Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gaziosmanpaşa'daki mitingdeki konuşmasında, iktidara gelirken Türkiye'yi dört sütun üzerinde yükselteceklerinin sözünü verdiklerini belirtirken, başlıkların eğitim, sağlık, adalet ve emniyet olduğunu, bununla beraber ulaşım, enerji, turizm ve dış politikada farklı bir Türkiye için de çalıştıklarını söyledi.
Meydandakilere, "Hatırlayın, eğitimde kitap bulabiliyor muyduk?" sorusunu yönelten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz geldik kitapları sıranın üzerine koyduk mu? Ücretsiz olarak bunu annelere verdik mi? Peki, bu CHP'nin geçmişte böyle bir derdi var mıydı? Biz teksir kağıdıyla okuduk, biz kırtasiye dükkanında paramızla kitap alamazdık, hatırlıyor musunuz? Ne çileler çektik. Bay Muharrem çıkmış, 'Üniversiteyi ücretsiz yapacağız.' diyor. Ya üniversite bizim dönemimizde ne zaman ücretli oldu? Biz zaten ücretleri kaldırdık, harçları kaldırdık. Biz geldiğimizde burs 45 liracıktı, biz bunu nereye çıkardık, şu anda ödediğimiz burs 470 lira. Master öğrencilerine ne veriyoruz, 940 lira. Peki, doktoraya ne veriyoruz, asgari ücret. Ya bunu biz yapıyoruz."
Üniversite sayısını 75'ten 205'e çıkardıklarını anlatan Erdoğan, ülke genelinde üniversitesi olmayan şehir kalmadığını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "81 vilayetin tamamında üniversite var. Biz öğrenciyi üniversiteye değil, üniversiteyi öğrencinin ayağına götürdük. Hatırlıyor musunuz, sınıflarda bizim okuduğumuz dönemde kaç öğrenci vardı? Benim 75. Şu anda ortalamamız 32. Nereden nereye geldik. Bunu biz yaptık. Şu anda biz 280 bin derslik yaptık, 580 bin öğretmen aldık, bu dönemde. Niye? Bizim derdimiz başka. Kalite arıyoruz. Sınıflarda huzur arıyoruz. Bunları biz başardık, başarmaya da devam ediyoruz." diye konuştu.
"AMA ONLAR DA ÖĞRENECEK"
AK Parti döneminde sağlık alanında hayata geçen projelere de değinen Erdoğan, şöyle devam etti:
"Gaziosmanpaşa sağlıkta nasıl? Memnun musunuz? Hastaneler var mı? Peki, Bay Kemal'in döneminde nasıldı? Savaş Ay'ın programını izleyerek zaten Bay Kemal'in dönemini ezberlemişsinizdir. Sağlam girsen hasta çıkarsın, 6 kişilik malum koğuşlar. Şimdi 6 kişilik koğuş mu kaldı? Artık bir-iki, bilemedin üç kişi. İlacı alamıyordum ilacı. Doktor beş ilaç yazsa ikisi var, üçü yok. Şimdi ilacını istediğiniz yerden alıyor musun, istediğin eczaneden alabiliyor musun, istediğin hastaneye gidebiliyor musun? Bunu biz getirdik. Fakat Bay Muharrem'in şehir hastanelerine aklı ermemiş. Diğerlerinin aklı da zaten ermemiş. 'Bu kadar yatırım niye yapılıyor?' diyor. Biz insanımıza değer veriyoruz değer, biz Kanuni'nin torunlarıyız. Ne diyor Kanuni? 'Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi, olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi.' Biz bir sağlıklı nefese, Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye'yi feda eden ecdadın torunlarıyız. Farkımız bu ama anlamıyor. Ama onlar da öğrenecek. Çünkü biz vatandaşımızın sağlığını düşünmezsek, sağlıklı bir nesil meydana getirmezsek bunun hesabını ne Allah'a ne de millete veremeyiz. Devlet niçin var? Devlet bunun için var. Devlet, sağlıklı bir nesil üretmede onların yanında olamıyorsa ne işe yarar? Olmaz olsun böyle devlet. Ama biz bunların hepsini devirdik."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, IMF'ye olan borcun AK Parti döneminde kapatıldığına vurgu yaparak, şunları kaydetti:
"Göreve geldiğimizde IMF'e olan borcumuz 23,5 milyar dolar. 2013 IMF'ye olan borç sıfırlandı, bitti. Merkez Bankası'nda döviz rezervimiz neydi? 27,5 milyar dolar, şimdi 124 milyar dolar. Nereden nereye geldik. İhracatımız 36 milyar dolardı, şimdi 162 milyar dolara çıktı. Zaten böyle olmasak bu noktaya gelebilir miydik? Vatandaşımızı bu şekilde huzurlu kılabilir miydik?"
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Şu anda 40 milyon turiste gidiyoruz. Ne kadar aleyhe çalışırsa çalışsınlar turistler geliyor. Niye? Türkiye bir başka ülke." dedi.
