İstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu, Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde meydana gelen yangının ardından, hastane binasına gelerek incelemelerde bulundu.
İncelemenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Memişoğlu, böyle bir yangının içlerini acıttığını, ancak en büyük tesellilerinin herhangi bir can kaybı ya da yaralanma olmadan hastaları ve personeli buradan çıkartabilmek olduğunu söyledi.
Memişoğlu, yangın nedeniyle hastaların tahliye edilip, başka hastanelere nakledilmesinde görev alan tüm ekiplere teşekkür ederek, "Gerçekten 326 hastanın yattığı hastanede böyle bir yangında buradaki insanlar bir mucizeyi gerçekleştirdiler. Her bir hastamızın en küçük yaralanma olmadan naklini sağlattılar. Emin olun böyle bir mucizeyi gerçekleştiren milletimizin bir ferdi olmaktan gurur duyuyorum. Çünkü bu gelişmişliğin de bir parçası esasında. Biz senelerdir sağlıkta dönüşümle hastanelerimizi belli bir kaliteye getirdik. Bu kaliteyle beraber de bu tür yangın ve afetlerde her hastanenin kendisine göre planlaması doğrultusunda arkadaşlar hareket etti." diye konuştu.
Kemal Memişoğlu, kendilerinin bu işin sağlık tarafında olduğuna işaret ederek, "Sağlık hizmetinin devamı bu bölge için önemli. O nedenle bu hastaneyi Sayın Bakanımızın talimatları doğrultusunda çok kısa zamanda yeniden bu milletin hizmetine vereceğiz. Şu anda çalışmalarımızı yapıyoruz. İçeride savcılık hala bazı incelemeleri yapıyor. Ama Allah nasip ederse en geç 3 ay içerisinde bu hastaneyi yeniden aynı şekilde faaliyete geçireceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Bu süre içerisinde sağlık hizmetlerinin Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde hizmet veren Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin genel konsepte çevrilerek sürdürüleceğini aktaran Memişoğlu, "Şu anda buradan 1,5 kilometre ilerde olan hastanemizde fizik tedaviyi biraz azaltarak, genel hastane konseptiyle acil ve diğer tüm branşlarla ilgili hizmeti vermeye başladık. Hatta şöyle şöyleyeyim, normal mesai haricinde bu inşaat bitinceye kadar ikili olarak, 22.00'ye kadar hem poliklinik hem ameliyat hizmetlerini vermeye başlıyoruz. Buradaki sağlık hizmetinin herhangi bir aksaklığa meydan vermeden Allah'ın izniyle sunmaya devam edeceğiz. Bütün ekibe teşekkür ediyorum." değerlendirmesinde bulundu.
"Şu anda savcılığın soruşturması devam ediyor"
İl Sağlık Müdürü Memişoğlu, yangın sonrasında bir saat içerisinde 190 ambulansla hastaların naklinin gerçekleştirildiğini, herhangi bir sorun çıkmadan yapıldığını aktararak, "Burada birçok kahramanlık hikayesi oldu ama şunu şöyleyeyim, bu millet böyle felaket ve acılarda bir araya gelmesini beceriyor. Bunun en iyi örneğini burada yaşadık. Çünkü benzer yangınlar bazı gelişmiş ülkelerde olduğu zaman birçok can kaybı ve yaralanmalar oluyor ama bunu Allah'ın izniyle, yardımıyla hiçbir yaralanma ve ölüm olayı olmadan atlattık." diye konuştu.
