gphaber

Sözde Soykırım İddialarına Arşiv Belgeleriyle Cevap

SULTANGAZİ

Sözde Soykırım İddialarına Arşiv Belgeleriyle Cevap

Sultangazi Kent Konseyi, Ermeni Soykayrımı konferansıyla sözde soykırım iddialarına belgeleriyle açıklık getirdi. Programa konuşmacı olarak katılan Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Necati Aydın, Ermenilere tarih boyunca ayrıcalıklar verildiğini vurgulayarak, sözde Ermeni soykırımı iddialarına belgeleriyle cevap verdi. Aydın, “Biz soykırım yapmadık; Millet-i Sadıka diye andığımız Ermeniler bizi arkamızdan vurdular” dedi.

Ermeniler, 19'uncu yüzyılın sonlarına kadar Osmanlı idaresinde altın çağlarını yaşadı. Askerlik yapmayan ve kısmen vergi muafiyeti tanınan Ermeniler, ticaret, zanaat ve tarım ile idari mekanizmalarda önemli görevlere yükseldi. Bürokratik kadroları dolduran Ermeniler arasından, 5 bakan, 22 paşa, 33 milletvekili, 7 büyükelçi, 11 konsolos, 12 müderris, 8 tabip general, 42 yüksek dereceli memur çıktı.

Rum isyanından sonra boşalan Osmanlı hariciyesine yerleştirilen Ermenilere, Osmanlı Devleti'ne hizmetlerinden dolayı "millet-i sadıka" adı verildi. 19'ncu yüzyılın son çeyreğine kadar ne Osmanlı Devleti'nin bir Ermeni sorunu vardı, ne de burada yaşayan Ermenilerin.

Yıllardır tartışılan sözde soykırım iddiaları Sultangazi Kent Konseyi tarafından düzenlenen etkinlikte farklı bir bakış açısıyla ele alınıyor. Sultangazi Kent Konseyi, 50. Yıl Kültür Merkezi’nde “Ermeni Soykayrımı” başlığı altında düzenlediği konferansta tarih boyunca Ermenilerin “Millet-i sadıka” olarak anılmalarını sağlayan süreci ve Osmanlı’nın Ermeni politikalarını tartışmaya açtı.
Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Görevlisi Necati Aydın’ın konuşmacı olarak katıldığı konferansta Ermenilere yapılan ayrıcalıklar ve Osmanlı-Ermeni ilişkileri masaya yatırıldı.

Konferans açılış konuşması yapan Sultangazi Kent Konseyi Başkanı Ahmet Yıldız, Kent Konseyi olarak esas amaçlarının projeler üretmek olduğunu belirterek ilçenin gelişimi için konsey üyelerinin desteğine ihtiyaç duyduklarını söyledi. Konferansı düzenlemekteki amaçlarının sözde soykırım iddialarına açıklık getirmek olduğunu ifade eden Yıldız, “Ermeni Soykayrımı ifadesi aslında Ermenilere yapılan ayrıcalıkların neler olduğunu gözler önüne seren bir belge niteliğindedir” dedi.

‘SAVUNMAYI BİLMELİYİZ’ Konferansa konuşmacı olarak katılan Bahçeşehir Üniversitesi Öğretim Üyesi Necati Aydın, sözde soykırım iddialarına arşiv belgeleri ve tarihçilerin yaptığı çalışmalara dayanarak açıklık getirdi. Soykırım iddialarının gerçeği yansıtmadığına vurgu yapan Aydın, “Türkler, Ermeni soykırımı yapmıştır diye batı bizi şartlandırmış. Biz de resme baktık yazıya bakmadık. İddianameyi bilmeden sanık sandalyesine oturtulduk. Bu nedenle savunmayı hepimizin bilmesi gerekiyor” dedi.

‘AYRICALIKLAR VERDİK’ Osmanlı döneminde sadık millet anlamına gelen ‘Millet-i Sadıka’ denildiğine dikkat çeken Aydın şunları söyledi:

“Osmanlı döneminde Ermenilere ayrıcalıklar verilmiştir. Ermeniler devletin üst kademelerine kadar yükselebilmiştir. Kaymakamlık, vezirlik yapmışlardır. Dışişleri Bakanı olan Hariciye Nazırı görevinde bile Ermeni asıllı vatandaşlar olmuştur. Berlin Antlaşması, Sevr Antlaşması ve Gümrü antlaşmalarında Ermenilere ayrıcalıklar tanınmıştır. Ancak Ermeni kardeşlerimiz Ruslarla, İngilizler ve Fransızlarla işbirliği yaparak bizi arkamızdan vurmuştur.”

NÜFUSLARI YÜKSELMİŞTİ

Konuşmasında 1915 yılında çıkartılan ‘Tehcir Kanunu’ ile ilgili de açıklamalarda bulunan Aydın, “Kanunla sadece silahla saldırılarda bulunan Ermeni Gruplarının ve Ermeni çetelerini destekleyenler göç ettirilmiştir. Kanunla Ermenilerin bütün hakları korunmuştur. Bu göç sırasında Ermenilerin güvenliğini koruyamayan kaymakam ve görevlileri bile yani kendi çocuklarımızı bile idam ettirmişiz. Bu dönemde soykırımdan söz etmek mümkün bile değildir. Resmi kayıtlarda 1915-1916 yıllarında her bölgedeki Ermeni nüfusunun artış gösterdiğini bildiren belgeler de bir soykırımın olmadığını kanıtlar niteliktedir” ifadelerini kullandı.

Aydın, Urfa’nın Bilecik ilçesinde Ermeni çetelerinin saldırısı sonucunda yaralı olarak kurtulan babasını anlatırken duygu dolu anlar yaşadı. Tüm yaşananlara rağmen içinde kin ve nefrete dair bir yaklaşımın olmadığını ifade eden Aydın, “Tüm dinleri kendi içinde bir hoşgörüyle barındıran milletimiz bu iddiaları hak etmiyor. Türkiye’nin güçlenmesini istemeyen devletlerin bu oyununa hiçbir zaman gelmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.