gphaber

Cem evlerinden ortak basın açıklaması..

SULTANGAZİ

Gazi Eğitim ve Kültür Vakfı (Cem Evi) ve Sultangazi Şah Hatayi Cem Evi davanın zaman aşımından düşmesine tepki olarak ortak bir basın açıklaması yayınladı.

Gazi Eğitim ve Kültür Vakfı (Cem Evi) ve Sultangazi Şah Hatayi Cem Evi davanın zaman aşımından düşmesine tepki olarak ortak bir basın açıklaması yayınladı.
Gazi Eğitim ve Kültür Vakfı (Cem Evi)’ında yapılan açıklamaya; Gazi Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı ve Dedesi Veli Gülsoy, Gazi Eğitim ve Kültür Vakfı Mali Sekreteri Eyüp Güneysel, Gazi Eğitim ve Kültür Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Ekber Özen ve Şah Hatayi Cem Evi Başkanı Turan Güner katıldı.

Basın açıklamasının okunmasından önce kısa bir bilgilendirme konuşması yapan Veli Gülsoy Dede “üzüntüyle açıklamak istiyorum ki; 13 Mart 2012 tarihinde bir kez daha yandık. Bizi bu kez yakan yobazın ateşi değil, adaletin ateşi oldu. Sivas adliyesinin yanı başında insanlar yakılırken eli kolu bağlı seyreden hukuk, katilleri yargılama aşamasında ne yazık ki zaman aşımıyla ortaya çıkarak kendini gösterdi. İtfaiye araçlarını olay yerine göndermeyen Sivas Belediye Başkanı dün olduğu gibi bu günde yalan söylemekte. Açıklamalarında ben halkı yatıştırmaya çalışıyordum diyen belediye başkanı “gazamız mübarek olsun” açıklamasıyla hala hafızalardaki yerini koruyor.

Davanın zaman aşımından düşmesini “hayırlı olsun” diyerek yorumlayan Başbakanı ise şiddetle kınıyoruz. Vatan ve millet için hayırlı bir iş mi yapıldı? Bir tesis açılışına mı katıldığını zannediyor Sayın Başbakan? Bu kime hayırlı olmuştur? Eli kanlı milletvekillerine hayırlı olmuştur.

Bizim bu olaya tepkimiz bu basın açıklamasıyla sınırlı kalmayacak. Bütün duyarlı Demokratik Kitle Örgütleri ve Alevi Federasyonlarıyla temasımız devam ediyor, geniş katılımlı bir miting yapma kararımız vardır.” Dedi.

Şah Hatayi Cem Evi Başkanı Turan Güner ise yaptığı açıklamada “bu dava hepimizin davası. Sonuna kadar takipçisiyiz. Zaman aşımı katillerin cezalandırılmamsı için geçerli bir sebep olamaz. Bu protestolarımızı Veli Gülsoy Dedemizin önderliğinde sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

Mali Sekreter Eyüp Güneysel ise yaptığı açıklamada “bu davanın ve hukuksuzluğun tek muhatabı Aleviler değildir. Bu davaya sahip çıkmak ben insanım diyen herkesin görevidir. Ancak bireysel tepkilerden ziyade her kes bulunduğu platformda ve Demokratik Kitle Örgütünde bu davayı sahiplenmeli gündeme getirmeli. Kamuoyu bu yöntemle oluşturulur ve tepkimiz uluslar arası arenada yer bulur” dedi.

Cem Evi Yöneticilerinden Ali Ekber Özen ise yaptığı açıklamada “ 13 Mart’ta Ankara’da yapılan protesto eylemine vâkıfımızdan üç yönetici katılmıştır. Şükrü Akkaya, Eyüp Güneysel ve İsmet Erdoğan katılmıştır.

Devlet Sivas’ta sıkmadığı suyu Ankara’da haklı taleplerini dile getiren insanlara sıkmıştır. Biz zaman aşımı kararının arkasına saklanan katilleri tanıyoruz ve adalet hakkımızı yeniliyoruz” dedi.

13 MART’TA BİR DAHA YANDIK
13 Mart 2012 günü Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 2 Temmuz Sivas katliamı davasında 5 kişi için zaman aşımı kararı verildi ve katiller haklarında her hangi bir karar verilmeden serbest bırakıldılar.

Bu kararla bir kere daha yakıldık. Çünkü kırmızı bültenle 19 yıldır aranan katiller herhangi bir vatandaş gibi yaşadılar, evlendiler, askere gittiler, Belediyeler de çalıştılar... Başka ülkelerde yakalanan katillerin iade dosyalarını devletimiz tamamlayamadı ve serbest kalıp kayıplara karıştılar.

Bu katilleri bulmaya gücü yetmeyen polis, Adliye önünde kararı protesto eden halka gaz bombaları atarak, o soğukta su sıkarak dağıtmaya çalıştı. Barışçıl, demokratik mücadeleyi esas alan bir toplumun basit bir protesto gösterisine bile tahammül edilmedi.

Bu saldırı ile kararı kabul etmemizi, boyun eğmemizi istiyorlar. Ama asla ve asla unutmayacağız, boyun eğmeyeceğiz ve kabul etmeyeceğiz. Bir karar adil olursa boyun eğilir. Oysa mahkeme başkanının da insanlık suçu dediği olayın faillerinin serbest bırakılması insanım ve vicdanım var diyen hiç kimsenin kabul edemeyeceği bir durumdur.

Bu olayı daha vahim yapan bir durum da Başbakanın açıklaması ile ortaya çıktı. Karar “memlekete ve millete hayırlı olsun” dedi ve katillerin sıkıntılarını dikkate aldığını belirterek hayırlı bir iş gibi gördüğünü beyan etti. Çünkü katilleri savunan avukatlar mevcut hükümetin milletvekilleri ve bakanları olarak yanında görev yapmaktalar. Sivas mağdurlarından bir kelimeyle bile bahsetmeye gerek görmedi. 1993’ün başbakanı Tansu Çiller de “otel dışındaki halkımıza bir şey olmamıştır” diyerek tarafını göstermişti. Şimdi de aynı safta düzen değişmeden nöbet değişimi olduğu görülmektedir.

Bu gün Başbakan yardımcısı Bülent Arınç ise dönemin Başbakanı, Başbakan yardımcısı, bakanları ve diğer ilgili devlet görevlileri hakkında soruşturma açılmasını önermiştir. Evet, biz Aleviler bunun yapılmasını yıllardır talep ediyoruz ancak bu talebimizde kabul görmedi ve işlem yapılmadı. Ama bugün zaten yapılması gereken bir şey, yeniymiş gibi ortaya atılarak önümüze sis perdesi çekilmeye, dikkatimiz dağıtılmaya, tepkilerimiz engellenmeye çalışılıyor.

Türkiye’nin demokrasi ve hukuk tarihine kara bir leke olarak geçecek bu kararı şiddetle ve nefretle kınıyoruz ve protesto ediyoruz. Her platformda bu tepkimizi dile getireceğimizi herkes bilmelidir.

Tüm Alevileri, demokrasi ve özgürlükten yana herkesi bu karara karşı tepkilerini yükseltmek için birlikte hareket etmeye davet ediyoruz.

GAZİ EĞİTİM VE KÜLTÜR VAKFI (GAZİ CEMEVİ) YÖNETİMİ VE SULTANGAZİ ŞAH HATAYİ CEM EVİ

Haber :bülent Çavuş

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.