Şu anda savcılığın yangına ilişkin soruşturma yürüttüğünü, hastanenin bazı bölümlerindeki incelemelerin devam ettiğini dile getiren Memişoğlu, şöyle devam etti:
"Bu soruşturmanın neticesini bekliyoruz. Ama şöyle bir şey söyleyeyim, bizim İstanbul'da yeni yaptığımız hastanelerin hepsinde yangın güvenliğiyle ilgili önlemler maksimum seviyede alınıyor. Bu hastane de esasında yangınla ilgili önlemlerimiz var. Zaten bunun neticesinde de can kaybının olmadığını düşünüyorum. Tabii incelemeler, analizler, soruşturmalar neticesinde hem yangının nedeni hem bunun oluş şekli savcılarımız ve soruşturmacı arkadaşların raporları doğrultusunda basınla paylaşılacak Sayın Bakan Beyin söylediği gibi. Biz sadece burada sağlık hizmetini millete aksatmadan nasıl vereceğimizi planladık. bu konuda gerçekten hem bu yangını yaşayan insanların aynı zamanda kahramanlık gören insanların da iki gün içinde 300 yataklı bir fizik tedavi hastanesini genel hastane haline getirmesini göreceksiniz. Çok büyük özveri ve birliktelik sergilediler. Tabii diğer soruşturmalar neticesi kamuoyuyla paylaşılacaktır. Biz açıkçası sağlık tarafına bakıyoruz bu işin."
Sağlık personeli hastane yangınını anlattı
Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde çıkan yangın nedeniyle sağlık hizmetinin geçici olarak verilmeye başlandığı Fizik Tedavi Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi, basın mensuplarına gezdirildi.
Daha sonra olay anını gazetecilere anlatan Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Savaş Öztürk, "Çok büyük bir felaket atlattık. Herkese geçmiş olsun." dedi.
Öztürk, olay günü hastanede olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Olayın, henüz mesailerin bittiği, hastaneden herkesin ayrılmadığı bir saatte olması en büyük şansımızdı. O sırada yangını öğrenir öğrenmez gerekli acil talimatları verip, olay yerine intikal ettim. İçeride yoğun bir duman olması nedeniyle tüm katlara yayıldığını görüp, yukarılara kadar çıkmaya çalıştık. Bu arada esas olarak biz dumandan etkilendik. Bir grup hasta kendi imkanlarıyla inebiliyordu. Yürümeyecek yoğun bakım hastalarının olduğu alanlara yöneldik. O sırada gerçekten çalışan tüm arkadaşlarımız o duman ortamında kendi canlarını hiçe saydılar ve herkes cansiparane o hastaları tahliye etti."
"Çok şükür kimsenin burnu bile kanamadı"
Ayrıca hastaların başka hastanelere sevklerini gerçekleştirdiklerini dile getiren Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu arada itfaiye, UMKE ekipleri geldi. Bir yandan dışarıdaki hastaların sevkıyatı devam ederken biz içeride arada bir oksijenin bol olduğu alanlarda dinlenerek olayın koordinasyonuna girmeye çalıştık. Bu arada binanın bir tarafı etkilenmemişti. Hastalarımızın bir grubunu buraya taşıdık. Acil çıkıştan veya itfaiye ekiplerinin yardımıyla onlar da boşaltıldı. Daha sonra 2. 3. düzeyde etkilenen alanları, ameliyathane ve yoğun bakımları tahliye ettikten sonra gerekli güvenlik önlemlerini alıp kapatmamız gereken yerleri kapattık. Yine de bunları yapmış olmamız, bu büyük felakette can kaybı olmamasını izah etmez. Burada illaki Cenab-ı Allah'ın desteği vardı. Çok şükür kimsenin burnu bile kanamadı. Ne kadar şükretsek azdır."
İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu da "Bakan Bey ile hastaları ziyaret ederken çok ilginç bir konuşma oldu. Hastanın bir tanesi 'Önce korktuk. Ama doktorun ameliyathaneyi hastasını almadan terk etmediğini görünce, bize hiçbir şey olmayacağına inandık.' dedi. Bu o anda hastaların psikolojisini gösteriyor. Gerçekten insanlar hastalarını ve hastanesinin çalışanlarını nasıl kurtarırıza baktı. Bu durum, milletin, hekimin özverisini gösteriyor." diye konuştu.
