VİRÜSLE DEĞİŞEN DÜNYA DÜZENİ!
Şuan evlerde kalmasını istediğimiz yakın yüz yılda en az on kez darbeler, savaşlar ve yokluk görmüş,
Eli öpülesi 65 yaş üzeri büyüklerimize sorduğumuzda yavrum-evladım biz böyle bir şey yaşamadık.
Bu başka bir şey diyerek tüm Alem için Allah’a dua eden gözyaşı dökenleri görünce demeden edemiyor İnsan,
‘’’KULA BELA GELMEZ HAK YAZMAYINCA, HAK BELA VERMEZ KUL AZMAYINCA,
Kim derdi ki süper güç ülkeler Çin-Rusya-ABD-İngiltere-Almanya-Fransa bu hale düşecek.
Demokrasi ve ekonominin gücüne sahip Ülke ve Liderleri perişan edecek nokta kadar bir virüs.
Her türlü tedbirleri alsa da dünyanın 195 ülkesine diz çöktürecek bir nokta.
Aynı anda havada uçan binlerce uçak ve yolcuları yere ve evlerine mahkûm eden bir mikrop.
Nerede o; varlıkları ve şöhretleri ile insanları küçük gören Krallar, Liderler.
Hani o Müslümanları terörizm ve barbarlıkla suçlayan kendileri üstün görenler.
Nerede o; Zulmü ve Sömürüyü abat edinmiş zalimler.
Nerede o; Ülkelerinin silah ve askerleri ile övünen Zalim ülkeler.
Kim derdi ki Müslümanın Kudüs’ü, Kâbe’si, Mescid-i Nebevisi, Camisi, Cuması yasaklanacak.
Nerede o; Zalimleri alkışlayan onlarla saf tutan Müslüman geçinen firavuni Liderler.
Biz ne yaptık da Rabbim bize Kabesini-camilerini,mescidlerini,hayallerimizi yüzümüze kapattı.
Düşünün son otuz yıldır katledilen 12 milyon mazlum Müslümanları.
Filistin, Cezayir, İran-Irak, Bosna, Çeçenistan, Afganistan, Pakistan, Bulgaristan, Mısır, Libya da katledilenleri.
Yakın tarihte Somali, Sudan, Yemen ve halen devam eden Doğu Türkistan ve Suriye’deki Müslümanları,
Açlıktan ölen binlerce bebekleri. Sizi Allaha şikâyet edeceğim diyen mazlum Suriyeli çocuğu.
Ege kıyılarına vuran Ümran bebeği.
Şahit ol ya Rab, yardım et ya Rab, zalimlere yardım eden Müslüman liderleri kahreyle diyen genci.
Açlıktan ölmek üzere olan ve annesine cennette yemek varsa oraya gidelim diyen bi çare evladı.
Nerede o; Mazluma sulmü duymazdan görmezden gelen AZGIN sömürü zihniyetler, siyasiler ve devletler.
Şan şöhret, para, kadın, kumar ve zevk içinde yaşayıp mazluma kalbini- kulağını ve gözünü kapatanlar.
Demokrasi, insan hakları, barış, sanat, adalet savunucusu gözüküp dünyayı terörizme ve buhrana çevirenler.
Dünya ekonomisini faiz, dolar, petrol, sömürü vb. İmkânla kullanan kapıtalisler, putçular vs. Neredesiniz.
Düşünün Virüsten önceki dönemleri.
Aklımızın yetmediği ve güzel hayaller bile kurmaktan korktuğumuz karamsar geleceğimizi.
İşsizlik, adaletsizlik, eşitsizlik, doyumsuzluk, her türlü azgınlık, kimsenin kimseye tahammül edemediği bir dünyayı.
Kimsenin kimseyle paylaşmak istemediği bir hayatı,
Tıklım-tıklım dolan statlar, konserler, salonlar, kokteyller, parklar, yollar, sahilleri.
Ve her daim boş kalan camileri, mescitleri. Artık her yer boş ve anlamsız. Herkes Karantinada.
Anne-baba evladından kaçar oldu. Çok kazanmak, güzel yaşamak, sevdiklerimize sarılmak hayal oldu.
Peki, ne oldu da bu hale geldik.
Küçücük bir mikrop tüm dünyayı ayırmaksızın dize getirdi.
Cihan fatih-i Kanuni Sultan Süleyman ne güzel demiş.
‘Olmaya Devlet cihanda bir NEFES SIHHAT gibi,Nedir o zaman bu ilahi imtihan, adalet ve hesap?
‘Allah’ın izni olmadan yaprak bile düşmez, diyor Rabbimiz( Enam Suresi 59.ayette).
Rabbim bu illah-i imtihanın da çaresini elbet verecektir Şükrünü bilirsek, İbret alıp tövbe edersek.
Bize düşen görev Devletimizi, Sağlıkçılarımızı, Yetkililerimizi dinleyip ‘EVDE KALARAK,
TEDBİR, TEVEKKÜL, DUA ve TESLİMİYET’le Rabbimize sığınıp gerekli dersi çıkarmaktır.
Nice sağlıklı günlere inşallah.
Erdi PULLU 5 Yıl Önce
Tedbir bizden Takdir Allah'tan Elinize kaleminize sağlık