Bu sempozyumda bulunmaktan mutluluk duyduğunu belirten Kasapoğlu, ''Gençlik, sosyolojik ve kültürel boyutlarıyla aslında karmaşık bir olgular bütünüdür. Tarihsel süreçte sık sık değişik biçimlerde tanımlanmış ve yorumlanmış bir kavram. Gençlik sadece zaman bakımından değil, muhteva bakımından da her daim tartışmalı bir kategori olagelmiş. Bugün gençliğe yönelen algı ile gençliğin kendisine ait algısı bütünüyle olmasa bile gençliğin bir talep odağı olarak tespitine dayanıyor.'' diye konuştu.
Bakan Kasapoğlu, gençliği, "talep ve sorumluluk kaynağı" olarak gören yaklaşımın dışına çıkarmayı istediklerini anlatarak, şöyle devam etti:
''Ancak bu sorumluluk ve taleplerin zorunlu olarak dışlanacağı anlamına gelmemekte. Gençlerimizi sadece talep eden değil aynı zamanda üreten ve verimli olmayı esas alan bireyler olarak görmek istiyoruz. Bununla beraber gençlerimizi bir yığın sorumlulukla yüz yüze bırakmadan onlara bu sorumlulukları yerine getirebilecek araç ve imkanları da kendilerine sunma kararlığı ve niyetindeyiz. Gençliğin sosyal, kültürel ve ekonomik taleplerini karşılamanın görevimiz olduğunun bilincindeyiz. İyi eğitim almış, yeryüzünde adalet ve merhamet ekseninde bakan, herkesin hukukunu koruyan bir gençlik arzuluyoruz. Gençlerimizin de bu sorumluluğun bilincinde olduğunu görüyoruz. 15 Temmuz'da bunu müşahede ettik.''
Kasapoğlu, 20. yüzyıldaki sosyal devlet anlayışını ve vaatlerini karşılamak için gerekli kaynaklara artık sahip olunmadığını hatırlatarak, şunları kaydetti:
''Buna karşı gençlerin taleplerinin hem miktarı artmış hem de niteliği değişmiş durumda. Gençlerin sadece mesleki beceri ve donanımla sosyal varoluşlarını kurmaları artık mümkün olmayacak. Bütün dünyada eşitsizlikten, ülkeler ve toplumlar arası farklılıklardan kaynaklı çatışmalar artarak sürüyor. Ne yazık ki birçok toplum için siyasal baskı ve hakimiyet her geçen gün şiddetleniyor. Bu durumda hem bireyin hem de toplumun sorumlulukları artıyor. Biz de bu sorumluluğun gerekliliği olarak bugün buradayız. Devlet hiç şüphe yok ki gençlerin bireysel, fiziksel, sağlık ve iyiliklerini korumakla mükelleftir, bunu yapmalıdır. Nitekim bakanlık olarak biz de faaliyetlerimizi daha mutlu ve huzurlu bir gençlik için yoğunlaştırmış durumdayız. Ancak bu faaliyetlerle gençlerimizin üzerinde bir vesayet oluşturma niyetinde değiliz.''
''İnternet bağımlılığına karşı uyanık olun''
''Gençlerimiz de kendilerini hayat boyu garantiye alacak bir mucizevi geleceğin beklentisinde olmamalıdır'' diyen Kasapoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Sadece kendi toplumları için değil, bütün dünya için geçerli olabilecek rekabet gücüne ve üretkenliğe dayalı bir sorumluluk ve yetişme azmiyle kendilerini yetiştirmek zorundalar. Bu dijital çağda, bu çağın imkanlarını kullanmanın bir bedeli olduğunu bilmeliler. Kendilerine sunulan bu araçlara karşı da bir eleştirel bilinç geliştirmeleri gerektiğini bilmeliler. Bu vesileyle herkesi, özellikle gençlerimizi internet bağımlılığı ve benzeri olgulara karşı uyanık olmaya, bilinçli olmaya davet ediyorum. Türkiyemiz son 16 yılda sportif tesisleşme noktasında ciddi bir aşama kaydetti ve dünyada en yeni spor tesislerine sahip olan ülke Türkiye. Fakat kullanım noktasında ciddi eksiklerimiz var. Gençlerimizi de bu eksiklikleri giderme noktasında Türkiye'nin dört bir yanına tüm ilçelerine hatta bazı yerlerde beldelere, köylere kadar tesis edilmiş salonlarımıza, spor alanlarımız kullanmaya 7/24 esasına göre açık hizmetinize olan bu alanları kullanmaya özellikle davet ediyorum.''
