır olduğunun bir kez daha gözler önüne serildiği belirtildi. Kararın resmiyet kazanmamış olması nedeniyle kesin yargılarda bulunmayan Sarı-Lacivertli camianın önde gelenleri ilk etapta şu tespitlerde bulundular:
‘Çelişkiler kısa zamanda çözülür’
Yıldırım Demirören ve yönetimi aynı kararlı tutumu devam ettirirse, 3 Temmuz 2011 tarihinden bu yana açıkça gözler önüne serilen çelişkiler çözülecektir. Zaten TFF’nin Platini’nin Şampiyonlar Ligi’nde Lyon’un deplasmanda Dinamo Zagreb’i 7-1 yendiği maçla ilgili olarak sarfettiği, “Bu karşılaşmayla ilgili soruşturma gereği duymadık. Çünkü tüm hakem ve gözlemci raporları temizdi” sözleri üzerinden gidilemesi de çelişkileri çözmeye yönelik bir yönetim anlayışının göstergesidir. Çünkü Fenerbahçe’nin suçlandığı maçlardaki gözlemci ve hakem raporları da tertemiz.
Kararlarda Türk futbolu ön planda
UEFA’yla sağlanan mutabakat sonrası TFF’nin kulüplere küme düşme ya da puan silme cezası vermemesiyle birlikte, şike ya da teşvik girişiminde bulunduğu kesinleşen kişiler olursa, haklarındaki cezaları PFDK verecek. Böylelikle Türk takımlarının Avrupa Kupaları’na katılması önündeki en büyük engel ortadan kalkar.
TFF yönetiminin izlediği bu yol, 3 Temmuz 2011’den bu yana yaşananların ardından hem UEFA nezdinde Türk futbolunu hem de TFF’nin imajını kurtarır. (Fanatik)
Kaynak : //www.spor3.com/olmasi-gereken-buydu-1279587h.htm#ixzz1rHbYIuWQ