"İşte 11 Temmuz 1995'te Sırp şehri Srebrenitsa'dayız. Büyük bir Sırp bayramı arifesinde iken bu şehri Sırp milletine armağan ediyoruz. Nihayet, Osmanlılara karşı ayaklanmasından sonra bu toprakta "Türkler"denintikam almamızın vakti geldi"
Yukarıdaki sözler, Bosnalı Sırpların komutanı General Ratko Mladic’e ait.
Tam 17 yıl önce, Avrupa’nın göbeğinde bir soykırım yaşandı. Bütün dünyanın gözleri önünde,Srebrenica şehrinde 8372 sivil Müslüman Boşnak, ağır silahlarla donanmış Sırplar tarafında şehit edilerek toplu mezarlara gömüldüler. Aslında tüm savaş boyunca öldürülen Boşnak sayısı 300.000 ‘ in üzerinde fakat Srebrenica bir sembol. Acının, gözyaşının , çaresizliğin sembolü. Ve insanlıktan nasibini almamış kan emicilerin tarihte eşi benzeri bulunmayan bir şekilde vahşet sergiledikleri bir şehir..
Katliamın olduğu Srebrenica, 1993 yılında Birleşmiş Milletler tarafından güvenli bölge olarak ilan edilmiş ve BM’ye bağlı Hollanda ordusuna ait bir birlik tarafından korunuyordu. Ama Sırplar buna rağmen Srebrenica’ya saldırdığında, yardım etmek bir kenara, yardım çağrılarına da kayıtsız kaldılar. Sırp saldırısından önce tedbir! Amaçlı Müslüman Boşnakların silahlarını toplayan Hollandalı BM askerleri, şehre giren Sırp Komutan Mladic ile kadeh tokuşturmaktan da geri kalmadılar. 11 Temmuz gününde, geniş alanda topladıkları Müslümanlar kadınlar ve erkekler olarak ayırdıktan sonra otobüs ve kamyonlara bindirerek ormana götürdüler. İnternette de bulabileceğiniz kan donduran sahnelerin yaşandığı bu alanlarda, Müslüman Boşnak sırayla öldürülüyordu. Cesetleri yine Boşnaklara taşıttıktan sonra onları da vuruyor ve toplu mezarlara gömüyorlardı.
Ormanda bunlar olurken şehirde de, dağılan Sırp askerleri ve Çetnikler, Müslüman Boşnak kadınlara tecavüz ediyorlar, gözlerinin önünde çocuklarını kesiyorlardı. Soykırımdan kurtulan bir annenin ifadesi ile bugün onlar “diri şehitler” idiler. Ölmekten beter durumda kaldılar.
Her geçen yıl toplu mezarlar bulunuyor, toplanılan kemikler DNA testleri ile kimlere ait oldukları belli olduktan sonra tabutlara konulup cenaze törenleri icra ediliyor. 8372 rakamı kemikleri bulunabilenler. O anki nüfusu 25 binin üzerinde olan Srebrenica’da daha ne kadar toplu mezar bulanacak hala belli değil.
En büyük sorumlular; Yugoslavya devlet Başkanı Miloşeviç, Bosna-Sırp Cum. Başbakanı Karadzic ve Srebrenica canisi Mladic yakalanarak hapse gönderildiler. Miloşevic cezaevinde öldü, diğerleri için yargılamalar devam ediyor. Ne kadar ceza alırlarsa alsınlar “Srebrenica Anneleri” nin ciğerlerinde ateşi söndüremez.
Yaklaşan 11 Temmuz günü münasebetiyle bu yazımızda sizlere Srebrenica Soykırımı’nı hatırlatmış olduk. Bir ibret vesikası olarak önümüzde duran bu katliam sayesinde Batının ikiyüzlülüğünü, bitmek tükenmek bilmeyen İslam karşıtlığını görüyoruz. Bosna şehitlerine birer Fatiha gönderelim ve Yazımızı Bosna Savaşında Müslümanların Lideri olan Aliya İzzetbegovic’in askerini selamlama videosu ile bitirelim : //www.youtube.com/watch?v=6O5FC7Xq9T8
Allah’a emanet olun
Ahmet Erdem 12 Yıl Önce
bir bilgide benden: katliamın son raddesine vardığı sırada da sırpların isteklerini kabul etmeleri için müslümanlara baskı yaptılar. işte bu siyasi baskılar ve eşit olmayan savaş şartları karşısında izetbegović, önüne konulan anlaşmayı kabul etmiştir. çünkü savaşın devam etmesi bosna müslümanlarının tam bir soykırımla karşı karşıya gelmeleri gibi sonucun doğmasına sebep olabileceğini düşünüyordu. neticede 1995'te abd tarafından dayatılan dayton anlaşması'nın imzalanmasıyla savaş sona erdi. anlaşma bosna-hersek topraklarının % 51'ini müslümanlara ve hristiyan hırvatlara, %49'unu da bosna-hersek sırplarına (veya bu ülkeye yerleşmiş sırplara) veriyordu. yönetimin de bu üç halk arasında paylaşılmasını şart koşuyordu. anlaşmayla amerika birleşik devletleri, aynı zamanda müslümanlara ellerindeki silahları imha etmelerini ve abd patentli silahları, yedek parçasız bir şekilde satın almalarını şart koştu. bosna-hersek savaşı, abd ve avrupa'nın haçlı kimliğini bir kez daha gözler önüne sermişti