Kasapoğlu, dünyanın değişim içinde olduğunu, bu değişimin içinde de gençlerin duygu ve düşüncelerini anlamakla mükellef olduklarını dile getirerek, ''Gençlerimizin hayata nasıl baktığını, neler hissettiğini anlayamazsak onlarla aynı dili konuşmamız elbette mümkün olmayacak. Bu çerçevede hem bu sempozyumu hem de Sultangazi Belediyemizin himayelerinde gerçekleşen bu saha çalışmasını ufuk açıcı hemde çok kıymetli buluyorum. Bu çalışmada biliyorum ki sonuçlar arasında bizi memnun edecek veriler olduğu gibi şapkamızı önümüze koyup düşünmemizi gerektirecek tespitlerde vardır. Ancak ben gençlerimizin ümitvar olmasını niyaz ediyorum. Karamsarlık ve kötümserlik insanı eylemsiz bırakan bir durumdur.'' diye konuştu.
''Türkiye Cumhuriyetinin ikinci yüzyılını gençlik inşa edecek''
Bağımlılıklara karşı topyekün bir mücadele edilmesinin altını çizen Kasapoğlu, ülkesini ve milletini seven herkesin öncelikle görevinin bilincinde olması gerektiğini belirtti.
Kasapoğlu, bir neslin hem kendisi aynı zamanda ait olduğu toplum için mutlaka hedeflerinin olması gerektiğini vurguladı.
Enerjisi yüksek, ülkesi ve insanlık için güzel fikirleri, hayalleri olan öz güven sahibi zorluklar karşısında yılmayan gençlere ihtiyaçları olduğunu dile getiren Kasapoğlu, şunları kaydetti:
''Türkiye Cumhuriyetinin ikinci yüzyılını bu gençlik inşa edecek. Demokratik hukuk düzenimizi bu gençler ileriye taşıyacak. İnsanlığın kanayan yaralarına bu gençler şifa olacak. Bunun için dünyayı iyi tanımalısınız, dünyadaki gelişmeleri doğru tespit edip yorumlamalısınız. Bu da tek başına yeterli değil. Millet olarak geçmişten bugüne taşıdığımız tecrübeleri bilecek ve bunlardan gelecek için dersler çıkaracaksınız. Bu toplumu, milleti, ülkeyi bir arada tutan değerler dünyasını iyi anlayacak ve ileriye taşıyacaksınız. Gençlerin enerjileri ve fikirleriyle bu ülke için sorumluluk aldıklarını, hatta insanlık için tüm dünya için sorumluluk aldıklarını görmek ve tecrübe etmek istiyoruz. Biliyorsunuz sayın Cumhurbaşkanımızı Recep Tayyip Erdoğan her fırsatta siz gençlere olan güvenini ifade ediyor. Sadece ifade etmiyor, bunu icraatlarıyla da 16 yıldır ortaya koyuyor. En son TBMM'de 18 yaş ve sonrası bireylerimize tanınan seçilme hakkı bunun en somut göstergesi. Şu an çok genç arkadaşlarımız mecliste bizleri temsil ediyorlar. İnanıyorum ki çok zamanda gençlerimizin başarılarıyla hep birlikte gurur duyacağız.''
Konuşmalarının ardından Sultangazi Belediye Başkanı Cahit Altunay, Bakan Kasapoğlu ve Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Necmeddin Bilal Erdoğan'a tablo hediye etti.
Aile fotoğrafının çekilmesiyle ara verilen program daha sonra oturumlarla devam etti.