ÇAY TADINDA
Şarkılara, Sohbetlere, muhabbetlere, hanelere, yolculara, yalnızlara-dertlilere teselli olmuştur bir yudum çay.
Öyle ki Çay; dost bulur muhabbet kurar, iş kurar, birliktelik kurar,
Siyaset yapar, Parti kurar, Hükümet Kurar, Cemiyetler kurar.
Aklımıza ne gelirse gelsin illa bir çay molası ya da muhabbeti vardır hayatımızın her anında.
Dostlar kolay kazanılmaz. Dostluklar bir selam, bir güler yüz bir çay muhabbeti ile başlar.
Sabah işe gidiyorsunuz işyerinizde illa bir çay molası vardır.
Karadenizliler bilir fındık bahçelerindeki İsli çaydanlıkla içilen çayın tadını.
Yani hayatımızın olmazıdır, yalnızların yareni olan Çay.
Hiç unutmam Ülkemin güzel bir Şehrinde öğrenciyken, karda-kışta gazete dağıttığım o günleri;
Hele öyle bir gün vardı ki, kara kış günde ayaklarım ıslak, ellerim donmuş.
Soğuktan gazetelerin dağıtımını bitiremeden girdim sabahın erken saatinde bir kahvahaneye,
İçeride Ocakçı kardeşten başka kimse yok. Sobayı yakmış çayı demlemiş,
O güne kadar hiç muhabbetim olmadığı sadece geçerken selamlaştığım,
İsmini sonradan sorabildiğim Cengiz BEKTAŞ , halimi görünce önce elimdeki gazete çantasını aldı.
Sonra beni oturttu odun sobasının başına, ayakkabımı çoraplarımı elleriyle çıkarıp ayağımın altına verdi bir iskemle.
Sonrada sıcacık bir Çay ki ömür boyu unutamam o anı, sonra bir çay daha, bir daha,
Tabi ki ben O an halim nicedir ne haldeydim bir müddet sonra farkettim ki sobanın başında,
Kahvede çalan Ferdi Tayfur’un (Ah bir çocuk olsaydım) şarkısıyla dalmışım hayallere,
Bir müddet sonra ayakkabı ve çoraplarım kurumuş, giydim tekrar düştüm yollara.
O Cengiz BEKTAŞ oldu sonra bir gardaş ki sormayın gerisi ayrı hikaye,
Çayı kimi ince belli bardakta, kimi geniş yaldızlı , kimi büyük, kimisi de fincanda sever.
Kimi açık, kimi deminde, kimi de sert sever.
Azda olsa vardır Aynen de olduğu gibi limonlu sever çayı.
Netice kimi Bir’e içer, kimi On’a önemli olan onun kaç lira olduğu değil,
Verdiği haz ve mutluluktur ,bıraktığı muhabbettir.
O çay ki kimine Ocak, kimine Cafe, kimine kahvehane, kimine dernek, kimine de haneler açtırmıştır bu hayatta.
Çayını çay gibi yapıp müşterisinin nasıl içtiğini bilendir Çaycı.
Çay için randevu gerekmez, protokol gerekmez,
Kimsenin açamadığı kapıları açar, ulaşılamadığı yerlere ulaşır.
Çay öyle bir muhabbettir ki hanene misafir de getirir, Reisi Cumhur da getirir.
Yeter ki gönlün ve yüreğin Muhabbet istesin, dost istesin.
Kısaca hayat bir çay kadar sıcak, çay içilen zaman kadar kısadır, kıymetini bilenlere.
Dostunu dost bilip muhabbetini devam ettirenlere,
Çaya kaç şeker alırsın diye bir ses duymalı ara sıra İnsan !
Dost dediğin ;
Çayı koydum gel diyebilendir.
Bir çay koy geliyorum diyebildiğindir Dost olan.
Gelsin Çaylar,,,Hürmet ve Muhabbetle,,,
Çay ın kerametini çok güzel anlatmışsınz Tebrikler Mustafa Bey