Pekcan, yazılı açıklamasında, Türkiye'nin, 2018 yılında global üretim, büyüme ve ihracat üzerinde görülen olumsuzluklar, küresel ticaret savaşları, Avrupa ekonomisindeki yavaşlama ve artan jeopolitik risklere rağmen Cumhuriyet tarihinin ihracat rekorunu, daha önceki rekorun 10,5 milyar dolar üzerine çıkarak kırdığını ve 168,1 milyar dolarlık rakama ulaştığını belirtti. 

İhracat hedeflerine ulaşmak ve bu konudaki artışı yapısal ve sürdürülebilir şekilde uzun döneme yaymak için gelecek dönemde yeni ve doğru politikalar geliştirmek, alternatif pazarlara ve yeni nesil teknolojilere odaklanmak gerektiğini bildiren Pekcan, bu çerçevede Bakanlık olarak tüm ihracat desteklerini Türkiye'nin ihracat potansiyeline doğrudan katkı sağlayacak alanları geliştirmek üzere tasarladıklarını ifade etti. 

Pekcan, yeni dönemde de bugüne kadar olduğu gibi öncelikli olarak küresel alanda ihraç ürünlerinde teknolojiye, tasarıma, markalaşmaya ve pazarlamaya yatırım yapan firmaların en büyük destekçisi olacaklarını vurgulayarak, şu değerlendirmede bulundu:

"Bakanlığımızca sunulan mal ihracatına yönelik devlet yardımlarımız gerek nitelik gerek nicelik olarak sürekli iyileştirilirken, KOBİ'ler başta olmak üzere her ölçekte firmamızdan artan talep görmektedir. Bu doğrultuda, 2018 yılında toplam 12 bin 255 firmamıza destek sağladık. 2019'da değişen ve gelişen ihracat portföyümüze uygun olacak şekilde ihracatçılarımıza 3 milyar 104 milyon liralık destek vereceğiz. Bu şekilde ihracatçılarımızın son dönemdeki güçlü performansını taçlandırmış bulunuyoruz. Yeni Ekonomi Programı'nda da ilan edildiği gibi önümüzdeki 3 yıllık dönemde kamu kaynaklarımızın öncelikli olarak ihracatı artıracak, teknolojik ürün üretimini sağlayacak, cari açığı azaltacak yatırımlara kanalize edilecek olması, ihracat odaklı politikalara verilen önemin en büyük göstergesidir."

Pekcan, söz konusu desteklerin daha yüksek katma değerli ihracatı teşvik ederek dış satıma yeni bir ivme kazandıracağını belirtti. 

En büyük pay teknoloji, markalaşma ve tasarıma

Destek programlarında ihracata yeni başlayacak girişimciden pazar faaliyetlerini artırmak isteyen ihracatçıya ve dünya markası olmaya aday olanlara kadar her ölçekte firmanın kendine özgü ihtiyaçlarına hızlı ve kolay cevap bulacağına işaret eden Pekcan, anılan vizyon çerçevesinde ihracatın yüksek katma değerli dönüşümünü sağlamada en önemli öncelikleri olan teknoloji, markalaşma ve tasarıma yönelik 2018'de verilen toplam 861 milyon liralık tutarın destek bütçesinden en büyük payı aldığını bildirdi. 

Pekcan, geçen yıl yaklaşık 600 firmanın teknoloji, tasarım ve markalaşma faaliyetlerinin desteklendiğine dikkati çekerek, "Yeni dönemde daha fazla markamızı, yerli ve milli teknolojimizi dünya pazarlarına taşımak, her sektörden daha fazla sayıda firmamızın tasarım ve ürün geliştirme kapasitelerini artırmak için destek sağlamaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı.

Fuar ve TTM'lere sağlanan destekler

İhracatın ürün ve ülke bazında geliştirilmesine yönelik, firmalar tarafından en çok kullanılan desteklerden olan fuar destekleri için geçen yıl 8 bin 700'ü aşkın firmaya toplam 520 milyon liralık kaynak sağlandığını belirten Pekcan, bireysel ve milli katılımlı fuarlarda bulunmayı en etkin şekilde teşvike devam edeceklerini, ulaşım ve nakliye dahil ihracatçıların harcamalarını desteklemeyi sürdüreceklerini vurguladı. 

Pekcan, Türkiye'de üretilen ürünün ihraç pazarlarındaki reklam ve marka tescil giderlerinin, ihracatçıların yurt dışında münferit olarak açacakları ofis, mağaza ve depoların kira masrafının yanı sıra bu pazarlarda ihtiyaç duydukları ofis, depo, danışmanlık gibi pek çok unsuru toplu olarak kullanabilecekleri Türkiye Ticaret Merkezleri (TTM) için geçen yıl 120 milyon liralık kaynak aktarıldığını ve destek programlarından 743 firmanın yararlandığını aktardı. 

İhracatın ürün ve ülke bazında geliştirilmesi amacına yönelik olarak, ihracatçıların yeni pazarlar ve potansiyel müşteriler keşfetmelerini sağlayan pazar araştırmalarına, yurt dışındaki şirketlerle buluşmalarını sağlayan ticaret ve alım heyetlerine, anılan pazarlarda önde gelen e-ticaret sitesi üyeliklerine, aynı zamanda yurt dışında şirket satın almak üzere ihtiyaç duydukları analizlere ve ileri teknolojiye sahip yurt dışı şirket alımında finansman giderlerine destek verdiklerini anımsatan Pekcan, şu bilgileri verdi:

"2018 yılında bu alanlarda 80 milyon lira bütçe tahsis edilmiş ve 2 bin civarında firmamız destek kapsamına alınmıştır. Diğer taraftan, ihracat sırasında firmalarımızın almak zorunda oldukları belgelerin yanı sıra ihracat gerçekleştirirken kendilerine avantaj sağlayacak belgeler için yapacakları harcamalarına destek sağlamaya devam ediyoruz." 

Firmaların ihraç ürünlerini yurt dışındaki küresel ölçekte alıcılara pazarlamaya yönelik en fazla 2 senelik projelerine destek verdiklerini ve geçen yıl 860 firmanın bu alandaki 40 milyon lira destekten faydalandığını bildiren Pekcan, başta KOBİ'lerin uluslararası rekabetçiliğini artırmak ve bu yolla sürdürülebilir ihracat artışı sağlamak üzere, firmaların sektör paydaşlarıyla kümelenme anlayışı çerçevesinde bir iş birliği kuruluşu vasıtasıyla 5 yıl yürütecekleri UR-GE projelerini desteklemeye devam ettiklerini vurguladı.

Pekcan, UR-GE destekleri kapsamında geçen yıl 92 aktif proje çerçevesinde, 92 iş birliği kuruluşuna toplam 40 milyon liralık kaynak sağlandığını bildirdi. 

Tüm destek programlarının nihai hedefinin ihracatçıları yüksek teknolojili ve katma değerli ürünler ihraç etmeye yönlendirmek olduğuna dikkati çeken Pekcan, şunları kaydetti:

"KOBİ düzeyinden başlayıp her seviyedeki ihracatçımıza bu yıl sağlamayı öngördüğümüz toplam 3 milyar 104 milyon liralık desteğin etkin şekilde kullanılacağına inancımız tamdır. Bu vesileyle 2019 yılında ihracatçılarımızın faydasına sunduğumuz imkanların ülkemize, milletimize ve ekonomimize hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum."