İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı, bu görüntülere “Ramazan’a hiç yakışmadı. Yardım dağıtmanın da almanın da medeni bir adabı olduğu öğrenilmeli” diye tepki gösterdi.
Ramazan ayının ilk iftarında binlerce İstanbullu Eyüp Belediyesi’nin Tarihi Galata Köprüsü üstünde verdiği iftar yemeğine katıldı. Manzara güzeldi, fasıl gruplarının söyledikleri ilahiler ruhları okşadı, dualar okundu, belediye başkanları güzel sözlerle Ramazan ayının faziletlerini anlattı. Sonrasında ise ilk iftar yapıldı. Lakin, iftar öncesi yaşananlar tüm bu güzellikleri gölgede bıraktı.
Yemekler döküldü
16.5 saat süren oruç maratonunun son dakikalarında yemek dağıtımı yapan araçların etrafında toplanan vatandaşlar görevlilerin uyarılarına uymadı. İftar vakti yaklaştıkça sinirler gerildi. Kumanya almak için birbirinin üstüne çıkan ve adeta yalvarırcasına görevlilere uzanan eller havada kaldı. Görevliler vatandaşları, vatandaşlar görevlileri azarladı, bazı vatandaşların üzerine çorba ve yemek döküldü, bu gerginlikten rahatsız olan birçok vatandaş ise iftarlarını açmadan alanı terk etti.
Alan da sorunlu veren de
Bu çirkin görüntülere en büyük tepki İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı’dan geldi: “İftar saatinde güzel bir manzara değil. Vatandaşın yemeğe hücum etmesi hiç hoş olmadı. Eminim ki herkese yetecek kadar paket vardı. 3-5 dakika sabretseler, iyi bir şekilde iftarlarını yapabilirlerdi. Belediye düzen kurmamış, vatandaş da düzensizliği oluşturmuş. Hem alanda hem verende sorun var. Düzen bir kültürdür. Yardım dağıtmanın da yardım almanın da medeni bir adabının olduğunu öğreneceğiz.”
8 bin kişi fazladan geldi
Eyüp Belediyesi’nden konuyla ilgili açıklama yapıldı: “15 bin kişi çağırdık, iftara 23 bin kişi geldi. Halkta da hata var 4 kişilik aile 8 kişilik yemek alıyor. Sıcak yemekler 10 dakika kala dağıtılacaktı ama geç kalındı. İnsanlar da panik oldu, “Ben aç kalacağım” diye endişelendi ve bu kötü görüntü oluştu. Geceye Türkiye’nin en büyük yemek firması hizmet verdi ama iyi bir organizasyon yapamadılar. 16.5 saat oruç tutunca insanların da sabrı kalmadı, bizim de hatamız oldu yemek sayısını ve dağıtımı daha fazla yapmalıydık.”
‘Şova dönüştürmemeli’
Prof. Dr. Beyza Bilgin: “Az görevli ile bu tip organizasyonlar yapılmamalı. 3 kişi iftariyelik dağıtıyor ama onlarca vatandaş almak için izdiham oluşturmuş. İnsanlar sıraya girmekten hoşlanıyor, o saatte sıra hem vakit geçiriyor, hem de düzeni sağlıyor. İzdihamı engelliyor. Sıraya sokamıyorsa gönüllülerden oluşan bir hizmet verseler bu görüntüler olmaz. İnsanlar tüm gün sabretmiş bu sıcakta sonunda böyle bir şey yaşamamalı. Hizmet, iyi bir hizmete dönüşmeli. Sabırlı olmak lazım bu kadar izdihama yol açmamak lazım. Halk iftarını, şova dönüştürmemeli.”
‘Arafat’taki gibi’
Prof. Dr. Süleyman Ateş: “Buna benzer görüntüler Arafat’ta da oluyor. Dağıtılan yardımı muhtaç olanlar almak istiyor, alabilen alıyor alamayan alamıyor. Düzen içinde yardım dağıtmak büyük sevap, iftar saati oruçlu vatandaşa iftariyelik dağıtımı da daha düzeni olması gerekir. Bu tip organizasyonlar daha düzenli ve intizamlı olmalı. Belediye iftariyelik dağıtımını daha iyi organize etmeliydi, görevlilerini düzen sağlamak için seferber etmeliydi. İnsanları sıraya sokup, yemekleri dağıtabilir, o zaman kutsal saatleri sinir harbine çevirmez ve insanları mağdur etmezdi.
İzdiham yaşandı
Eski Galata Köprüsü’ndeki iftara 15 bin kişi yerine 23 bin kişi katılınca izdiham yaşandı. İftarlıklar yerlere döküldü. Vatandaşlarla görevliler arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı.