"Aklıma hastaları çıkarmaktan başka bir şey gelmedi"
Yoğun Bakım Sorumlusu Alper Şenel, yangının mesai çıkışı yaşandığını belirterek, şunları aktardı:
"Yangın olduğunu gördüğümüz anda hemen izinli ekiplerimize haber verdik. Yakın yerdekilerin hepsi geldiler. O anda zaten direkt içeriye girdik. Önce yoğun bakımdaki hastalarımızı tahliye ettik. İlk dumanları gördük. Bir santim önümüzü göremiyorduk. Alanı bildiğimiz için direkt girdik karalıkta boş bir yerde gider gibiydik. Sonra yoğun bakıma girdiğimizde havalandırmalar çalışıyordu ve herhangi bir duman yoktu. Sadece dışarıdaki o bölgede duman vardı. Bunlar da hepimizi etkiledi. 10 hastamız vardı, hepsini el birliğiyle taşıma sedyelerimizle çıkarttık. O anda bütün arkadaşlara gruptan yazdık. Hepsi geldiler. Onlarla birlikte çıktık yukarıya ve hastalarımızı aldık. Çok şükür herhangi bir zayiat olmadı. Aklıma o anda hastaları çıkarmaktan başka bir şey gelmedi. İçeride panik halinde hemşire arkadaşlarımız vardı. Onları önce sakinleştirip sonrasında hastaları teker teker çıkardık."
Hemşire İsa Ergün, acile geldiklerinde mesai saati çıkışı olduğunu, geldiklerinde acil servisin bulunduğu kat ile birinci katın boşaltıldığını anlattı.
Ergün, yoğun bakımda hasta olduğu söylenince hemen oraya geçtiklerini belirterek, "Biz yöneticimizle beraber oraya çıktık. Arkadaşlarda bir karmaşa vardı ama çıktıktan sonra hemen hızlı bir şekilde triajı yapıp en önce entübe hastayı aldık, ışıklar olmadığı için çarşaflarla çıkarmak zorunda kaldık. Sonrasında ameliyathane içinden bir koridor açıp, hastaları yine çarşaflarla, itfaiye aracılığıyla indirmek zorunda kaldık. Tabii bu süreçte hani sivil vatandaş yardım etmek istedi ama biz mümkün olduğunca çalışanlar olarak başında olmaya çalıştık. Çünkü hastalarımız makineye bağımlı olduğu için onların hayatını devam ettirmemiz gerekiyordu. Güçlü bir ekip olduk o anda bir mucize şeklinde bunu başardık. Çok şükür ki bir ölüm olmadı. Hastane içindeki hiçbir arkadaşımın uzaklaştığını görmedim. Hepsi sadece hastaları düşünüyordu." ifadelerini kullandı.
"En büyük tesellimiz can kaybı olmaması"
Acil Tıp Uzmanı Dr. Serpil Soyudoğru da acil serviste görev yaptığını, yangının da acil servisten uzak bir noktada çıktığını belirtti.
Yangını fark ettikleri zaman hemen hasta tahliyesine başladıklarını dile getiren Soyudoğru, "Sağlık çalışanlarımız, güvenlik arkadaşlarımız hepsi çok kahraman şekilde hastaların tahliyesinde yardımcı oldular. Hastane binasından çıkartığımız her hastanın ambulansla sevkini sağladık. Tüm katlardaki hastaların boşaltılmasını sağladık. Mesaisi bittiği halde destek olmak için evden gelenler oldu. Halkımız, hasta yakınları yardımcı olmaya çalıştı. Halkımız ve tüm sağlık ekibi birlikte kahraman bir şekilde çalışarak hastaların tahliyesini sağladık. En büyük tesellimiz ciddi bir sağlık sorununun ya da bir can kaybının olmaması." diye konuştu.
Güncelleme Tarihi: 10 Nisan 2018, 17:13