TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2014 yılı bütçesinin görüşmelerine başlandı. Bakanlığın 2014 yılı bütçesi üzerinde sunum yapan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, bakanlık olarak 2013 yılında gerçekleştirdikleri yatırımları ve 2014 yılında yapacakları çalışmalar konusunda bilgi verdi. Bakan Avcı'nın sunumunun ardından milletvekilleri bütçe ile ilgili görüşlerini dile getirdi. Görüşlerin dile getirilmesinin ardından milletvekilleri Bakan Avcı'ya sorularını yöneltti.
Komisyon üyesi milletvekilleri, Bakan Avcı'ya şu soruları yöneltti:
"Atanamayan kaç öğretmen var? Kaç öğretmene ihtiyacı var bakanlığın?, Ücretli öğretmen çalıştırıyor musunuz? Neden çalıştırıyorsunuz? Ak Parti hükümeti döneminde kaç dershane açıldı? Demokratikleşme paketinde yer alan özel okullarda Kürtçe eğitim verilebileceği belirtildi. Bu konuda bakanlığın ne gibi bir çalışması var? Kürtçe öğretmen ataması konusunda nasıl bir çalışma yürütüyorsunuz? Bakanlığınızda kadrosu öğretmen olarak görünen ve öğretmenlik dışında görev yapan kaç kişi var?"
Bakanlık bütçesi ile ilgili komisyonun yaptığı katkıya teşekkür eden Avcı, soruların bir kısmını sözlü cevaplarken bazı soruların yazılı olarak cevaplandırılacağını ifade etti.
ATAMA BEKLEYEN 215 BİN ADAY VAR BİZİM İHTİYACIMIZ 127 BİN
Ülke genelinde atama bekleyen öğretmen adayı sayısının 215 bin olduğunu belirten Avcı, "Bizim toplam ihtiyacımız 127 bin. Ücretli olarak 39 bin öğretmen istihdam ediliyor. Kadro alamadığımız için ücretli öğretmen istihdam ediyoruz." diye konuştu. Milletvekillerinin Maliye'den kadro isteğinde bulunup bulunmadıklarını ve istemeleri halinde komisyon üyeleri olarak Maliye'den bakanlık adına kadro talebinde bulunabileceklerini iletmeleri üzerine Avcı, "Tabi ediyoruz ama isteyenin bir yüzü... Bu konuda şunu bilmenizde yarar var; Bu toplantıdan önce Şubat ataması bana sorulsaydı büyük ihtimalle Şubat'ta öğretmen alımı yapamayacağız diyecektim. Ama şimdi sizlerin de desteği ile Maliye bakanımızla da, Başbakanımızla da ve ilgili bakanlarımızla da bu hususu tekrar müzakere etmek ihtiyacını vurgulayacağım. Ama bir söz veremiyorum. Keşke kadrolar benim cebimde olsa da hepsini kullansak. Gerek iktidar, gerekse muhalefet milletvekillerine teşekkür ediyorum." açıklamasında bulundu.
Milletvekillerinin, "Sizi yüz üstü bırakmazlar arkanızda dururlar sayın bakan" sözlerine Avcı, "Biz mehter yürüyüşü ile gidiyoruz arada bir dönüp bakıyoruz geliyorlar mı diye." ifadelerini kullandı.
Soru cevap kısmının ardından Milli Eğitim Bakanlığının bütçesi komisyonda kabul edildi.
SON 10 YILDA 114 BİN ÖĞRETMEN EMEKLİ OLDU
Milli Eğitim Bakanlığı olarak son 11 yılda 407 bin 573 öğretmen alımı yaptıklarını anlatan Avcı, "Böylece öğretmen mevcudumuz son 11 yılda 2 katına çıktı. Öğretmen açığının giderilmesine yönelik kapsamlı bir çalışma gerçekleştirildi. Önümüzdeki yıllardaki öğretmen ihtiyacına yönelik projeksiyonlar yapıldı. Son 11 yılda 651 milli sporcu ve 1311 engelli öğretmen istihdamı yapıldı. Bu, KPSS dışında özel alım olarak yapıldı. Tüm bu istihdamlar sonunda 1 Eylül 2013 tarihi itibariyle Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde 69 bin 415 eğitim kurumu yöneticisi, 739 bin 595'i kadrolu öğretmen olmak üzere toplam 809 bin 14 eğitim elemanımız bulunuyor. 2003-2013 yıllarında çeşitli nedenlerle ayrılan öğretmen sayıları muvafakat alarak ayrılan 6 bin 580 , emekli olan 114 bin 827, istifa eden 11 bin 686 olmak üzere toplam 133 bin 93 öğretmenimiz çeşitli nedenlerle bakanlığımızdan ayrıldı." dedi.
BİLGİSAYAR ALIMINDA MARKA BELİRTİLMESİ, CİNS İSİM ZANNEDİLEREK YAPILAN BİR YANLIŞ
Sayıştay raporunda görüş belirtilmeme ifadesine yol açan olayın Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan bir ihale olduğunu vurgulayan Avcı, "Fatih projesi ile ilgili bir sorundan kaynaklanan sorun varmış gibi algılanmaması için somut olayı paylaşmak istiyorum. Sayıştay'ın görüş belirtmediği olay, Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan bilgisayar alımlarındaki marka tercihi yapılması hususudur. Antalya İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nce 2012 yılında satın alınan bilgisayarlarla ilgili maliyet tespitinde sehven marka belirtilmiş olmakla birlikte teknik özellikleri aynı ve belirtilen marka dışında fiyatı daha avantajlı farklı bir marka bilgisayar alınmış. Duyuruya çıkarken bir marka üzerinden duyuru yapılmış. Bunu hazırlayan arkadaşlar bunu 'cins isim' zannetmiş olabilirler. Böyle bir duyuru ile çıkılmış fakat orada belirtilen markadan alım yapılmamış. Fiyatça ve teknik özellikler bakımından daha uygun bir başka marka bilgisayar alınmış. Burada tartışılan, 'sen neden marka adı belirttin.' Markanın adının cins isim zannedilerek yapılmış bir yanlışlık olabilir." şeklinde konuştu.
Kaynak: CİHAN
Güncelleme Tarihi: 13 Kasım 2013, 11:24