Burada ameliyata alınan Resul Yaşar’ın daha sonra daha donanımlı olan ve çocuk yoğun bakım ünitesi olan bir hastaneye sevk edilmesine karar verildi. Ancak aile uzun süre hastanelerde boş yer bulamadı. Uzun süren uğraşların sonunda Resul, Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevk edildi ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

Minik Resul için Esenyurt Muhammediye Camii’nde cenaze töreni düzenlendi. Cenazede, Resul’ün ailesi uzun süre gözyaşları döktü. Resul’ün babası Murat Yaşar ve annesi Rukiye Yaşar cenaze töreni sırasında baygınlık geçirdi. Yakınları acılı çifti güçlükle sakinleştirdi. Minik Resul’ün cenazesi kılınan cenaze namazı ardından Gülbahçe Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Cenazeye katılan Arnavutköy İlçe Milli Eğitim Müdürü Mehmet Dağ, olayın kendilerini çok sarstığını belirterek, “Söylenecek bir şey şuan itibariyle yok Allah rahmet eylesin. Gerçekten bizi sarsan ve üzen bir olay. Yavrumuzun bu şekilde kaybı gerçekten yüreklerimiz dağlıyor. Anne ve babasına sabırlar diliyorum. Adli ve idari soruşturma devam ediyor bir şey söyleyemeyiz. Olay meydana geldiğinden itibaren adli ve idari süreç işliyor. Bunun neticesinde durum ortaya çıkacak”dedi.

Baba Murat Yaşar olayda ihmaller zinciri olduğunu belirterek, “Bize geç haber verildi ve ben de doğrudan hastaneye gittim. Çocuğum direk kafa üzeri düşmesi sonucu kafa tası tamamen kırılmış ve ağır bir beyin travması geçirmiş. Doktorlar bize böyle bir vakanın uzun süre dayanamayacağını söylediler ve daha teşekküllü çocuk yoğun bakımı olan bir hastaneye sevk edilmemiz gerektiğini söylediler. Biz de bunun için 112 ve 184’ü aradık ama bize kimse cevap vermedi. Bütün üniversite hastaneler ve özel hastanelerden hiçbir hastane bizi kabul etmedi ve ’yerimiz yok’ dendi. Sonunda bir yerlere ulaştık ve 5 dakika içerisinde bütün hastaneler bizi aradı ve hastamızı kabul edeceğini söyledi. Ne oldu da 5 dakika içerisinde hastalar buharlaştı mı da o yoğun bakımda yerler açıldı" ifadelerini kullandı.

Okul yönetiminden şikayetçi olacağını söyleyen baba Murat Yaşar, "Okulu yapılırken çocukların o yangın merdivenine gitmemesi için gerekli önlemler alındı mı, projeler yapıldı mı acaba. Buralara bir şekilde önlem alınması gerekirken çocuklar orada istedikleri gibi koşup oynuyorlar. Bugün benim çocuğum başka gün başka Resuller olacak orada. O çocuklar orada olmalıydı. Orada açılır kapanır korkuluklar olmalıydı. Bugün bile baktım hala korkuluklar yok. Bundan sonra da yapılmazsa başka Resuller de oradan düşecek. Burada kesinlikle bir ihmal ve tedbirsizlik var. Sonuna kadar davamızın peşinde olacağız. En büyük ihmal çocuğumuzun 24 saat yoğun bakıma alınmaması ve hastanelerin kabul etmemesi" diye konuştu.

Kardeşlerinin Resul’ü sorduklarını anlatan acılı baba Murat Yaşar şunları söyledi:

"3 çocuğum var ama şuan onlara ne cevap vereceğimi bilmiyorum. Akşamdan bu yana ’abim nerede. tatile gittiyse bizi neden göndermedin’ diyorlar. Hatta bir çocuğum ’doğum günümü yapacağım o olmadan yapmam’ dedi. Kesinlikle öldüğünü söylemedik" şeklinde konuştu.

Okulda yangın merdiveninden düşerek feci şekilde hayatını kaybeden Resul’den geriye, okulda oyun oynarken çekilmiş görüntüler ve fotoğraflar kaldı.