Erdoğan, Gaziosmanpaşa mitingindeki konuşmasında, kişi başı milli gelirin 3 bin 500 dolardan 11 bin dolara çıktığını kaydederek, çocukluğunda evlerinde buzdolabı olmadığını, suyun içine buz kütüklerini koyduklarını, soğutarak soğuk su içtiklerini anlattı.
Evlerde çamaşır makinesi olmadığını dile getiren Erdoğan, katılımcılara şöyle seslendi:
"Şimdi çamaşır makinesi olmayan ev kaldı mı? Fırın yoktu. Şimdi fırın olmayan ev kaldı mı? Nereden nereye... Geçen gün bir dostum, 'Ya söyle, bunların söylediklerine bakma. Bizim ne araba ne şu ne bu aklımızdan geçmezdi. Şimdi benim arabam var, oğlumun arabası var. Hanım da tutturdu, o da araba alıyor.' diyor. Nereden nereye geldik. Daha da iyi olacak. Bu, bizim refah düzeyimizi gösteriyor. Şimdi Gaziosmanpaşa'nın sokaklarına bakalım. Sokaklarda arabayı park edecek yer var mı? Niye yok? Önüne gelen araba alıyor da onun için yok. Allah nasip eder, inşallah Mart 2019 tekrar belediyeyi biz alacağız inşallah. Artık park sistemlerini yaygınlaştıracağız yani mahallelerin ortak park alanları olacak ve araçları o parklara park edecekler, sokağa değil. Araçlar o parklarda park etmek suretiyle modern bir şehirciliği biz ikame edeceğiz. Bu pazar aynı zamanda Mart 2019'un işaret fişeğidir. Onu da bilin. Bu seçimle sadece belediye seçimi yapmıyoruz. Aynı zamanda Mart'ta yerel seçimin de ön adımlarını atıyoruz."
Erdoğan, İkitelli'de şehir hastanesi bittiğinde Gaziosmanpaşa'nın oradan da faydalanacağını belirterek, üçüncü havalimanının 29 Ekim'de açılışının yapılacağını anımsattı.
"FAKİR, GARİP GUREBA OLSAK UÇAĞA BİNEBİLİR MİYDİK?"
Adalette, emniyette, turizmde yapılanlara işaret eden Erdoğan, "Şu anda 40 milyon turiste gidiyoruz. Ne kadar aleyhe çalışırsa çalışsınlar turistler geliyor. Niye? Türkiye bir başka ülke." dedi.
Erdoğan, 79 senede 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapılırken, son 16 yılda 20 bin kilometre bölünmüş yol yapıldığını kaydederek, şöyle devam etti:
"Şimdi çıkmış bir tanesi ne diyor? 'Yüksek hızlı tren istemem.' İnanın rahmetli Erbakan Hoca mezardan çıksa, bunları mezara gömer. Çünkü hayatı yüksek hızlı tren, bu tür şeylerle geçti, şimdi onun arkasından geldiğini söyleyenler diyor ki 'Neden yüksek hızlı tren olsun? Bu göçü artırır.' diyor. Basmıyor, basmıyor. Bir diğeri köprüye karşı, bir diğeri şehir hastanelerine karşı. Şehir hastanelerine nasıl karşı olursun? Buralarda modernite, şifa, sağlık var ve burada benim vatandaşım huzurla, mutluluk içerisinde tedavi oluyor."
Havalimanı sayısının 25'ten 59'a çıktığını anlatan Erdoğan, "Lüks otobüs fiyatına artık uçak... Bu noktaya geldik. Nereden nereye... Fakir, garip gureba olsak uçağa binebilir miydik? Biz çocukluğumuzda uçağa filan binemiyorduk. Ben uçağa nasıl biniyordum? Sırt üstü yatıyordum, uçağı seyrediyordum. Ama şimdi artık bu işler geride kaldı, şimdi artık uçağımıza biniyoruz. Bu duruma geldik. Bu mutluluk bize yeter. Dünyada en fazla destinasyona uçan firma THY." diye konuştu.
Erdoğan, üçüncü havalimanın 6 pistinin bulunduğunu, açıldığında 90 milyon, 2023'te 150 milyon yolcu kapasitesinin olacağını dile getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz, özgürlüklerin partisiyiz, özgürlüklerin hareketiyiz. Bizde Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Abaza'sı, yerlisi, yabancısı yok, Alevi'si, Sünni'si yok. Biz yaratılanı, Yaradan'dan ötürü sevdik. Bırakın o uydurmaları. Yok bilmem Alevi'ymiş, Kürtçü'ymüş, şucuymuş, bucuymuş. Yaratılanı Yaradan'dan ötürü sevmek... Onun için tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bunun için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız." diyerek, vatandaşlardan sandıkları ihmal etmemelerini istedi.
Güncelleme Tarihi: 23 Haziran 2018, 12:04